●Erken
İstanbul'a gelmek Ali için önemli bir süreçti fakat genç buraya gelirken kalpten gitme ihtimalini hesaplayamamıştı. Geldiğinden beri kalp ritimlerinde bozulmalar mevcuttu. Tamam, onunla yakınlaşacağını tahmin edebiliyordu ama bu derece yakınlaşmayı gram aklına getirmemişti genç oğlan.
Saat akşamın on birini gösteriyordu. Editörler evine gitmişti. Batuhan iki saat önce, yol yorgunluğundan olsa gerek uyumuştu. Normalde küçük, abileriyle uyuyana kadar takılırdı bilgisayar başında.
Diğerleri ise uyanıktı hâlâ. Aytunç, kanalı için güzel bir video çıkarmak için PUBG oynuyordu çocuklarla.
Aytunç, bilgisayar karşısındayken, Hasan, Fırat ve Ali telefonlarıyla oynuyorlardı. Onlar için ekstra bir zorluğu vardı çünkü oyun içersinde emülatör ile oynuyorlardı. Hareket hızları onlara göre daha sınırlıydı. Ama üçlü, oyunun hakkını verdikleri için oluşan farklılıktan etkilenmiyorlardı. Yusuf ise Hasan'ın yanında oturmuş onun oyunu izliyor arada etkilendiği yüze bakışları kayıyor, dalıp gidiyordu. Hasan bunu fark etmiş olmalıydı ki dudaklarının yanı kıvrılmıştı.
Gelgelelim Ali ve Fırat'ın haline. İkiside öpüşmeden sonra dağılmış haldelerdi. O anı düşünmekten öteye gidemiyorlardı. Şu an yan yana olmaları büyük sıkıntıydı. Fırat, esmer oğlana dikkatli bir şekilde bakmaktan kaçınıyordu. Çünkü üstüne atlama ihtimali vardı. Bu çocuk onu neden bu kadar çok etkiliyordu, bilmiyordu.
Ali, kendini yeni keşfediyor gibiydi. Bu kadar arzu dolu olduğunu bilmiyordu. Söz konusu cinsellik olduğunda çıldırdığını yeni keşfetmişti.
Ekip, saldıraya geçtiğinde, Fırat gelen mermiler ile bayılmış, düşman karekter sanki sağ kalmayacağını bildiğinden olsa gerek giderken birini götüreyim der gibi Fırat'ın bayılan karekterine kurşunları yağdırmıştı.
"Yapma Fırat!" Aytunç önüne çıkan adamları, önünde bulunan taşa saklanıp git gel yapıp sıkıyorken sinirle bağırdı.
" Ne yapabilirdim abi..." dedi sinir olmuş bir şekilde.
Fırat oflayıp başını koltuğun sırtına dayadı. Biraz beyaz tavana bakıştıktan sonra başını sola yatırıp oyuna odaklanmış olan Ali'ye baktı. Ali, bakışları hissedip yan bakış attı. Yine eline keskin nişan almış, yargı dağıtıyordu.
Ali, Fırat'ın yoğun bakışını hissedip yerinde kıpırdandı. Odaklanamıyordu şu an oyuna. Zaten zar zor oyuna odaklanmışken, böyle bakmamalıydı.
Ali sondan ikinci olan alanda yerini alırken önlerine çıkan takım ile sandıraya geçtiler. Üç kişi bayıtılmıştı.
"Eee dördüncü nerede?" dedi Hasan.
"Pezevenk kaçıyor herhalde." dedi. Ali etrafa hızlı bir şekilde tararken karşısındaki tepede giden aracı gördü. Dudağının yanı kıvrılırken, Fırat dikkatlice etkikendiği oğlanın ne yapacağını izledi.
Diğerlerine herhangi bir ünfo vermeden elinde olan M416 saldırı tüfeğini sırtına alıp M24 keskin nişanı aldı. 6x ya da 8x dürbün bulamadığı için 4x dürbün takmıştı tüfeğe. Derin nefes alıp giden arabaya dürbün ile takip etti hızlıca. Mümkün değildi tutturması ama imkansızda değildi. Giden arabanın sürücü koltuğuna odaklayıp dürbünün işaretini o izaya göre öne çekip, arabayı görüş açısından çıkarttı ve tüfeği ateşledi. Aradam birkaç saniye geçtikten sonra ' 06"Abdulll, M24 ile öldürüldü.' beyaz yazı görülmüş, altında da kırmızı yazı ile 6 leş bilgisi gözüktü.
Ali, şaşkınca ekrana bakarken Fırat yaptığı harekete hem şaşkınca bakıyor hem de hayranlığını gizleyemiyordu.
"Aliş, ne yaptın sen?" dedi Hasan gülerek. Ali kahkaha atıp kuzenine baktı. "Adamı öldürdüm kardeşim." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSYANCILAR
Teen Fiction(bxb) Tamamlandı. Oyun oynarken aşık olacaklarından habersizlerdi...