0.4

586 58 7
                                    

Beyza Doğuç- Kaçış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyza Doğuç- Kaçış

0.4

Geride bıraktığım yıllarda zamanımı kendimi bulmaya çalışarak geçirdim. Hayatımın her gününü, saatini ve dakikasını hatta. O kişisel gelişim zırvalıklarıyla dolu kitapları okuyup bana sorulan 'Sen kimsin?' sorusuna kendi içimde cevap vermeye çalıştım. Bu yolda onlarca günlük bitirdim. Dönüp baktığımdaysa bu sorunun cevabını o günlüklerde yine bulamadım. Arkadaşlıklar eskittim, bir ilişki başlatıp birini bitirdim, tarzım değişti, saçlarımı uzattım sıkılıp onları kestim. Hep değiştim ama hiç bulamadım kendimi, sorumun cevabını.

Yanlış yollara saptım. Hep sonraki adımını planlayan, en azından deli gibi planlayıp kafasında kuran o küçük kız öyle yanlış yollara saptı ki sonundan kendini bir çıkmazda bulduğunda yanında olan tek şey günlüğü ve içinde susmak bilmeyen sesti. Sonra o sesi susturan biri çıktı karşısına. Bir abi, bir arkadaş oldu o küçük kıza. Onu büyüttü, kendini bulmasına yardım etti ve sonra da gitti. Sanki artık yalnız olabilirsin, ben görevimi yaptım dermişçesine. Ama bilmiyordu ki. O küçük kız cesur değildi onun büyük elini tutmadığı sürece, kendini kaybediyordu cümlelerini duymadığında. O ses tekrar geldi, kafasında kurdu, kafasında başlattı her şeyi ve yine orada bitirdi. Onunla cevapladığı soru o gidince dilini bağladı.

Sen kimsin Lal? Sen kimsin?

Ben kimim? Korkağım. Yanında kendimi bulduğumu hissettiğim kişinin yanından dudağına minik bir buse kondurup sessiz sedasız tüyebilecek kadar vedalardan korkuyorum. Bencilim. Tutamayacağımı, tutmayacağımı bile bile verdiğim sözün altında kalmaktan çekinmeyecek kadar aptalım. İkinci şansımı kaybedecek, üçüncü şansı, belki de dördüncü, beşinciyi isteyecek kadar gurursuzum.

Böyle olmayı ben istemedim. Ama ben insanım ve doğrularım kadar yanlışlarım, artılarım kadar eksilerimle benim.

Yumruk yaptığım elimi ikinci kez kaldırıp kapıya vuracağım sırada elim boşluğa düştü. Kapı geriye doğru açılıp Yağmur baygın gözleriyle karşıma dikildiğinde eğilip ayakkabılarımı dahi çıkarmadan ona doğru atıldım ve kollarımı omuzlarına doladım. ''Lal?'' Kolları belimi sarmadan önce tek eliyle uzanıp kapıyı kapattı.

''Veda edemedim, Yağmur. Onu yine bıraktım ama veda edemedim bu sefer. Çünkü kal derse kalırım.'' Ama bu sefer de ailemi geride bırakırım. Gözlerimden akmayan yaşlar boğazımda bir yumruya sebep olurken Yağmur konuşmadan yalnızca sarılıyor, ara sıra saçlarımda parmaklarını gezdiriyordu.

''Ayrılacağımızı bilerek yalandan bir gün yaşayamazdım onunla.'' Kollarımın çözülmesini sağlayacak şekilde ellerini omuzlarıma koyup beni geriye itti. Sırtıma elini yaslayarak beni salona ilerletti ve önce beni oturttu omuzlarıma bastırarak ardından kendisini yanıma oturdu. Açık kanalda dönen yemek programında gözlerim gezinirken kulaklarım Yağmur'daydı.

BU GECE SENİ ÇİZDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin