19 - hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

325 41 42
                                    

🕛

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕛

Üç gün hiç uyanmadı Tahir. Dördüncü gün oldukça hasta bir şekilde uyandı. Ailesini çok korkutmuştu. Bir hafta da hasta bir şekilde geçirdi yatağında. Eve sık sık doktor uğruyordu.
Rezan uğruyordu.
Metin Bey,
Gül Rana uğruyordu. O ise sadece Çolpan'a uğramak istiyordu.

Yataktan çıkabilecek duruma gelince evde onlarca kitapla karşılaştı. "Tahir'e" yazan bir paket vardı. Çolpan'ın el yazısıydı bu. Paketi açınca Çolpan'ın birkaç kıyafetiyle ve çizimlerle karşılaştı. Ona gittiğinde giydiği kıyafetlerdi bunlar. Rana'nın ve birlikte çizdikleri çizimler vardı. Bir de daha önce görmediği Çolpan'a ait bir otoporte... Titremeye başladı. Mustafa Bey oğlunu ayakta görünce onu divana oturttu. Muazzez Hanım, birtakım haplar getirdi. Tahir'e verip su almak için mutfağa döndü.

"Oğlum, bizi hem çok üzdün hem de korkuttun. Onu bu kadar sevdiğini bilmiyordum." Çolpan hakkında bir süre daha bahsedecekken vazgeçti. Dudaklarını kapadı. Elini oğlunun omzuna koydu. O sırada Muazzez Hanım elinde suyla belirdi. "Su." dedi Tahir. Çolpan'ın, kendini uğruna feda edeceği yegane güzellik. Tahir hapları içince Muazzez Hanım, mutfağa geri döndü. Yiyecek bir şeyler hazırlamaya koyuldu. Mustafa Bey, sessizliğini bozdu.

"Ondan bir paket daha geldi. Bilmem alınca kötüleşir misin? Yeniden hastalanmanı istemiyorum."

"Lütfen ver baba." dedi cılız sesiyle. Raftan bir paket alıp Tahir'e verdi. Tahir paketi açınca bir defter birkaç mektup ve bir sigara ile karşılaştı. İlk mektubu açtı usulca. Yüreği bir kuş gibi canlanmış ve genç sevdalar gibi titremişti.

Tahir

Bugün bana bir mektup bıraktın. Bu yüzden yazıyorum bunu. Hemen vermek değil niyetim. Belki de hiç vermem.

İnsanları anlamaktan falan bahsedince çok mantıklı gelmişti ve kabul etmiştim. Ama gece yatağa girince öleceğim aklıma geldi. Boşa kürek çekiyorum. Çocuğu da ümitlendirmeyeyim, dediğim anda gelmişti mektubun. Kalbini kırmak istemedim. Belki ikimiz için de iyi olur bu durum. Nasıl olsa yapacak iyi bir işim yok.

Kaba saba yazdığım için kusuruma bakma. Ben bırak mektup yazmayı eline kalem almış insan değilim.

- Çolpan

Kıkırdadı Tahir. Babası koltuğa geçmiş eline bir kitap almıştı. Okuma gözlüklerini taktı. Göz ucuyla ona bakıp kitabına geri döndü. Tahir mektubu bir süre göğsüne bastırıp iç çekti ve diğer mektubu açtı.

Sevgili Tahir

Bugün bana neden dışarı çıkmadığımı ve gülümsemediğimi sordun. İnsan öleceğini bildiği vakit her şey anlamını yitiriyor.

Tahir İle Zühre MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin