1.6

904 87 14
                                    

Deprem Gürdal - Sensiz Olmaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Deprem Gürdal - Sensiz Olmaz

*Henüz çok keşfedilmemiş mükemmel bir şarkı ve sizinle paylaşmak istedim. 

1.6

Bir adım daha attım. Sokaklar önümde uzanırken ben öylece yürüyor bir sonuca ulaşmaya çabalıyordum. Düşünüyordum. Tekrar düşünüyordum. Arabalar yanımdan ilerliyor, ben sorulardan ileri gidemiyordum. Soruyordum kendime, arıyordum cevabı içimde. Bulamıyordum. Son bir adım daha attığımda hangi zaman diliminde olduğumu bilmiyordum. Ama kendimi yine bu parkta bulmuştum. Omzumdaki çantayı çimenlerin üzerine, hemen yanına da kendimi bıraktım. Sırtımı ağaca yaslarken kafamı geriye yatırıp gözlerimi kapadım.

Beni cevapsız bıraktığın sürece gelip de bana umut verme o zaman.

Vera. O fazla iyiydi, fazla güzeldi. Mavi gözlerini çoğu zaman üzerimde yakalıyordum ve o bunu fark ettiğinde bakmaya devam ediyordu. Benim aksime fazla açıktı. Fakat ben henüz kendime bile yeterince yalın olamıyordum.

Eğer onunla olursam Eylül'e haksızlık edeceğimi düşünüyordum. Aklımı kurcalayan şeylerden biri de buydu. Sürekli geri plana atmaya çalışsam da olmuyordu. Ondan öylece ayrılıp Ankara'ya gelmişken şimdi yeni bir ilişkiye başlamak. Bilmiyorum. Ne biliyorsun ki sen? Hiçbir şey.

Telefonum titremeye başlarken gözlerimi açıp telefonu cebimden çıkardım ve yukarı kaldırarak gözlerimi sayıların üzerinde gezdirdim. Sonunda çalmayı bıraktığında umursamadan telefonu kucağıma koydum. Tam gözlerimi kapatmışken telefon tekrar titremeye başladığında kafamı eğip ekrana baktım. Aynı numaradan gelen aramayı kabul edip telefonu kulağıma götürdüm.

''Efendim?'' Bayık bakışlarım ilerideki çocuk parkında geziniyordu. Ellerimi saçlarıma götürüp parmaklarımla geriye doğru taradım. Birkaç tutam tekrar yanaklarıma düştü.

''Alo, Lal?''

''Vuslat?''

''Benim, benim.'' Heyecanla konuştuğunda dudaklarım bilinçsizce yukarı doğru kıvrıldı. ''Numaranı Vera'dan aldım. Kaydetmeye çalışırken yanlışlıkla aradım, sonra dedim ki arayayım da o da beni kaydetsin.''

Adını duyduğumda gözlerim bir noktaya sahiplenirken ''Kaydederim,'' diye mırıldandım.

''Lal, sen iyi misin?''

''Pek sayılmaz.'' Neden yalan söylemiyordum. İyiyim deyip geçebilirdim ama sanırım bir yerden başlamalıydım.

''Gelmemi ister misin?''

''Gelir misin?'' diye sordum heyecanla. Gelmesini istiyordum. Konuşmayı istiyordum. Öyle garip bir havası vardı ki Vuslat'ın. Sanki bütün sorularımın cevabı ondaymış, beni bundan çekip kurtarabilirmiş gibiydi. Onu ne kadar tanıyordum da bunları düşünüyordum, bilmiyorum ama hani olur ya bazı insanlar. Tüm güzelliği, saflığı bir gülüşüne yansır. O da öyle biriydi. Belki de çok iyi bir yalancıdır ama inanmıştım.

BU GECE SENİ ÇİZDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin