4-Meselâ bir barikatta dövüşerek

288 46 54
                                    

🍎

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍎

Okula vardığında ilk işi öğretmenler odasına çıkmak oldu. Rezan Öğretmen, aynı koltukta oturuyor ve kitap okuyordu. Tahir çiçekleri sularken ezberlediği şiiri okumaya başladı.

"Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. "

Rezan kitabını kapatıp gülümsedi.

"Cem Karaca, dinliyorsun değil mi Tahir?"

"Evet, hocam. "

"Birkaç parçası Nazım Hikmet'ten. "

Sonra hiç konuşmamış gibi sustu Rezan. Tahir'in edebiyata olan ilgisini takdir ediyordu. Kendisini bu konuda rehber bellemişti. Tahir'e ara ara kitap ve mecmua hediye ederdi.

Tahir aralarında gizli bir muhabbet olan Rezan'a durumunu sorabileceğini düşündü. Lakayıt bir sesle, sulamaya devam ederken sordu.

"Hocam aynı cinslerin... "

"Birbirlerinden hoşlanması mümkün mü?"

Tepkisini görmek için Rezan'a döndü. Rezan bir kuşku girdabına girmiş, gözlerini boşluğa dikmişti.

"Yarın sana bir kitap vereceğim." diyip okumasına geri döndü. Tahir de sınıfa döndü.

Artık Ali'yi seyretmiyordu. Kendisine değer vermeyen birine değer vermek anlamsızdı. Ayrıca Çolpan kafasını karıştırıyordu, belki de gönlünü. Bu işleri anlamıyordu zaten.

Sınav bitince okuldan kaçtı. Bir süre sokaklarda başıboş gezindi. Sonra mahallesine geri döndü. Çolpan görünürde yoktu. Birkaç taş toplayıp cama fırlattı.

Sonra cam açıldı.

"Napıyorsun? " Sinirliydi Çolpan. Kalın kaşları çatılmıştı.

"Taş atıyorum."

"Görebiliyorum."

Hehe tarzı bir gülüş atıp salındı Tahir. Gamzesi bir görünüp bir kaybolmuştu. Çolpan, Tahir'i anlayamıyordu. Salak mıydı bu çocuk, saf mı? Bir sorunu mu vardı? Niye onunla uğraşıyordu?

"Kitabı okudun mu?"

"Evet." Susup birden konuşmaya devam etti.

"Ben yanmasam
             sen yanmasan
                      biz yanmasak,
                           nasıl
                                 çıkar
                                       karan-
                                              -lıklar
                                                    aydın-
                                                          -lığa...
En çok bu şiiri sevdim. "

Tahir heyecanlandı. "Anlaşılan bir süre evde kalman gerekli. Bu sürede okuman için sana kitap getirebilirim."

Dümdüz bakışlar bir süre sonra gülümsemeye döndü ve Çolpan, Tahir'i eve davet etti. Salona geçtiler. Tahir odayı incelerken Çolpan ikramlık bir şeyler hazırlamak için mutfağa geçmişti. Geniş odada büyük ahşap bir masa mevcuttu. Çolpan'ın dışarı seyrettiği pencerenin önünde uzun kahve bir koltuk vardı. Koltuğun solunda fiskos sehpa sağında bir kitaplık bulunuyordu. Eski zaman insanlarının şık evleri gibiydi. Çolpan bir tabak hazır kekle geldiğinde Tahir kitaplığa göz atıyordu. Biblo ve birkaç kitap vardı.

"Neredeyse boş, hiç okumaz mısın sen?"

"Yargılama hakkın olduğunu sanmıyorum."

"Bundan sonra okursun artık, bence gayet güzel olur. Sonra kitaplar hakkında muhabbet ederiz. Afet i can olmaz mı sence de?"

"Niye bu kadar heveslisin?"

"Kitaplar dostum; sadece okumaya, boş vakti değerlendirmeye yaramaz. Bir insanlığı anlamayı sağlar. Kitaplar sadece yazılı film vari şeyler değildir. Kitaplar sosyolojinin, psikolojinin, mimarinin, müziğin ve insan elinin değdiği her şeyin birleşmiş kümesidir. Eğer bunları anlarsak bütün bir insanlığı anlar ve toplumdaki sorunları düzeltmede muktedir oluruz."

"Sadece dışa açılan kapı değildir kitaplar. Bizi bize açan, bizi bizle yüzleştiren aynadır. Anlıyor musun?"

Çolpan vurulmuşa dönmüştü. Bunca yıl hiç amacı yoktu. Keyfi ve rahatı için yaptığı tek şey para harcamak ve gezmek olmuştu. Ama dünya sadece bunlardan mı ibaretti? Tahir bir şeyler yerken o cidden boş sayılan kitaplığa baktı. Tahir'i ön yargılarının kurbanı yapmış ve onu aptal gibi görmüştü. Bu bile Tahir'in haklılığını göstermiyor muydu? Bir insanlığı anlamak için belki de önce bir insanı anlamak gerekiyordu.

"Nereden başlayacağım?"

Tahir gülümsedi. Ama azıcık falan değildi.

 Ama azıcık falan değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tahir İle Zühre MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin