🌻
"Artık neden dışarı çıkmıyor ve bu kadar az gülümsüyorsun?"
"Bahsetmekten hoşlanmıyorum. Buna mecbur olduğumu bil yeter. "
Başını salladı Tahir. Salondaki masada oturuyorlardı. Tahir yine bir şeyler yiyordu. Çolpan ise deftere birkaç not tutuyordu.
"Sonunda ölmek olsa da insan doğru olanı yapmalı mı?" diye sordu Çolpan. Son okuduğu kitaba gönderme yapıyordu. Tahir yutkunup cümleleri toparladı.
"Hakikat savunulması gereken en önemli şeydir. Sınavda kopya çektin mi hiç?"
"Yani herkes gibi."
"Yıllarca emek verip sınavdan yüksek aldığını farz et. Mülakat harika geçiyor ama bir takım sebeplerden seçilmiyorsun. Hak etmeyen birisi işi alıyor."
"Torpil?"
"Evet, sınavda kopya çekmekle benziyor aslında. Bu hakikat değildir. Doğruyu yapmalı, ne olursa olsun doğruyu söylemeli. "
"Basit bir kopya bu."
"Değil. Bunu basit olarak görürsen başka şeyleri de basit görüp yok sayarsın. Hem bir de olaya şöyle bak. Ben son sınıfım ve bir şekilde yks sınavında kopya çektiler. Sorular çalındı diyelim bu hâlâ basit bir kopya mıdır? Benim çıkarıma mı tamam sorun değil, yolsuzluk yapabilirsiniz. Ucu bana dokunmuyor mu sıkıntı değil, liyakata aykırı bir şekilde akrabalarınıza iş verebilirsiniz."
"Anlamıyor musun dostum, bu bilinçte olmalı. Basit bir kopya değil, hiç değil. Bu hakikat değil." Sustu Tahir. Özümsemesi için biraz ona vakit verdi. Sonra şiiriyle tamamladı konuşmasını.
"Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da. "
"Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. " diye devam etti Çolpan. İkisi de oldukça ciddilerdi. Çolpan olayı kavramıştı. Hakikate ölünürdü. Şimdi farkındalığa varıyor ve adalet istiyordu. Ama kendi başına bu halde ne yapabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tahir İle Zühre Meselesi
Short Story"Niye bu kadar heveslisin?" "Kitaplar dostum, sadece okumaya, boş vakti değerlendirmeye yaramaz. Bir insanlığı anlamayı sağlar. Kitaplar sadece yazılı film vari şeyler değildir. Kitaplar sosyolojinin, psikolojinin, mimarinin, müziğin ve insan elinin...