Merhaba arkadaşlar, bölüme geçmeden önce Aytunç ve Batuhan hakkında açıklama yapmak istedim. Çünkü bölümde ikisine yer verdiğim sahne oldu.
Bazı okuyucalar istemedi abi-kardeş gibi olsunlar dedi bazı okuyucularımız çift olsun dediler. Bende arada kaldım...
Fazla çift olması realist gidişini bozacağını söyledi bir okuyucumuz. Bunu bende onayladım fakat bir yorum geldi. Bir hikâyede heterolar çok olması normal iken bu da normal gibisinden. Sanırım böyleydi yorum. Bunun dışında güzel açıklamalarda geldi. Olsun isteyen sayısı çok gibi gözüktüğü için yapayım dedim. Fazla yer verir miyim bilmiyorum ama arkadaşlar, söz vermeyeyim bu yüzden.
Neyse çok yazdım...
İyi okumalar cancağızlarrBölümü Mooncchiildd ithaf ediyorum.💋
______________Meydaki şarkı: İkiye on kala-bütün İstanbul biliyo'
•Heyecanın getirdiği uykusuzlukGünler birbirini kovalıyor, gidelecek zaman yaklaşıyordu. Evin içinde bulunan altı genç bitmesini istemiyordu.
Editörlerde geliyor altı gence ortak oluyorlardı. Canlı yayın dışında eğleniyorlar, sohbet edip oyunlar oynuyorlardı. Aytunç arada sırada videoya alıyordu. Geldiğinin ikinci günü vlog çekmiş, takipçiler tarafından sevilmişti. Az zaman geçmesine rağmen 1 milyona yaklaşıyordu izlenme sayısı. Tekrar bir vlog yayınlamayı düşünüyordu.
Takım arkadaşlarının hepsi seviliyordu. Bir iki kişiye odaklı değillerdi. Hepsi de birbirindem yetenekli birbirinden farklı insanlardı. Sanırım bu yüzden hepsi ilgi çekiciydi.
Akşam saatlerydi yine. Canlı yayını açalı yarım saat olmuş, henüz oyuna geçmemişlerdi. Bugün PUBG fazla oynamayıp farklı oyunlar deneyeceklerdi. Takım arkadaşlarından biri olan ve yanlarında ne yazık ki bulunmayan Ezgi, Discord uygulamaaı üzerinden bağlıydı.
On dakila önce, akşam yasağına yaklaşıldığı için iki editörde evlerine gitmişlerdi.
Beş dakika önce izleyicilerin ısrarı ile Ali, eline gitarını aldı. Oda içerisinde bulunan herkes heyecanla Ali'yi bekliyordu.
Ali, siyah gitarını bacağının üstüne koydu. "Ya ne söyleleyim?" dedi. Ali'nin bu kararsızlığına alışmışlardı. "Ali, İkiye On Kala grubunun 'Bütün İstanbul biliyo' şarkısını biliyor musun?" dedi Ezgi.
"Evet."
"O zaman onu söyler misin?" dediğinde Ali onayladı. Bir süre bekledi. Notalarını hatırlamaya çalışmıştı. İlk girişi aklına gelmediği için telefondan notalarına baktı ve emin olduktan sonra gitarına geri döndü. İnce uzun parmaklarını tele değdirip şarkıyı başlatmış oldu.
Direlt şarkıya girmesi gerekiyordu ama bilerek kısa bir süre sözsüz gitarı çaldı ve güzel sesini takım arkadaşlarına duyurdu.
"Seni bana ayırdım, bütün İstanbul biliyo'
Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo'
İnanmazsınız sesinde kuşlar yaşıyo'
Ah bi' de gülünce, kafam yanıyo'o gözünüzü kamaştıran ışığaSeni bana ayırdım, bütün İstanbul biliyo'
Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo'
İnanmazsınız sesinde kuşlar yaşıyo'
Ah bi' de gülünce, kafam yanıyo' "Temiz olan güzel sesiyle şarkıya devam ederken Fırat hayranlıkla sevdiği çocuğu izliyordu. Ali, Fırat'ın gözünde mükemmel ötesi biri olarak gözüküyordu ve şarkı söylediği an bu hisse daha çok kapılıyordu.
Ali gözlerini gitarından karşısında oturan sevgilisinin gözlerine çıkardı. Gri irislere aşkla baktı.
"Öyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi' kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş yavaş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSYANCILAR
Teen Fiction(bxb) Tamamlandı. Oyun oynarken aşık olacaklarından habersizlerdi...