14.BÖLÜM -GÖZDAĞI

183 7 2
                                    

14.BÖLÜM-GÖZDAĞI

Hararetli bir ses tonuyla ''Hasan Ağa'nın karısını görmek istiyorum'' dedi yanlarında bitiveren adam.

Murat soğukkanlılıkla yanıtladı; ''Burda yok . Olsa bile seninle görüşmeye tenezzül etmez. Sebep?''

''Bugüne kadar ne istediniz de vermedik? Ama artık bu kadarı da fazla... Haddinizi çok aştınız siz. Onunla görüşmek istiyorum. Çağırın onu buraya.''

''Bayanlar var masada. Sesini yükseltmesen ve emreder gibi konuşmasan iyi edersin.''Murat sözlerini bitirmeden iç cebindeki tabancanın kabzasını adamın beline dayamıştı bile.

Erhan da ayaklanmış olacakları bekliyordu.

Pınar'ın iri güzel gözleri iyice açılmıştı.

Cafe'nin giriş kapısından duyulan tok bir kadın sesi bu gerginliğin anlık sessizliğini yırttı.

''RAHAT BIRAKIN ONU ÇOCUKLAR.'' diye buyurdu Gülsüm.''Bana ne anlatacakmış bakalım... Üst kata çıkarın onu.'' diye acımasız bir sesle sözlerine ekledi.

Üst katta iki bilardo masası ile üç tane oyun masası vardı.Bir de çekmeceli yazı masası. Belirlenen günlerde sabaha kadar kumar oynattıkları yer burasıydı.

''Konuş bakalım. Benim karşımda söz söyleyecek kadar akıllı mısın yoksa aptal mısın? Anlayalım.''

''Benden her ay istediğiniz para ... Çok fazla. Hasan Ağa daha adaletliydi.''

''Yatalak bir adamdan minnet mi bekliyorsun? Onun devri bitti. Sana olan rayici çoktan belirledim. İtiraz etmekle kendi ekmeğine tükürüyorsun. Vazgeçmezsen orada seni barındırmayacağımızı da biliyorsun değil mi?"

Adam yumuşar gibi yutkundu.

''Şimdi söyle.'' diye üsteledi Gülsüm. "Benim tarafımda mısın? Tarafını şimdi belirlemezsen öbür taraftaki yerini hazırlarsın. Bunu bilesin.''

Sözleri boğazında düğümlendi.''Bize en azından birkaç ay müddet verin'' diyebildi.

''Benim için hava hoş... Ama oğlum benim kadar sabırlı olur mu? Pek orasını bilemem.''

Gülsüm bir yandan da Murat'a gözucuyla bakıyordu.''Murat çıkar onu buradan. Ve ona yıl sonuna kadar müsaade et.''

Murat'ın adamın koluna girmesine izin vermeden adam kolunu çekiştirip sıyrıldı ve hızlı adımlarla alt kata inip Pınar'ın şaşkın ve korku dolu bakışları arasında cafeden ayrıldı.

Gülsüm ve Murat birbirlerine baktılar.

''Kim bu aşağıdaki kız? Yoksa yeni sevgilin mi?"

''Hayır valide, sadece kalacak bir yeri olmayan parasız bir kız. Ona yardım edip sahip çıkmaya çalışıyordum''

Gülsüm o histerik kahkahalarından birini daha attı. ''Yardımseverliğin tuttu son günlerde nedense... Senin kızlara nasıl sahip olduğunu...ah pardon...nasıl sahip çıktığını çok iyi biliyorum ben. O yüzden hiç masal anlatmaya kalkma . Babanın gençliğinden arda kalır bir yanın yok.''

Murat istemsizce sırıttı. ''Belki olgunlaşınca bazı işlerde kullanırız onu'' dedi.

''Bu kız... Başımızı belaya sokacak. Bunu hissediyorum. Özellikle Erhan'ı ondan uzak tutmanı istiyorum.''

Murat başını salladı.Bu tam da olmasını istediği bir şeydi.

...

Garson yandaki işyerlerinden yaptırdığı mis gibi İnegöl köftesini ve çiğköfteyi servis ederken Pınar çoktan kapıya yönelmişti bile.

KAYALIKTAKİ KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin