0.6

1K 98 22
                                    

Charlotte Cardin - Main Girl

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Charlotte Cardin - Main Girl

*Bu şarkı çok özel. İleride yayınlayacağım ve bunun için sabırsızlandığım kurgum için fazla anlamlı bir şarkı. Buraya bırakmak istedim. Ona iyi bakın lütfen:)

0.6

İlk başta şaşırsa da hemen kendini toparlayıp ''İyi, iyi,'' dedi ve Can'a döndü. ''Gidelim mi? Diğerleri gitmiştir. Biz de markete uğrayıp geçeriz.'' Can kafasını salladığında gözlerimiz birleşmiş kafasını eğerek bana selam vermişti. Bu çocuğu gerçekten seviyordum ya. Yağmur'un anlattığına göre saatlerce oturup konuşabileceğim bir insandı. İlk andan samimi olmamıştık. Fakat samimi olacağımıza emindim ve bu zamanla olacaktı. Zamanla ilerleyen arkadaşlıklara hayrandım. Daha sağlam oluyordu. Ya da Yağmur bir anda sinirlenir ondan ayrılır ve dostluğumuz başlamadan biterdi. Allah'ını seversen, Lal. Şu kafanda kurduğun senaryoları bırak ve şimdiye dön.

''Sen öne geçsene. Can ile Yağmur birlikte otursunlar,'' diye fısıldadı Batuhan kulağıma doğru eğilerek. Benden biraz, hayır baya uzundu. Fakat genlerim bu kadarına izin vermişti. Annem 146 cm iken benim 157 olmam mucize bile sayılabilirdi. Hem neden Pelin değil de ben yanına oturuyordum ki?

''Tamam,'' dedim ve kapıyı açıp öne bindim. Herkes arabaya yerleştiğinde Batuhan arabayı çalıştırdı. Bakkalın hemen yanında sağa döndüğünde Pelin öne doğru uzanıp telefonunu istemişti. ''Al,'' dedim ve telefonu ona verip çantamın fermuarını kapattım. Bakışlarım ilerlediğimiz yolda ve arabalarda gezinirken elim tişörtümün açıkta bıraktığı karnımda geziniyordu. Kaslarımın dalgasını hissetmek hoşuma gidiyordu.

''Bunları neye borçlusun?'' dedi Batuhan tek elini direksiyondan çekip karnımı işaret ederken.

''İki sene boyunca süründüğüm spor salonuna galiba,'' dedim ve gülümsedim. Giydiği mavi ağırlıklı batik desenli tişörtün ucunu yukarı kaldırdı ve kaslı karnını açıkta bıraktı. ''Benimkiler de üç senelik, ablası,'' dediğinde kahkahama engel olamadım. Onunda dudakları yukarı kıvrıldığında ona karşı sergilediğim sert tavrım tuzla buz olmuştu.

Ben ve Batuhan markete girdiğimizde jelibonların olduğu yere doğru koşmuştum ve kucağıma beş altı paket doldurup tekrar yanına gitmiştim. Diğerleri arabada oturmayı tercih etmişti. ''Başka ne alacağız?'' dedim elindeki sepete jelibonları koyarken. ''İçecekleri onlar halletmiş. Abur cubur alacağız sadece.'' Kafamı sallayıp yanında hızla yürümeye başladım. Benden uzundu. Haliyle bacak boyu da benden uzundu ve ben ona yetişemiyordum. Koluna parmaklarımı sarıp onu yavaşlattım. ''Herkes senin gibi sulak yerde yetişmemiş, Batuhan,'' dedim gülerek ona aşağıdan bakarken. Kafasını eğerek bana gülmüş ve adımlarını bana uydurmuştu. İlerledikçe dikkatimi çeken şeylere uzanıp onları sepete atıyordum.

BU GECE SENİ ÇİZDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin