Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Amber Run- I Found
0.8
Güzeli gördümü kalbini çalmalı
Sebebi yoktur anam
Üçüncü kez aynı dükkânla karşılaşıp adamın tuhaf bakışlarına maruz kaldığımda hem Vera'nın attığı konuma, hem de daha iki gün önce geçtiğim yolları hatırlayamama sinirleniyordum. Kulaklığın teki omzuma düştüğünde oflayarak müziği durdurup Vera'yı aradım. Birkaç saniye sonra aramayı kabul etti.
''Efendim?''
''Ben kayboldum. Kaybolmadım da,'' dedim ve etrafıma bir bakış attım. ''Kaybolmuşum. Ya sen ne biçim konum attın?'' diyerek sitem ettim onu suçlamaya çalışırken. Gülerek ''Ha tüm suç ben de,'' dedi ve devam etti. ''Neredesin?''
''Nerede olduğumu bilsem kaybolmazdım herhalde.'' Gözlerimi devirip dükkânın önüne kurulup dakikalardır beni izleyen adama hayırdır anlamında kafamı salladım. Adam gözlerini benden çekip göbeğinin üzerine koyduğu telefonuna çevirirken Vera'nın kıkırtısı sinirimi bozmaya başlamıştı. ''Sweatshirtünü çok istiyorsan gelip beni al.''
''Çok istiyorum,'' diyerek son harfini uzattı. Dudaklarımı büzdüm. ''Nerede olduğunu tarif etmeye çalış.'' Kendi etrafımda dönerek çevremi inceledim. İlerideki büyük giyim mağazasının üzerindeki yazıya odaklandım. ''Tunç Giyim diye bir yer var burada. Kocaman bir yer.''
''Biliyorum orayı. Aslında gelmişsin neredeyse. Oradan biraz daha iler-''
''Gel ve beni al. Sağımı solumu algılayamayacak kadar kaybolmuş hissediyorum.''
''Geliyorum,'' dediğinde onaylayarak telefonu kapattım ve az önceki adamın biraz yanındaki yüksek kaldırıma oturup şarkıyı tekrar açtım. Omzuma düşen kulaklığı tekrar kulağıma yerleştirirken elimdeki beyaz poşete biraz daha sıkı tutundum.
Yüzüne baktımı gönlünü yakmalı
Sebebi yoktur anam
...
''Seni gördüm göreli şaşırdım, dolaşırım bi başı-'' Kulaklıklar iki kulağımdan da aniden çekildiğinde sıçrayarak geriye dönmüştüm. Vera gülerek bana bakarken çatılan kaşlarımı düzeltip gülümsedim. ''Buldum seni,'' dedi ve hiç beklemediğim bir anda kollarını belime sardı. Kollarımı henüz kaldırmışken benden ayrılıp elini omzuma koydu. ''Hadi, gidelim. Tişörtünü özlemişsindir.'' Gülerek kafamı iki yana salladım.
Vera'nın beni yönlendirmesiyle beş dakika sonra merdivenleri çıkıyorduk. Ben eğilip bağcıklarımı çözerken o pembe terliklerini çıkarıp açtığı kapıdan girmiş ve elini kapıya yaslayıp içeri geçmemi beklemişti.
