3. Bölüm

6.1K 505 83
                                    

Rebels ile tekrar

Ali odasının dışından gelen seslenme ile gözlerini araladı.  Uyanmak istemiyordu, çünkü sabah yedi gibi uyumuştu. Oflayıp yerinden doğrulma gereği duymadan telefonu yatağın içinde aradı. Elinin yanına çarpan telefonunu alıp saatin kaç olduğuna baktı. 10:02 gördüğünde sitem dolu sesiyle ona bağıran annesine karşılık verdi. "Anne uyumak istiyorum!"

Annesi gelip kapıyı çalma gereği duymadan içeriye girdi ve çatık kaşlarla oğluna baktı. "Ne demek uyumak istiyorum, kalk!"

"Anne yedide uyudum yedide. " yataktan doğrulurken söylendi.

"Vah vah, ne yaptın o saate kadar, işte çalışıp para mı getirdin he, yine bulaştın illete. Bir de kalkmış isyan ediyor eşek sıpası. Kalk, git ekmek al, şekerim düşüyor hadi kahvaltı yapalım." deyip oğlunun odasından çıktı.

Ali doğrulduğu yerden sinirle tekrar kendisini yatağa bıraktı. Bu yüzden oyun dünyasından uzaklaşmak istiyordu işte. Çünkü oynadığı zaman en iyi seviyeye gelene kadar bırakmıyordu ve dün Taç V iken sabaha kadar onu Taç II yapmıştı ve bu düzende ilerlediği zaman kısa sürede As olacaktı.  Sırt üstü yattığı yerde parmaklarını şişmiş olan gözlerine götürüp ovaladı. Ne kadar istemese de yerinden kalkıp yatağın yanında gece dengesiz çıkardığı lacivert ev terliğini giyinmiş, ayaklarını sürükleyerek odadan çıkıp banyoya yönelmişti. 

Lavabonun karşısına geçip aynaya bakarken, dün oyunda karşılaştığı kişiler aklına geldiğinde yansımasını gülümsedi. Oyun camiasında tanınan gamer ile oynadığına inanmıyordu hâlâ. Tabi bu imkânsız değildi, adam kaç video yüklüyordu kanalına ve bazen onu tanıyan insanlarla oynuyordu. Fakat Ali bunu kendisinin yaşayacağına inanmıyordu. Kaç yıldır oynuyordu ve birçok maçta tanıdığı youtuber ile karşılaşsa da birebir oynamamıştı.  

Musluğu açıp akan suyu avuçlarına doldurup yüzüne çarptı. Bu işlemi birkaç kere yaptıktan sonra havlu ile kurulayıp çıktı. 

Üstüne değiştirme gereksinimi duymadan annesin ekmek için uzattığı parayı alıp dış kapıya doğru ilerledi. Annesi arkadan, "Dört ekmek al oğlum." dedi.

"Tamam." deyip terliğini çıkartıp açtığı dış kapının yanında duran siyah spor ayakkabısını giyindi. Merdivenlere yönelmişken karşı dairenin kapısı açılmış, gereksiz amca oğlunu görmüştü. O da Ali ile uyuyana kadar oynadığı için gözleri şişmiş ve belli ki o da annesinin zoru ile uyandırılmıştı.  Göz göze gelen iki kuzen mal mal birbirine bir süre baktıktan sonra birbirine gülmeye başladılar. 

"Ekmeğe mi?" dedi Hasan, yeni uyandığını belli eden pürüzlü sesiyle.

"Hee"

"Ah benim kaderdaşım." dedi. Ali kuzenini beklerken o da spor ayakkabısını tam giymeden arkalarını kıvırmış terlik gibi kullanmıştı.  İkisi de katlarında durmuş olan asansörün kapısını açıp bindiler ve sıfıra basıp beklediler.

"Aliş." 

"Hmm." Ne kadar yüzünü yıkamış olsa da hâlâ  uykulu hisseden Ali, göz kapaklarının ağırlığından,  tam açamıyordu gözlerini.

"Dün biz kafayı mı yedik de uyumadık?" Ali yorgun bir şekilde kuru kahkaha atıp kuzenine döndü. "Ben uyu dedim sana."

"Uykum yoktu aman hem iyi oldu Taç I oldum. " dedi.

"Aga sen benden önce oynuyordun, ne alâka? Senin şu an As olman gerekmiyor muydu? Harbi harbi kolsuz mu oldun Hasan?"

"Tövbe de lan. Ya sorma başıma gelenleri." asansör zemin kata geldiğinde ikisi de içinden çıkıp demir siyah kapıyı araladı. Gram rüzgar esmeyen hava onları karşıladığında ikisi kısık gözlerini daha da kıstı. Hasan devam etti. " Ayşe'yi biliyorsun, arkadaşım. Ya bunun bir kız arkadaşı var, görüyordum. Tatlı falan böyle, hoşuma gitti. Ayşe biliyor iste bu kızdan hoşlandığımı, PUBG  oynuyormuş bu da. Neyse biz oynamak için girerken Ayşe onu da çağırdı. Aga çağırmaz olaydı." isyan ederek.

İSYANCILAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin