Merhabaaaa!Erken geldik bu sefer
Zakkum - Ben Ne Yangınlar Gördüm
Yorum yapıp bu gariban kızı sevindirirseniz çok mutlu olurum :)
Bi de buraya yaşlarınızı yazar mısınız
merak ediyorum 👉☺️👈Keyifle okuyun bebekler💙
🦋
Ahu yaslandığı kapının arkasından bir anahtar sesi duydu. Yavaşça ayağa kalktı. Akşamdan beri aynı yerde oturuyordu. Her yeri tutulmuştu. Kapı açıldı ve ardından yengesi içeri girdi. Ahuyla göz göze gelince kısa bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü kızın gözleri kıpkırmızı ve şişti. Kısa bir duraksamadan sonra konuşmaya başladı.
" Kız bu ne hal şu tipe bak hele, uyumadın mı sen hiç."
Gözlerini abartıyla devirdi.
"Allah'ım sen sabır ver görende evlendirmiyoruz da ölüme gönderiyoruz sanar."
Ahu ruhsuz bir şekilde cevap verdi.
"Ben pek bir fark göremiyorum."
"Hah haspam laflara bak boş konuşma da gel bana yardım et birsürü iş var içeride."
Ahu gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Sonra sakince
"Bana ne , babama ben yaparım diye yüksekten iyi atıyordun , yapsana hadi."
Yengesi bu laflarla kısa bir an ne diyeceğini bilemedi. Normalde olsa söylediği gibi hemen gelip yapan kız bugün itiraz ediyordu. 'Evlenecek ya bir havalandı bu ' diye düşündü. Sonra kendi kendine haklı olduğuna karar verip çirkefleşmeye başladı.
"A-a-a şu tavırlara bak , kız sen evleneceğim diye pek bir havalandın bakıyorum , çabuk üstünü mü giyiniyorsun napıyorsun hemen yap sonra bana yardım ediyorsun yoksa isteme gecen de abinle yüz göz olmak zorunda kalacaksın."
"Umrumda bile değil , bu saatten sonra ne yapabilir ki döver mi? çok korktum yengecim lütfen beni şikayet etme."
Ahu yalandan üzülmüş suratıyla ruhsuz bir şekilde karşısındaki kadına bakarken artık gerçekten de hiçbir şey umrunda değildi. Söylediği gibi abisi bu saatten sonra daha nasıl bir kötülük yapabilirdi ki ona ?
Yengesi birkaç şey söyleyip ardından odayı terkedince Ahu arkasından göz devirip küçük adımlarla yatağına gidip oturdu. Geceden beri uykusuz kaldığı için ellerini ağrıyan gözlerine götürüp ovdu. Ovdukça gözlerine birşey batıyormuş gibi oluyordu. Sonra yavaşça çekip ellerini kucağında birleştirdi. Dalgın dalgın karşısında duran aynadan kendine bakmaya başladı. Ne yapacaktı şimdi ? Geceden beri bu işten kurtulmak için birşeyler düşünmeye çalıştı. Aklına bir tek geçen sefer niyetlenip de yapamadığı planı geldi. Hem abisi bu akşamda onu kilitleyecek değildi ya. Yani öyle umuyordu.
Gün içinde bunu yapması imkânsızdı. Geceyi beklemesi lazımdı. Bu da demek oluyordu ki şu isteme zırvalığından sonra olacaktı. Devrim abinin neden bu kadar ısrar ettiğini gerçekten anlamıyordu. Ahu onun hiç böyle bir insan olduğunu düşünmemişti. Burcu her zaman onun ne kadar iyi , düşünceli biri olduğundan bahsediyordu. Ahu da onu kardeşinin anlattığı kadarıyla tanımıştı. Ama dün konuştuğu kişi kesinlikle anlatılanla aynı kişi değildi. Aklına yeniden Burcu'nun yaptığı şey geldi. Kaçacağını Devrim abiye nasıl söylemişti hâlâ inanamıyordu. Neden böyle bir kötülük yapmıştı ki, Ahu'nun nasıl şeyler yaşadığını bilmiyor muydu ? Aksine kimsenin bilmediklerini dâhi biliyordu. Öyleyse bu davranışının sebebi neydi?
