Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kres- Ben Hala Seninim
0.1
Park evin üç sokak ilerisinde olduğu için kolayca eve gidebilmiştim. Merdivenleri hızla çıkıp ayakkabılarımı çıkarmak için eğilirken zile bastım. Pelin üzerinde pijama uykulu gözlerle kapıyı açtı. Ayakkabıları ayakkabılığa koydum ve kapıyı kapatmadan giden Pelin'e gözlerimi kısarak baktım. '' Mal.'' Kapıyı çarparak kapattım ve odama gittim.
Altımdaki pantolonu bacaklarımdan sıyırıp sandalyenin üzerine koydum ve kapının arkasında asılı olan gri şortu giyip telefonumu cebime koydum. Odamdan çıkıp kapıyı ardımdan kapattım. Mutfağa gittiğimde Pelin masayı hazırlıyordu. ''Günaydın.'' Gülümsedim ve bir sandalye çekip oturdum. ''Günaydın.'' Pelin çayları doldurdu ve o da bir sandalye çekip oturdu. ''Yağmur'u çağırmayacak mısın?''
''Sabah sabah onun huysuzluğunu çekemem. İstediği zaman gelir,'' dedi ve ağzına bir tane zeytin attı. ''Bugün seni arkadaşlarımızla tanıştıracağız. Hem onlarda seni çok merak ediyor.'' Yüzümü buruşturdum ve kafamı iki yana salladım. '' Yeni insanlar istemiyorum.''
''Arkadaş edinirsin işte. Ne olacak?'' Çayımı kafama diktim ve ayağa kalktım. Dilim karıncalanırken yüzümü buruşturdum. ''Yarım saatten fazla durmam yanınızda. Ne zaman gideceğiz?'' Gözlerini devirdi. '' Burayı topladıktan sonra hazırlanırım çıkarız.''
''Tamam,'' diye bağırdım odama doğru koşarken. ''Birlikte topladıktan sonra geri zekâlı.'' Dediklerini duymamış gibi yaptım ve kapıyı kapatıp dolabımın önüne ilerledim. Üzerime beyaz bir tişört altıma da kot etek giydikten sonra saçlarımı taradım ve dağınık bir şekilde bıraktım. Makyaj yapmayacaktım, beceremiyordum zaten. Parfümü üzerime boca ettikten sonra yatağa yattım ve instagramda dolanmaya başladım. Bir yandan da sabah yan yana sessizliği dinlediğimiz beyaz saçlı kızı düşünüyordum.
...
Ücreti ödeyip taksiden indiğimizde ellerim heyecandan terlemişti. Yeni insanlar beni her zaman geriyordu. Özellikle o ortamdaki tek yeni kişi bensem. Karnım kasılıp midem çalkalanırken dudaklarımı birbirine bastırdım. Ellerimi eteğime sildim ve Yağmur'un omzuna elimi koydum. '' Yarım saat sonra giderim.'' Yağmur sinirle nefesini dışarı verdi ve bana yandan bir bakış attı. Omuzlarımı silkip gözlerimi kaçırdım.
Masaya yaklaştığımızda gözlerimi hızla hepsinin üzerinde gezdirdim. Herkes adını söyleyip benimle el sıkıştıktan sonra boş olan sandalyelerden birine oturdum. Adlarını söylerken hiçbirini dikkatle dinlemediğim için kimsenin adını bilmiyordum. Umurumda da değildi. Masada koyu bir sohbet dönerken gözlerim sarı saçlı bir çocukla kesişti. Hayır ya. '' Bizimle aynı yaştasın değil mi? Mezuna kaldın duyduğum kadarıyla.'' Kafamı iki yana salladım. '' Bir yaş küçüğüm ve hayır, mezuna kalmadım.'' dedim ve Yağmur'a baktım beni açıklama yapmaktan kurtarması için ama kızıl saçlı kızla bir şey tartışıyorlardı gülerek.
