Bu bölümde yine yoksunuz sizin ölümünüzden sonrasını yazdım ama diğer bölümde siz de olacaksınız. Ve kitabı çok uzatmayı düşünmüyorum. Sonu nasıl olur bilmiyorum. Aslında aklında çok güzel bir mutsuz son fikri var ama siz istemezsiniz diye mutsuz yapmam herhalde. Ama kitaba en fazla 5-10 bölüm daha yazarım. Yani bilmiyorum aklıma bir fikir gelirse değişebilir tabii.
Lydia'nın çığlığı tüm kurt adamların yere yığılmasını sağlamıştı. Derek de anlamıştı ne olduğunu. Ama inanmak istemiyordu buna.
Derek koşarak veteriner kliniğine gitti. Hızlıca içeri girdi. Kan kokusunu girmeden almıştı zaten. İçeri girince Y/n'nin cansız bedenini gördü. Ona sarılıp deliler gibi ağlayan Stiles'ı gördü. Peter'a baktı. O da ağlıyordu. Eğer Y/n'yi sevmeyen biri bile bu ortama girse kesinlikle ağlardı.
Scott Stiles'ın yanına gitti. Onu kaldırmaya çalıştı. Ama Stiles Y/n'yi bırakmıyordu. Scott ise ondan çok daha güçlüydü. Onu kaldırdığında Stiles çırpındı deli gibi bağrıyordu. Bir yandan da ağlıyordu. Onun yanından ayrılmak istemiyordu.
"Hayır! Hayır! Y/n!"
Scott Stiles'ı zorlukla oradan uzaklaştırdı. Derek Y/n'nin yanına çöktü. Kalp atışlarını duymuyordu. Ama yine de onu sarstı. Sessizce konuştu.
"Y/n"
Peter Derek'in yanına yaklaştı.
"Derek o öldü"
Bunu söylemek Peter için çok zordu ama artık birinin Bunu söylemesi gerekiyordu.
"Acı çekmeden öldü"
Dedi Peter. Acısını almıştı ölene kadar. Peter için zor bir şeydi. Zayıftı ve yaralıydı ama rahat gitmesini istemişti.
Deaton ambulansı aramıştı. Her şey için çok geçti tabii. Ambulans ile birlikte polisler de gelmişti. Stiles kendinde değildi. Kimse ile konuşmuyordu, ağlıyordu. Bu yaptığına inanamıyordu. Daha doğrusu inanmak istemiyordu. Babası yanına geldi. Stiles hala yerdeki kanı izleyip ağlıyordu. Ama onu arkasından gören ağladığını düşünmezdi. Babası elini omzuna koyup onu sarstı.
"Hey"
Stiles artık ellerindeki kurumuş kana bakıyordu. Y/n'nin kanına. Ses de çıkarmadı. Babası önüne gelip eğildi.
"Hey Stiles bana bak"
Bakmayınca babası Stiles'ın ona bakmasını sağladı. Bu hali Stiles'ı iyice üzüyordu.
"Stiles birazdan dedektif gelecek ve ifadeni alacak"
Babası Stiles'ın onu dinleyip dinlemediğini anlayamadı. En son onu annesinin ölümünde böyle kötü görmüştü ve ondan sonra toparlanması çok uzun sürmüştü.
"Ona demen gereken şeyleri biliyorsun değil mi?"
"Stiles"
Şerif gelen sese doğru döndüğünde dedektifin geldiğini far etti ve yavaşça ayağa kalktı. Oradan giderken son bir kez Stiles'ın omuzunu sıvazladı.
Dedektif onun ifadesini alıyordu ama Stiles pek yardımcı olmuyordu. Sadece tek kelime kullanıyordu cevaplarında.
"Peki kaç kişiydiler"
"Bilmiyorum"
Dedektif sonunda derin bir nefes aldı. Yorulmuştu onu sorgulamaktan.
"Stiles bana hiç yardımcı olmuyorsun. Onun katilini arıyoruz"
Stiles benim demek istedi. Bunu gerçekten yapmak istedi. Artık kimseye zarar vermek istemiyordu çünkü. Birine daha zarar verse nasıl kaldıracağı hakkında bir bilgisi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen wolf•Stiles Stilinski
FanfictionEfsaneye göre, eski zamanlarda, antik Yunan'da insanların iki başı, dört eli, dört kolu vardı. Eski Yunan'ın ulu tanrısı Zeus, Olimpos Dağı'ndan dünyayı yönetirken, insanlar dört elle dört kolla birleşerek Zeus'a karşı gelmeye başladılar. Bunun üzer...