Valla Teen Wolf'u unutmuşum
"Benimle neden konuşuyorsunuz? Arkadaşınızın ölümüne sebep oldum"
Merdiven boşluğunda Ethan ile konuşuyorduk. Lydia ise Aidan'ı oyalıyordu. Aidan'ı oyalamanın hoşuna gittiğine emindim.
"Neden yine yapmayayım"
Dedi Stiles'a bakarak.
"Bana mı bakıyor?"
Stiles bana bakıp sordu. Sonra yaslandığı merdiven tutacağından kalktı.
"Beni tehdit mi ediyorsun?"
Ethan'a yaklaşırken konuştu.
"Biliyor musun, üvey ağacından büyük bir dal koparacağım. Kurtboğana sarıp ökse otuyla birleştirip senin..."
Scott onu durdurdu. Gülmemi tutmaya çalışıyordum. Keşke Scott onu durdurmasaydı.
"Stiles tamam anladık"
Stiles kalktığı yere tekrar yaslandı.
"Seninle konuşuyoruz çünkü Boyd'u öldürmek istemediğini biliyoruz. Ve böyle bir şey daha olursa yine yapmazsın"
Ethan kafasını iki yana salladı.
"Onlara olan borcumuzu bilmiyorsun. Özellikle Deucalion'a. Onunla tanıştığımızda Kali ve Ennis gibi değildik. Alfa değildik"
Şaşırmıştık. Stiles ile bakıştık. Sonra Scott sordu.
"Neydiniz?"
"Omega"
Biraz duraksadı sonda tekrar konuştu.
"Kurt sürülerinde omegalar günah keçisidir. En son onlar yerler. Diğerleri onları taciz eder"
Anlaşılan Stiles Ethan'a fazla sinir oluyordu.
"Yani siz sürünün kancıkları mıydınız?"
"Öyle bir şey"
"Ne oldu?"
Ethan bize olanları anlattı. Gittiğinde ise istemeye istemeye konuştum.
"Stiles bunu söylemek istemem ama baban da tehlikede"
Dudaklarını büzdü. Kafasını salladı.
"Evet. Bu yüzden ona her şeyi anlatacağım"
***
Okul bitince eve gittim. Stiles acaba babasına anlatmış mıydı? Anlattıysa da Şerif inanmış mıydı? Düşünüyorum da her şeyi görmesem inanmazdım herhalde. Ama umarım Şerif inanmıştır. Ona bir şey olmasını istememem özellikle ki stiles için.
Koltuğa oturup olanları düşündüm. Uykum geldiğinde ise yatağıma gitmedim. Çünkü gidersem uykumun kaçacağını bilmiyordum. Ki böyle bir durumdayken de uyumak iyi olurdu. Belki rüya görürdüm.
Jennifer Lydia'yı sınıfta bir sandalyeye bantlamıştı. Kollarından be bacaklarından. Boğazına ince bir ip sardı. Bu sırada bir ses geldi. Şerifin sesi.
"Bırak onu"
Nefes nefese uyandım. Birkaç saniye durdum. Kalbimin sesini duyuyordum resmen. Hemen telefonumu çıkardım. Stiles'ı aradım.
Açmadı.
Scott'ı aradım.
Açmadı.
Montumu alıp dışarı çıktım. Yoldayken Lydia'yı aradım. O da açmadı. İsaac ve Allison da. Okula koşa koşa gittim. Jennifer'ın Lydia'yı bağladığı sınıfa gittim.
"Lydia!"
Etrafa baktım ama orada yoktu. Anlaşılan daha gelmemişti. Gelmesini engellemem gerekiyordu. Sınıftan çıkmak için kapıya yöneldim.
"Lydia'yı mı arıyorsun?"
Arkama döndüğümde Jennifer'ı gördüm. Ve elindeki sopayı. Kafama vurdu. Başım dönmeye başladı. Yere düşerken etraf karardı.
***
Gözlerim yavaşça açılırken başım çatlıyordu. Etrafı bulanık görüyordum. Alnımda korumuş kanı hissediyordum. Önümde biri duruyordu bulanık olduğu için anlamıyordum. Ama Jennifer idi. Emindim.
Elimde bir ip vardı. Uyandığımı anlayınca bana döndü. Ayağa kalktı. Yavaşça arkama geçerken konuştu.
"Sen Y/n... Kurban değilsin. Planlarımı bozanın tekisin. Deaton'u öldürmeme engel oldun mesela"
Güldü. Bu sırada orkestranın sesi duyuldu. Bu marş ölüm marşıydı.
"Aslında planlarımı bozanın tekiydin demem gerekirdi"
İpi boğazıma bastırdı. Nefes alamıyordum. İpi tutmaya çalıştım ama hiçbir işe yaramadı. Gözüm yavaşça kararmaya başladı.
"Bırak onu!"
Sesi duyunca ipi boğazımdan çekti. Derin bir nefes aldım. Şerif gelmişti. Jennifer'a silah doğrultuyordu.
"Bay Stilinski buradan gidin!"
Diye bağırdım. Ona bir şey olmasına izin veremezdim. Stiles için. Jennifer belinden bir bıçak çıkardı. Hedef alma ihtiyacı duymadan hemen fırlattı.
"Hayır!"
Bu sırada kükreme sesi geldi. O yöne döndüğümde Scott'ı gördüm. Jennifer'a doğru koştu. Ben de bantlardan kurtulmaya çalışıyordum.
Jennifer'a pençe artı ama Jennifer ustaca kaçtı. Jennifer Scott'ın göğüsüne vurduğunda Scott uzağa fırladı. Ağızından kan aktı. Nasıl bu kadar güçlü olabilirdi.
Masayı alıp kapıya ittikten sonradan kapıya baktım. Bu Stiles idi. Kapıyı itti ama açamadı. Sonra bana baktı.
"Y/n!"
Şerif silahı eline aldı. Jennifer'a doğrulttu.
"Bir kız vardı. Onu yıllar önce ormanda bulmuştum. Yüzü ve vücudu parçalanmış haldeydi. O sendin. Değil mi?"
Jennifer ona yavaşça yaklaşmaya başladı.
"Belki de bilgi be stratejileri için filozoflardan başlamalıydım"
Şerif Jennifer'ın bacağına sıktı ama yara kolayca kapandı.
"Şifacılar"
Dedi ve hızlıca şerifin yanına gitti. Omzuna sapladığı bıçaktan tuttu ve onu kaldırdı. Şerifin elindeki silah yere düştü. Şerifi pencereye kadar sürükledi. Pencereye yaslayınca konuştu.
"Savaşçılar. Koruyucular"
Dedi ve rozetini kopardı. Elinde sıktı ve rozet büküldü.
"Bakireler"
Şerif Stilinski'yi öptü. Bu sırada Stiles içeri girdi. Ama her şeyi için çok geçti. Jennifer ve şerif gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen wolf•Stiles Stilinski
FanfictionEfsaneye göre, eski zamanlarda, antik Yunan'da insanların iki başı, dört eli, dört kolu vardı. Eski Yunan'ın ulu tanrısı Zeus, Olimpos Dağı'ndan dünyayı yönetirken, insanlar dört elle dört kolla birleşerek Zeus'a karşı gelmeye başladılar. Bunun üzer...