"Nemeton'da. Onları orada tutuyor olmalı"
Dedi rehberlik sınıfından çıkarken Stiles. Hızlıca yürümeye başladık.
"Stilinski!"
Biri Stiles'a bağırınca ikimiz de sesin geldiği yere döndük. İki polis ve yaka kartı olan uzun boylu bir adam vardı. Onu görünce Stiles bana döndü.
"Derek'e git. Tamam mı? Onlar orayı biliyordur. Mahzendeki olduklarını söyle. Anlarlar"
"Tamam"
Dedim ve gittim. Stiles'a döndüğümde uzun boylu adama gidiyordu. Sanırım dedektifti. Elimden geldiği kadar hızlı bir şekilde oraya gittim.
Kapıyı çaldım. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı. Peter açtı. Beni gördüğüne biraz şaşırmıştı.
"Y/n?"
Biraz soluklandım. Sadece birkaç saniye.
"Nerde tutulduklarını biliyoruz"
Kapıyı açıp beni içeri aldı. Derek de oradaydı. Beklemedim. Hemen söyledim.
"Nemesis'deler. Orayı biliyorsunuz değil mi?"
Dedim. Açıkçası pek biliyor gibi görünmüyorlardı.
"Gitmiştik"
Dedi Peter. Sonra Derek'e baktı. Sonra tekrar bana dönüp lafına devam etti.
"Ama orada yaşadıklarımızdan sonra"
Biraz duraksadı. Sanırım diyeceklerini toparladı.
"Talia, Derek'in annesi ve ablam oraya bir daha dönmemizi istemedi. Tehlikenin farkındaydı ve yerini hafızamızdan çıkardı"
Sinirle güldüm.
"Oh bu çok iyi oldu. Gerçekten"
Biraz durdum.
"O zaman bir fikriniz var mı?"
Peter, konuşmadan beri yeri izleyen Derek'e baktı. İkisi de hiçbir şey dememişti.
"Tamam. Ben Stiles'ın yanına gidiyorum"
Dedim ve hızlıca oradan çıktım. Artık onlarla konuşmak beni yoruyordu. Çıkınca Stiles'ı aradım. Bir şey bilmediklerini söyledim. Onlar da Deaton'un kliniğine gidiyorlarmış. Giderken beni de aldılar. Muayene odasına geçtik. Herkes oradaydı. Tabii Scott dışında.
Deaton içeri girince Stiles konuştu.
"Tellürik akım üzerinde olmalı. Derek'in Paige'i götürdüğü yer"
"Babam ve Gerard gitmişler, ama Gerard yerini bilmediğini söylüyor. Babam da burada olmadığına göre.."
Stiles Allison öyle dedikten sonra "Evet, benimki de yok" dedi.
İsaac Deaton'a bakarak sordu.
"Peki orayı nasıl bulacağız?"
Deaton hiçbirimize bakmadan konuştu.
"Bir yolu olabilir. Ama çok tehlikeli. Scott'a ihtiyacımız olacak"
***
Stiles ve Deaton Scott'ı ikna etmeye gitmişlerdi ve Scott ile gelmişlerdi. Nemeton'a gücünü geri vermek için tehlikeli bir şey yapacaklarmış. Açıkçası buna pek sıcak bakmıyordum.
Üç tane metal küveti buz ve soğuk su ile doldurduk. Hepsi ebeveynlerine ait bir eşya getirmişlerdi. Stiles babasının rozetini getirmişti. Onu düzleştirmeye çalışmıştı anlaşılan. Allison gümüş bir mermi getirmişti. Scott ise annesinin saatini.
"Pekala üçünüz de gireceksiniz. Sizi aşağıda tutacağız. Taki siz"
Duraksadı.
"Ölünceye kadar. Sizi öylesine biri aşağıda tutamaz. Sizi geri döndürebilecek biri olması gerek. Sizinle güçlü bağı olan biri. Duygusal bir bağı"
Stiles'ın yandan bakışlarını tüm benliğimle hissediyordum. Ona bakmamak için elimden gele yaptım. Deaton birkaç saniye duraksayıp konuştu.
"Y/n"
Ona döndüm.
"Sen Stiles'ı al"
Stiles'a baktım ama o bana bakmamaya çalışıyordu. Lydia Allison'u almıştı. Deaton ise Scott'ı.
Hepsi yavaşça sopsoğuk küvetlere girdi. Ellerinde ebeveynlerinin eşyalarıyla. Stiles birden Scott'a döndü.
"Bu arada. Ben değil de sen başarırsan şunu bilmelisin. Baban kasada"
Sonra herkes tekrar önlerine döndü. Hızlı hızlı nefes alıyorlardı. Bunu soğuk suya bağladım. Hepimiz yavaşça aldığımız kişiye yaklaştık. Deaton işaret verince onları suya bastırdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen wolf•Stiles Stilinski
FanfictionEfsaneye göre, eski zamanlarda, antik Yunan'da insanların iki başı, dört eli, dört kolu vardı. Eski Yunan'ın ulu tanrısı Zeus, Olimpos Dağı'ndan dünyayı yönetirken, insanlar dört elle dört kolla birleşerek Zeus'a karşı gelmeye başladılar. Bunun üzer...