Ahu

12. Bölüm

Merhabaaaaaa!

Biz geldik

Uzuuun bir aradan sonra uuuupuuuuzunnn bir bölümle hem de
sizde bizden uuupuuzzuuunn yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen

Nasılsınız?

İyiyseniz bölüme dalabilirsiniz :)

Yorum yapmayı unutmuyoruz di mi ?

Size güveniyorum arkadaşlar 🤝

Son kez kontrol etmeden atıyorum hataları mazur görün:)

Keyifle okuyuuuuunnn 💙

🦋

*Önceki bölümden*

Devrim uykudan daha açılmamış kafasıyla üstündeki kıza bakıyordu. Ahu konuştukça dudaklarına çarpan ılık nefes Devrim'i şu an aşırı zorluyordu. Kolundaki eljni yavaşça kızın bedenine sürtüp beline götürdü. Ve kızı iyice üstüne çekip belindeki elini sıktı.

Ahu ne yapacağını bilmiyordu şu an bu adamın amacı neydi Allah aşkına!
Kalkmak için hamle yapınca belindeki el canını acıtacak kadar sıktı etini. Dudaklarından bir 'ah' çıkınca Devrim'in ona iyice yaklaştığını hissetti. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Adamın dudaklarını yaladığını gördü. Ve son olarak da adının inler gibi yaladığı dudaklardan çıkıp kafasının kendisine yaklaştığını...

"Ahu"

************************

Dudakları şu an o kadar yakındı ki birbirine aralarında sadece nefes alabilecekleri kadar bir alan vardı. Ahu'nun kalbi çıldırmış gibiydi. O kadar hızlı ve şiddetli atıyordu ki Devrim'in hissettiğine adı gibi emindi. Adamın gözlerini kapattığını gördü. Tekrardan ismini duydu Devrimden. Öyle muhtaç bir şekilde çıkmıştı ki ismi dudaklarından Ahu karnının içinde daha önce hiç hissetmediği bir karıncalanma hissetti. Neydi bu hissettiği? Hem güzeldi hem de Ahu'yu korkutacak kadar kuvvetli bir histi. Bir an bu hissettiği korku tüm duyguların önüne geçerek kendine gelmesini sağladı.
Dudakları tam birleşeceği sıra Ahu sol elinin ne ara kalktığını ve adamın dudaklarının üzerine koyduğunu hatırlamıyordu. Elini koyduğu gibi adamın gözlerini açtığını gördü. Az önceki bakışlar yoktu şimdi. Devrim sanki bir rüyadan uyanmış da yaptığı şeyi yeni farkediyormuş gibi görünüyordu. Adamın belindeki elinin baskısını azalttığını hissetti biraz ve yapabildiği kadar kendini geri çekti. Elini de nemli sıcak dudaklardan hızla uzaklaştırdı.Heyecanlı , korkulu ve titreyen sesiyle konuşmaya çalıştı.

"Napıyorsun , bırak beni."

Devrim duyduğu sesle hızla elini kızın belinden çekti. Ahu'nun da dediği gibi gerçekten napıyordu? Kızı öpmeye çalışmak da neydi? Kafayı mı yemişti yoksa saatler önce gördüğü şey yüzünden ateşi başına mı vurmuştu. Hatırladığı şeyle vücudu kasıldı. Kız hâlâ bedenine yaslı duruyordu. Birkaç saat önce çıplak bir şekilde gördüğü dolgun göğüsler şu an vücuduna değiyordu. Devrim gözlerini çok kısa bir süre kapatıp sertçe yutkundu ve konuşmaya başladı. O sırada artık tutulmadığını farkeden Ahu hızla üstünden kalkıp adamdan olabildiğince uzağa gitti. Kız ellerini birbirine kenetlemiş gergince duruyordu.Devrim bu görüntü karşısında nasıl bir cümle kuracağını bilemedi. Hem gerçekten de ne diyecekti ki?
Boğazını temizleyip konuştu.
Sesi mahçup çıkıyordu.

"Ahu...ben özür dilerim. Uykulu kafayla öyle... üzerimde görünce seni."

Devam edemedi daha fazla. O da şu an Ahu kadar utanmış görünüyordu.