15.BÖLÜM- KASIMDA AŞK BAŞKADIR
''Niçin bir ay?''
''Çünkü anlamlı olacak kadar uzun ve bağlanmaktan uzak kalacak kadar kısa...'' '
Pınar ve İrem, ellerinde birer patlamış mısır kasesi oturma odasında televizyonun karşısına geçmişler, dvd filmindeki diyaloga kendilerini kaptırmışlardı.
Pınar dudağındaki kısa, mentollü sigaradan bir nefes çekti ve kesik kesik öksürdü. Bu şehirde neyse ki annesinden gizli gizli sigara içmek zorunda kalmayacaktı.
''...Nelson... Benim Kasım Ay'ım olmaya var mısın?''
İrem tv'ye bakarak, ''Ayy... ne kadar da romantik'' deyip içini çekti. ''Demek bu delidolu kadınla bu işkolik adam gözlerden uzak bir ay geçirecekler... Şimdilerde böyle tutkulu ve maceralı aşklar var mı acaba?''
''Bu sadece bir film.'' dedi Pınar duygusuzca. '' Daha önce seyretmiştim. Bu kadının kanser hastalığı var...''
''Ama Pınar yaa....''diye sitem etti İrem. ''Bari sonunu söyleme...'' dedi hayıflanarak.
Pınar sustu.
''Bugün tam da 1 KASIM tesadüfe bak . Bu film de tam denk geldi'' diye kıkırdadı İrem. ''Sen hiç aşık oldun mu?''
''Hayır.'' dedi Pınar.
''Yani bunca sene hiç çıktığın biri de mi olmadı?''
''Hayır.''
''Platonik bile mi?''
''Hayır ya senin?''
İrem yutkunarak yanıtladı, ''8.sınıfta biriyle çıkıyordum. Nazım adında sarışın yakışıklı bir çocuktu.''
''Ya sonra?''
''İlk hayal kırıklığını onunla yaşadım, başka sınıftan biriyle el ele yakaladım onu...''
Pınar istemsizce güldü . Sonra gülmesine kızan ve kendisine teessüf eden bir bakış atan İrem'e ''Özür dilerim'' dedi. ''Sadece sinirden gülüyordum.''
''Erkeklere güvenmiyorum artık. İleride evleneceğimi de hiç sanmıyorum.''
''Ama ikiniz de çok küçükmüşsünüz. Belki fikirlerin zamanla değişir.'' dedi Pınar teselli edici bir sesle.
''Bilmiyorum. Şimdilik aklımda bu okulu bitirmek var.''
''Sence çok kazık mıdır?
''Elektrik-elektronik dersleri mi? Umarım uygulamalı dersleri yaparken çarpılmayız...''
İrem'in geçmişteki çocukluk aşkının anısını dağıtmak için yaptığı bu espri Pınar'ın hoşuna gitmişti. Gülerken ellerini kavuşturmuş . Erhan'ın iki gün önce Cafe deki el temasını yeniden hissetmişti. Ve onun güçlü kollarını... Elbette ki Murat çok daha yakışıklı ve havalıydı ama Erhan'ın ona yaklaşımında güçlü bir samimiyet vardı.
''Nelson...Artık gitmeliyim...!!! ''
''HAYIR GİTME SARA, birlikte devam edebiliriz. Yanında olabilirim.''
' Sen benim ölümsüzlüğümsün, Nelson. Beni hatırla...''
Tutkulu bir son öpücükten sonra Nelson , Sara'nın boynundan çıkarıp gözüne bağladığı parfümü üzerine sinmiş şalı çözüp kokusunu içine çekti ve etrafında dönerek ümitsizce sonsuzluğa uğurladığı kadını aradı. Gitmişti. Kamera yavaşça gökyüzüne odaklandı.
İrem nemli gözleriyle izlediği bu son sahnenin ardından filmin bitiş yazılarını beklemeden dvd oynatıcının kumandasının kapatma tuşuna bastı.
''İyice duygusala bağladık , yeter bu kadar dram.''dedi.
Pınar biten sigarasını küllüğe bastırdı elindeki patlamış mısır kasesini sehpaya bıraktı.
''Ben duşa giriyorum İrem''
''Tamam canım. Keyfine bak. Sana aldığım bornoz banyo dolabında. Ben de köşedeki markete gidip akşam için ıvır zıvır alayım bu arada.''
''Fazla geç kalma''
Pınar temiz iç çamaşırlarını yatağına serip hazırladı ve ağır adımlarla banyoya yürüdü. Üzerindekileri çıkarıp, banyonun perdesini araladı ayağını soğuk mermere dokundurup alışmasını bekledi. Duşun sıcaklığını ayarlayıp sırtını duşakabinin fayans yüzeyine dayadı. Ilık suyun gevşetici etkisi çilek kokulu aromatik duş jeliyle birlikte bedeninde birleşti. İrili ufaklı baloncuklu köpüklerin ayağından aşağıya dans ederek süzülüşünü izledi.
Gözlerini yumdu ve Erhan'ın eli tüm tenine değmişçesine, düşünceleriyle birlikte titredi. Düşünmemeye gayret göstererek suya odaklandı. Berrak ve saf suya... Olmuyordu. Nihayetinde tazyikli suyun bacaklarının arasından akıp, tabularını da alıp sürüklemesine izin verdi.
Yeterince temizlendiği kanaatine varınca duştan çıktı bornozunu üzerine geçirdi .Tam giyinmek için odasına geçiyordu ki oturma odasında çalan cep telefonunun melodisini duydu.
''İREM? Döndün mü tatlım? Telefonun çalıyor.''
Telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu.. Ayağının kaymaması için tavşanlı pembe- beyaz terliklerinin üstüne temkinli basarak bornozunu eliyle kapatarak odaya ilerledi. Oda arkadaşı henüz marketten dönmemişti ama odada onu baştan aşağıya süzen başka bir çift gözle karşılaştı.
Pınar utancından kıpkırmızı oldu ve eli ayağına dolaştı.
15.Bölümün sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYALIKTAKİ KIZ
Mistero / ThrillerKayalıkların dibinden yükselen uğultuyu duyuyor musunuz? O sizi çağırıyor. Kayalıktaki Kız.