Dikkat! Bu bölüm Sezen Aksu dinleyerek yazılmıştır.
Dolu Kadehi Ters Tut- Gitme (Bu çok Vera'nın Lal'e söylemek istedikler gibi değil mi?)
Sezen Aksu- Git
Can Ozan- Kalbimden Tenime (Bu da Lal'den Vera'ya gibi)
0.1
''Yağmur?'' Parmaklarımı bir kez daha şıklattım ve Yağmur kafasını iki yana sallayarak bir anda kendini kollarımın arasına bıraktı. Ellerim sırtıyla buluşurken onun kolları da belimi sıkıca kavramıştı. ''Geleceğini neden haber vermedin?'' Son kez sıkıca sarılıp kollarımı gevşettim ve o içeri geçmem için kenara çekilirken önce botlarımı sonra montumu çıkarıp koridora ardından da salona adımladım.
''Son anda karar verdim. Planlı değildi.''Sırt çantamı ayakucuma bırakıp koltuğa oturdum ve ayaklarımı koltuğun üzerine kaldırıp bağdaş kurdum. Hemen yanıma oturup kafasını omzuma yasladı. ''İyi yapmışsın. Yalnız geçirmek istemezdim yılbaşını.''
Kaşlarım çatılırken ''Pelin?'' diye sordum.
''Sevgilisiyle geçirecek, hatta az önce çıktı evden. Bursa'ya gideceklermiş.'' Sevgilisi mi vardı? Bunu sonra, ona sorabilirdim.
''Can?'' Kafasını omzumdan kaldırdı.
''Aramız pek iyi değil.''
''Ne oldu?'' Sıkıntıyla nefesini dışarı verdi, kahve gözleri yaşlarla parlarken ellerini dizlerine yaslayıp ayağa dikildi. ''Kahve yapayım mı?'' Cevabımı beklemeden arkasını dönüp mutfağa ilerledi. Ben de peşinden kalkıp sırt çantamdan çıkardığım telefonumla beraber mutfağa girdim. Yağmur su dolu çaydanlığı ocağın üzerine koyup altını yakarken ben sandalyelerden birine oturup Eren'e ve anneme kısaca Ankara'ya vardığıma dair bir mesaj atmıştım.
''3'ü bir arada mı, 2'si bir arada mı?'' İçi kahve ile dolu kavanozu sallayarak kaşlarını kaldırdığında yüzümü buruşturdum. Dershanede o kadar çok kahve içiyordum ki artık kahve kelimesi bile midemi bulandırıyordu. Türk kahvesini sevmeyen ben, Türk kahvesine hasret kalmıştım. Bu paket kahveler bir süre sonra baymaya başlıyordu. En azından dershane dışında güzel bir şeyler içebilirdim, değil mi?
Telefonumu bırakıp ilk geldiğim sıralarda aldığım ve içmediklerine emin olduğum böğürtlen aromalı poşet çaylardan birini en alt çekmecedeki kutusundan çıkardım ve kâğıdından çıkarıp Yağmur'un tezgâhın üzerine koyduğu kupalardan yeşil olanına bıraktım. ''İçemiyorum artık bunları.''
''Ay, bir yerimin kenarı. İçemiyormuş.'' Kaynayan suyu fark ettiğinde ocağı kapatıp çaydanlıktaki suyu kupalara boşalttı. ''Sabahın dördüne, beşine kadar on kupa kahve içen de bendim.'' Yeşil kupamı alıp masanın üzerine koydum ve sandalyeye oturdum, o da karşıma oturduğunda ''Sendin,'' dedim. Ben on kupa içiyorsam, o da benim kadar hatta benden de fazla içiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU GECE SENİ ÇİZDİM
ChickLitBu gece kalkıp seni çizdim. Sonra yine gözlerin ışıldamadı. Sildim. Sanki kalbimden silmişçesine canım acıdı. başlangıç:18ekim2020 bitiş:19haziran2021