Merhaba!
Multi: Ahu
Keyifli okumalar 💙
🦋
" Hızlı yürü lan."
Abimin beni çekiştirmesiyle düğün alanından iyice uzaklaşmıştık müzik sesi artık çok zor duyuluyordu. Hızlı hızlı yürüyerek beni sokak lambalarının olmadığı birkaç tane eski evin bulunduğu sokağa getirip iterek yere düşmemi sağladı. Elimin ve dizlerimin yere çarpmasıyla acı dolu bir inleme dudaklarımın arasından çıktı. Kafamı kaldırıp abime baktım. Önümde durmuş öfkeden kudurmuş bir şekilde bana bakıyordu. Kafamı hafif yana çevirip arkasında sessizce bizi izleyen yengeme baktım. Gözlerinde bulunduğum durumdan dolayı keyif dolu bir ifade vardı.
" Demek benden habersiz düğünlere gelip keyif çatıyorsun ha."
"A..abi ha.. hayır ."
"Nereden lan nereden geliyor bu cesaret ha! Ulan biz daha sözümü dinle sana ne yapalım yediğin dayaklardan da mı akıllanmıyorsun?!!"
"Abi yen- " boğazımda oluşan yumru nedeniyle yutkundum."Abi yengem dedi ki-"
"Mustafa tamam canım yapmış bir hata boşver hep o arkadaşının işleridir yoksa Ahu yapmaz zaten ."Yengemin cümlesiyle çok da şaşırdığım söylenemez , zaten sabah ki iyilik meleği tavırlarının altından bir şey çıkacağı belliydi. En başından beri amacının bu olduğunu anladım.
"Ne demek boşver Hatice demek ki bu zamana kadar çok boşverdik de ondan zıvanadan çıktı bu kız ama dur sen bakalım ayağını kırdıktan sonra da bizden habersiz düğünlere gidebilecek mi?"
Daha fazla dayanamayıp
"Abi yengem se..senin izin verdiğini söyledi yoksa zaten gelmeyecektim düğüne."
"A-a-a üstüme iyilik sağlık kız şimdi de yalan mı söylemeye başladın benim ağzımdan ne zaman öyle bir laf çıktı?"
O kadar iyi rol yapıyordu ki bir an ben bile inanacağımı sandım!
Ellerimin ve dizlerimin yanması devam ederken şimdi de durup dururken yalancı durumuna düşmek gözlerimi doldurdu. Bu zayıf halimden nefret ediyordum!
"Yenge sabah sen dedin ya abinle konuştum ben düğüne gidebilirsin diye asıl sen yalan söylüyorsun.
Titrek sesimle konuşmamla abim üzerime eğilip sabah özenle dalgalandırdığım saçıma koca elini dolayarak aşağı çekti. Saçımın aşağı çekilmesiyle boynum kopacak derecede ağrımaya başladı. Abim yüzünü iyice eğerek
"Sen benim karıma yalancı mı diyorsun lan! Yediğin boklar için özür dileyeceğine bir de üste mi çıkıyorsun?!
Tam ağzımı açıp inkar edecekken abimin yüzüme tokat atması bir oldu. Yıllardır yediğim bu darbeler sanki gün geçtikçe daha çok ağırlaşıyordu.
Taşıyamıyordum artık!
Ağlamaya başladım. Abim saçıma tüm gücüyle asılıp yüzüme karşı birşeyler söylüyordu ama yüzümün ve saçımın ağrısından söylediklerini anlamıyordum. Sadece yengemin arkada abime mahallede olduğumuzu eve gidip orada kızması?! gerektiğini zırvaliyordu. Abim ağlamamla daha da sinirlenip
"Ağlama lan bir de ağlıyor musun kes sesini duymayacağım o sesini!!."
Tekrar elini havaya kaldırdı tam vuracaktı ki arkadan elinin biri tarafından tutulduğunu gördüm. Abim ne olduğunu anlamadan eli ters döndürüldü.
"Ahh kimsin lan sen bırak lan elimi."
Abimin elinin bükülmesiyle bedeni öne doğru eğildi ve arkasında duran Devrim abiyi görmemi sağladı. Onu görmemle dakikalardır kasılı duran bedenimi serbest bıraktım ve sessiz hıçkırıklarla ağlamaya başladım. Ağladıkça vücudum ister istemez titreyip dışarıdan sanki soğukta kalmış izlenimi veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahu
General Fiction"Emin misin yavrum?" Ahu sadece başını salladı. Konusabilecegini sanmıyordu. Ne oluyordu böyle? Az önceki kararlı kıza ne olmuştu? Bu adam ne zaman ona yaklassa hep aynı şey oluyordu. Adam kasıklarının üzerindeki elini tekrar oynatınca istemsizce o...