Selamın Aleyküm asklarimm
nasilsinizz
ben mutlu ve sevgi doluyum 3K olmusuzzz
hepinize coook tesekkur ederim
3k serefine diger yazdiklarima gore daha uzun, tatlis bi bolum benden size gelsin
siz de oylariniz ile hikayeyi senlendirirsiniz diye dusunuyorum...
keyifli okumalar!
🐘
|Derya
"Prensim sen olacaksan, razıyım..."
Kalbinizi kıran bir kelime ya da cümle gün içinde aklınızda dolanırdı.
Kalbimi tık tık attıran bu cümlede gün içinde aklımda dolanacaktı, buna emindim.
Buna engel olmak isteyecek miydim? Sanmam.
Tolga kahkaha atarak parmaklarını dudaklarımdan çekerken kaşlarımı çatarak ona baktım. Ne yapıyordu? "Yüz ifaden," dedi Tolga kahkahaların arasından, hâlâ gülüyordu. "Çok komikti."
Dalga geçmişti. Benimle.
"Sen aç götünü de ona gülelim gevşek!" sinirle dudaklarımı birbirine bastırdığımda Tolga gülüşünü durdurup bana bakmaya başladı. Tepemizdeki salondan yayılan ışıklar yüzüne yansırken çillerini görebiliyordum. Yanaklarına serpiştirilmiş çilleri harikaydı ama Tolga öyle değildi.
Yarabbim sen neler yaratıyorsun?
"Kıymetli bir götüm var benim," diye fısıldadı yüzündeki tebessümle. Bakışları gözlerim ve yanaklarım arasında mekik dokurken kaşlarımı daha da çattım.
"Altından herhalde," dediğim şey onu güldürdü ve beni kafasını sallayarak, "Altın kaplama," diyerek onayladı.
Sabır.
Hiç Kimse'nin Tolga olduğunu çok uzun zamandır düşünüyordum ama bundan emin olmam için elimde bir kanıt olmalıydı. Sonuçta ona yapacağım şeyleri bir başkasına yapmak istemezdim. Hiç Kimse'nin gözlerini oyacaktım...
Beni düşüncelerimden ayıran şey yüzüme doğru yaklaşan beyaz tenli parmaklardı... Parmaklar yanağıma yaklaştı.. yaklaştı ve teni tenime değdiğinde irkildim.
Parmakları buz gibiydi.
"Elini buzluğa mı soktun, bu ne soğukluk?" demek istedim ama demedim.
Yanağımdaki parmak yüzümden bir şey alarak yalayıp geçerken kalbimde değişik şeyler oluyordu. İlk defa hissettiğim değişik şeylerden bir rahatsızlık duymadım ama bundan rahatsızlık duymayışımdan rahatsız oldum.
"Höst!" Tolga'nın yanağımdaki eli hızla benden uzaklaştı ve Tolga korkuyla ellerini havaya kaldırdı. "Ne elliyon gevşek?!" elimi yumruk yapıp omzuna sertçe vurduğumda, "Ah!" diye inledi ve omzunu tuttu. "Kolum kopmuş olabilir..."
"Kopartıp sana sokmak vardı," diye mırıldandım sinirle ağımızın içinde ama bunu duymadı. Ondan koltukta uzaklaşabildiğim kadar uzaklaşıp sahneye döndüğümde Berk'in biraz önce kendisine yavşayan kızla bir şey konuştuğunu, Birol ile Resul'un da oyunlarına devam ettiğini gördüm.
Bakışlarımız Resul ile kesiştiğinde yanımdaki Tolga'yı gözümle işaret ettim ve Resul beni anlayarak gülümsedi.
Onla anlaşmamız vardı, o benim istediğim şeyi yapacaktı bende kafede gördüğümüz Hazal ile ilgilenecektim.
Yaşasın eltilik!
"Prensimin beni bu bolkondan indirmesi gerekiyor!" Resul kollarını öne doğru uzatıp Tolga'ya doğru salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hiç kimse || •texting•✔️
HumorGariban Prenses Hiç Kimse ve onun Güzel Prens'i olan Derya'nın komedi??? dolu hikayesi. cringe buluyorum artik bu hikâyeyi.. karakterlerin uzulmesini istemem ama OKUMAYİN YA UTANC İCİNDE EKRANA BAKİYORUM rica ediyorum, bu hikâyede başka bir hikâyede...