kitabın sonu, onların başlangıcı

830 76 6
                                    

Çağan Şengül- İlk Göz Ağrım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çağan Şengül- İlk Göz Ağrım

Canozan- Toprak Yağmura

Cem Adrian, Ceylan Ertem- Bu Gece Uyut Beni

SON

Ne zaman korksam yatağımın altında yarattığım hayali canavarlardan anne ve babamın yanına kaçardım. Ödevlerimin üstesinden gelemediğimde babama, arkadaşımla kavga ettiğimde anneme, düştüğümde ve dizlerim acıdığında da yine kaçardım bir yerlere. Sanki kaçtığımda canavarlar bir gün beni yakalayamayacak, ödevlerim bir anda bitecek, arkadaşımla barışacağım, dizlerim acımayacak hiç. Hayatım boyunca bunu kendime yol edindim. Ne zaman başım sıkışsa uzaklaştım herkesten, kendimi kaybettim kendimden kaçtım.

Anne ve babamdan kaçıp Ankara'ya geldim. Aşık oldum, bu sefer de Vera'dan kaçtım İstanbul'a.

Şimdi her şey daha zor. Yerleştirmediğim bavulu sürükleyip getirmemin ve burada yaşamaya başlamamın üzerinden iki hafta geçti. İki gün arayla Yağmur'un yanına gidip anne ve babamla görüntülü konuşup onunla yaşadığımı düşündürtüp hemen tekrar Vera'nın yanına dönüyorum. Her gece, üçe yaklaştığında ancak uyuyabiliyorken birkaç saat sonra gördüğü kâbuslarla ağlayarak uyanıyor. Ne görüyor, onu bu kadar ne ağlatıyor az çok tahmin edebiliyorum ama asla anlatmıyor. Israr ettiğimdeyse göğsüme yatıp bana sıkıca sarılıyor ve sana anlattığımda gerçekleşecekmiş gibi geliyor diyor ve ninni söylememi istiyor. Onu uyutmadığı gibi beni de uyutmuyor kâbusları. Yine de tüm bu zorluklara rağmen ilk defa kaçmayı aklımın ucundan bile geçirmiyorum. Çünkü bu sefer kaçarsam her şeyin daha kötüye gideceğini biliyorum. Önceden de kaçtığımda iyi şeyler olmuyordu zaten ama şimdi bunun farkındayım. Ben değilim artık önemli olan, Vera çünkü.

''Bebeğim.'' Vera'nın uykulu sesi, sonra da kolları bana ulaştı. Parmaklarımı sardığım henüz yarısını içebildiğim kahve kupamı yanıma bıraktım. Kollarının üzerine ellerimi sardım, çenesini başımın üzerine yaslamıştı. ''Üşümedin mi burada?'' Ellerimden birini beline atıp onu önüme doğru çektim ve bağdaş kurduğum bacaklarımı öne doğru uzattım. Bacaklarımın üzerine oturdu ve bacaklarını da belime sarıp muhtemelen arkadan ayaklarını buluşturdu.

''Sarılarak ısıtabilirsin,'' derken kollarımı beline sarıp yüzümü karnına yasladım. ''Isıtabilirim.'' Parmakları saçlarımın arasında gezinirken gözlerimi sıkıca yumdum ve kokusunu derince soludum. Onunla yaşamak Dünya'nın en güzel şeyiyken, aynı zamanda nasıl bu kadar kötü bir şey oluyordu? Güzeldi. Her an teni tenimde, kokusu burnumda, dudakları dudaklarımdaydı. Sesi annemin verdiği huzuru, kolları babamın güvenini veriyordu. Kötüydü. Yine yalanlar üzerine yalanlar söylüyordum, kendim için değildi bu kez, bencilce hiç değildi ama sonucunda yalan söylediğimi bilmek canımı sıkıyordu. Annemi ve babamı kandırmak, hele de her şeyin üstesinden gelmeyi başarmışken, onlar benim için bu kadar çabalarken beni içten içe mahvediyordu. Yine de güzeldi.

BU GECE SENİ ÇİZDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin