1.BÖLÜM #YANILGI

1.1K 37 0
                                    

Belki bütün bunların hepsi bir yanılgıdır diye düşündü gözlerini uçsuz bucaksız ufuktan ayırmadan. Belki de gerçeğin ta kendisidir. Niçin bu denli korkuyordu kendinden? Olan olmuştu işte. Bir katilden başkası değildi kendisiyle gözgöze gelen kırık aynanın karşısında.

Oysa ki çocukluğu mükemmel geçmişti. Zenginlik içinde son model arabalar, ziyafetler ve aklına gelebilecek her şey.

Peki bu doyumsuzluk niçindi? Derin bir nefes aldıktan sonra aynadaki yüzüyle yüzleşmeyi bıraktı ve sigarasından bir nefes daha çekip arabanın gazını kökledi.Bagajına tıktığı cesedi hiç düşünmemeye çalıştı önce ama başaramadı.

O kadar masum bakıyordu ki gözlerine ve bir o kadar da yalvarırcasına...Boğazını sıkmıştı gözleri onunkine kenetlenmiş şekilde. Durmak istemişti ama başaramamıştı. Kızın nefesi kesilirken yavaşça kemerini boğazından çekmiş, bir kaç saniye daha yaşama izni vermişti ona. Onun herşeyi olduğunu sanıyordu az önceye dek. Şimdi ise tanrısıydı.Artık kızın cansız bedeni yerdeydi. Gözleri yukarıya ve anlamsız bir şekilde bakıyordu. O ise öylece soğukkanlıydı.

Odaya giren arkadaşı ise şaşkındı,"Ne yaptın sen Erhan!" diye haykırarak ve diğer yandan da ellerini başının üzerinde kavuşturarak panik içinde odanın bir yanından diğerine savurdu kendini."Onu öldürmek zorunda mıydın?"diye sordu Hakan sesi gittikçe boğuklaşırken.

"Beni aldatıyordu kaltak" diye yanıtladı Erhan gittikçe öfkesi artan biçimde.Kızın canını almak bile onu sakinleştirememişti anlaşılan.

"Sen...sen ruh hastasısın,bu kız sana herşeyini verdi. Senin için üniversitedeki eğitimini bile bırakıyordu neredeyse.Onun gözü senden başkasını görmezdi. Nasıl aldattığını düşünüyorsun? Lanet olsun elini kana bulamaya değer miydi!" diye haykırdı arkadaşı gözlerini bu caniden kaçırmaya çalışarak.

"Sen onu benden daha iyi tanıyamazsın tamam mı Hakan? O halde şimdi çeneni kapa ve bundan kurtulmama yardım et!"diyerek, elindeki kemeriyle birlikte birkaç yırtık kağıt parçasını yumruğunun içinde sıkarak, gözlerini dikti arkadaşına. Gözlerindeki canice bakış hala yerindeydi.

Hakan yutkundu."Bak , beni buna bulaştırma tamam mı? Zaten hapisten çıkalı daha birkaç ay oldu. Yeniden oraya dönemem. O lanet olası yerin kokusuna dayanamıyorum dostum.Bu pisliği kendin temizlemelisin.Hala sana inanamıyorum. Bu kıza nasıl kıydın?!"

Artık kan kardeşinin sözleri bile onu ilgilendirmiyor gibiydi. Derin bir nefes aldı ve Hakan'a baktı. "Pekala tamam ben de onu başta öldürmek istemedim. Bundan ben kurtulacağım. Ama bu sır bizimle birlikte sonsuza kadar kalacak."dedi Erhan.

Hakan yerde cansız yatan kıza son bir kez daha baktı.Kafasını onaylar şekilde salladı. Başka çaresi yoktu zaten.

Erhan gündüz olanları hatırlarken bir kez daha soğukkanlıydı. Bagajdaki kızdan kurtulmanın tek yolun, onu köy yolunun birkaç kilometre ötesindeki yamaçlık araziden yuvarlamak olduğunun farkındaydı.. Daha önce de bir başkasından kurtulduğu bu araziyi avucunun içi gibi biliyordu.

Ceset bir un çuvalı gibi paldır küldür yuvarlanırken bir sigara daha yaktı.

"İyi bir kızdı'' dedi kendi kendine. ''Benim için belki de fazlasıyla iyi."

Bagajı kapattı ve ön koltukta bir süre oturdu. Çevre köylerden gecenin bu saatinde bir gören olmamalıydı. Artık soğukkanlılığın yerini hafif bir huzursuzluğa bırakmıştı,katil olmanın birkaç ay süren huzursuzluğuna. Ceset tamamen çürüyüp suçu ortaya dökülmeyene dek.

Cep telefonu çaldığında düşüncelerinden sıyrılabildi ancak. Bildik orta yaşlı bir kadın sesi köy yolundaki sessizliği kulaklarında böldü. "Hakan bana herşeyi anlattı",diyordu telefonun ucundaki ses. "O üniversiteli kızdan hoşlanmıyordum zaten biliyorsun. Haydi temizlen ve bana gel,bekliyorum.Sen bana aitsin ve hep benimle kalacaksın, öyle değil mi Erhan?"

Erhan yutkundu.Kadının sesinde inanılmaz bir yatıştırıcılık hissetti.Kısık ve itaatkar bir sesle "Evet Gülsüm,"diye mırıldandı. "Sana aitim..."

1.bölümün sonu.


KAYALIKTAKİ KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin