Merhaba.
Bu kadar geciktigim için özür dilerim. Ama hem özel hayatımda yaşadığım boktan olaylar hem de ülkedeki yangınlar derken hiçbir şey yapasim yoktu. Yazdiklariniza bile cevap veremedim zaten şu iki gün sadece hikâyeyi yazıp geri çıkıyordum uygulamadan. Tüm bu olaylar psikolojimi alt üst etti
Çok zor gerçekten...
Bu arada Burcu'nun iki tane abisi var. Dördüncü bölümde kısacık geçmişti İstanbulda yaşıyor. Geçen bölüm o kısma takılanlar için söyleyeyim dedim.
Yorum yapmayı unutmayın lütfen
Bölümü atıp kaçıyorum yine
Iyi okumalar.
🦋
Önceki bölümden
12 saat sonra....
Ahu elindeki çantanın sapını düzeltip zorlukla son adımını attı.
Geldiği kapının önünde durunca yüzünde acı dolu bir gülümseme belirdi.
Elini kaldırıp kapıya vurdu.
Karanlık sokakta köpek sesleri yankılanıyordu.
Kapı az sonra açıldı.
Kapıyı açan kadın karşısındaki kişiyi görünce kızın yüzünde gördüğü ifadeyle şaşkın bir sesle konuştu.
"Ahu?"
Arkadan sinirli bir ses duydu sonra.
"Kim lan bu saatte?"
Ahu kapıya doğru gelen adamla acı tebessümü yüzünde dururken ağlamaktan kısılmış sesiyle konuştu.
"Ben geldim abi."
Mustafa çatık kaşlarıyla ne olduğunu anlamak ister gibi kapıda perişan görünen kıza bakıyordu.
Huzursuz sesiyle konuştu.
"Niye geldin?"
Ahu buraya geldiğine saniyesinde pişman olurken ne diyeceğini bilemeyerek yutkundu.
O sırada yengesinin abisine uyarıcı bir bakış attığını gördü.
Kapıyı iyice açıp kocasını arkasında bırakarak Ahu'ya doğru bir adım attı.
Ne olduğunu sormayacaktı. Şimdilik.
"Gel içeri."
Ahu başını kaldırıp yengesine baktı. Şu an burada olmak ne kadar zoruna gitse de yapacak başka bir şeyi yoktu.
Başını sallayıp içeri girdi.
Abisi çoktan içeri girerek gözden kaybolmuştu bile.
Neden bu hâlde olduğunu bile sormamış sadece niye geldiğini sormuştu.
Hâlâ aynıydılar.
Ve hiç değişmeyeceklerdi.
Gözlerini kısa bir süre yumup açtı. Içeri girdiği gibi yıllarca soluduğu havayı içine çekti.
Yine buradaydı.
O kadar kurtulmak istediği yere geri dönmüştü. Hem de kendi ayaklarıyla.
Yengesinin sesiyle başını çevirip ona baktı.
"Hadi içeri gir."
Ahu başını sallayıp salona yürüdü. Babası koltukta oturmuş televizyona bakıyordu. Başını kısa bir an çevirip kimin geldiğine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahu
General Fiction"Emin misin yavrum?" Ahu sadece başını salladı. Konusabilecegini sanmıyordu. Ne oluyordu böyle? Az önceki kararlı kıza ne olmuştu? Bu adam ne zaman ona yaklassa hep aynı şey oluyordu. Adam kasıklarının üzerindeki elini tekrar oynatınca istemsizce o...