Peki abisi neden onunla evlenmek için bu kadar ısrar ediyordu? Ahu onun annesiyle ilgili söylediği şeylere tabiki inanmamıştı. Daha düne kadar suratına doğru düzgün bakmayan adamın birden bire mi onu görüp beğenesi tutmuştu?
Saçmalıktı!
Altından birşeyler çıkacağını adı gibi biliyordu ve bunun abisi ile ilgili olduğunu da.
Yataktan kalkıp banyoya gidip elini yüzünü yıkadı ardından tekrar odasına girdi. Gidip de o kadına akşam için yardım edecek değildi. Bu zamana kadar sorun çıkmaması için sessizce ona söyleneni yapan biriydi Ahu. Hır gür seven bir insan değildi , zaten istemese de etrafında abisi ve babası gibi kişiler olduğu için ota boka laf edip olay çıkartıp yeterince kavga gürültüye maruz kalıyordu. Ama bu saatten sonra hiç de susmaya niyeti yoktu. Artık 'aman olay çıkmasın da ' kafasından çıkacaktı. Bıkmıştı artık , zaten bok gibi bir hayatı vardı iyice bok etmelerine müsaade etmeyecekti. Ne olursa olsun buradan kaçıp kurtulmak istiyordu . Odaya girince telefonun çaldığını farketti. Yatağının üstünde olduğunu bildiği telefonunun ekranına bakınca sabahtan beri arayıp mesaj atan Burcu olduğunu gördü. Açmıyordu işte niye bu kadar ısrar ediyordu ki . Telefon sustu birkaç saniye sonra mesaj sesini duydu. Mesaj kısmına girip atılan özür mesajlarını geçip son attığına baktı. Burcu karşılıklı konuşmalarıyla ilgili birşeyler yazmıştı. Ahu onun ne söyleyeceğini daha doğrusu neden böyle birşey yaptığını merak ediyordu. Onun için kaçmanın gereksiz olduğunu anlayıp mesajı onayladı. Hemen cevap geldi Burcu nerede buluşmak istediğini soruyordu ardından da onların evinin müsait olduğunu isterse oraya gelebileceğini yazmıştı. Ahuların evi seçenek bile değildi evde yengesi olacak kadın varken..
Ahu evde Ayten teyzenin olup olmadığını sordu şu an onunla karşılaşmak istemiyordu yüzüne bakmaya utanırdı , yıllardır evine gidip geliyordu, Devrim abi illaki şimdiye kadar ona söylemiştir diye düşündü. Nasıl bakacaktı akşam yüzüne , şey diye düşünmüş müydü acaba ' bu kız kaşla göz arasında oğlumu nasıl ayarttı' diye?
Sonra saçmaladığını farketti Ayten teyze öyle biri değildi onu tanıyordu. Gerçi ona bakılırsa Burcu'yu da tanıyordu ya neyse...
Burcu'nun attığı mesajda Ayten teyzenin evde olmadığını öğrenince oraya gideceğine dair bir mesaj atarak telefonu yatağın üzerine bırakıp dolabının önüne gidip gündelik bir elbise çıkartıp üzerine giyindi . Aslında banyo yapsa iyi olurdu ama bacağı hala biraz sızladığı için acısını göze alamayarak sonraya erteledi. Hâlâ çok kötü sayılmazdı. En azından kokmuyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahu
General Fiction"Emin misin yavrum?" Ahu sadece başını salladı. Konusabilecegini sanmıyordu. Ne oluyordu böyle? Az önceki kararlı kıza ne olmuştu? Bu adam ne zaman ona yaklassa hep aynı şey oluyordu. Adam kasıklarının üzerindeki elini tekrar oynatınca istemsizce o...