13 - yani sen elmayı seviyorsun diye

158 29 17
                                    

🦇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🦇

Çolpan'ı sandığından daha fazla seviyordu Tahir. Artık anlamıştı. O ölürse ölecekti. Rezan'ın arabasına bindiğinde bunları düşünüyordu. Keşke o da beni sevseydi. Evi tarif etti. Kapının önüne geldiklerinde Tahir durdu. "Hocam önce annemle konuşalım." Rezan düşündü. "Sen gir içeri ben konuşurum annenle." Tahir başını sallayıp kapıyı tıklattı. Kapı açılınca içeri süzüldü. Ceketini çıkarıp odanın ortasına ilerlerken konuşuyordu.

"Babam sigara içtiğimi öğrendi. Seninle görüşmemi de yasakladı. Bundan sonra sabahları gelemem. Ama okuldan sonra erkenden geleceğim."

"O halde ben de yanında içmem bir daha. " Anlaştılar. "Ha bu arada..." Zil çaldı. "Edebiyat öğretmenim, bugün bizimle olacak." Çolpan anlamıştı, kapıyı açtı. "Merhabalar efendim, ben Çolpan." Tokalaştılar. "Rezan."

İçeri girdiler. Oda fena halde dağınıktı. Bu yüzden fazlaca mahçup oldu ikisi de. Her yer gazete, mecmua ve kitaplarla doluydu. Raflarda yer kalmadığı için kitapları orada burada üst üste dizmişlerdi. Mecmuaların hepsi masada bir yığın kağıtla birlikte duruyordu. Bir vakitler rafta olan bibloların nerede olduğunu ise bilen yoktu.

"Kusura bakmayın hocam."

"Dert değil çocuklar." Koltuğa oturdu Rezan. "Efendim kahveniz nasıl olsun?" diye sordu Çolpan.

"Sade." Çolpan mutfağa gidince Rezan konuştu.

"Bu o mu?"

"Kim? "

"O"

"Yooo" diyip hocadan uzaklaştı. Dergileri karıştırdı. Niye bunu soruyorsunuz ki?

"Son zamanlarda çok yalan söylüyorsun Tahir. Özünü unutma." Tahir gözlerini yerden indirmeden başını salladı. Çolpan kahveleri getirirken Rezan Bey sordu. "Adının anlamı ne Çolpan?"

"Zühre." Rezan gülümsedi. "Manidar."

Çolpan rahatsız hissedip konuyu değiştirdi. "Bencillikten bahsedelim biraz. Bir parça bencillik mutlak şarttır. Uçaklarda maskeyi önce kendinize sonra çocuğa takın demiyorlar mı? Kendimizi kurtarmadan başkasına yardım edemeyiz." Tahir kahvesini alıp konuşmayı devraldı.

"Ama fazlası oldukça yanlış. Ben kavramı kişide tamamen zahir olursa o kişi kör kalır." Çolpan durup sordu. "Psikopat insanlar bu yüzden mi öyleler? Kör kaldıkları için." Tahir bir süre düşündü. "Bildiğim kadarıyla psikopatlık bir hastalık değil karakter bozukluğu, acaba ID'in baskın gelmesinden kaynaklı mı? Dediğin gibi ben kavramının zahir olmasından da olabilir. Bunu düşüneceğim. " Bir yandan Freud'un kitaplarını karıştırıyordu. "Psikopat oldukları için onlara ihtiyacımız var aslında. Toplumda belli yerleri var. Yine de onları sıcak karşılayamıyorum. "

Çolpan onayladı. Rezan sohbete dahil olmuyor sadece dinliyordu. Çolpan dizilmiş kitapların yanına gitti. Bir süre bakınıp aradığını bulamayınca kalktı ve dizili diğer kitaplara baktı. En sonunda aradığı kitabı buldu. Kitabı alırken diğerlerinin yıkılmasını önemsemedi, sayfalarını karıştırdı.

"Şunu dinle." Boğazını temizledi.

"Aradığın da seni aramakta" Gülümseyerek Tahir'e bakıyordu. "Fevkalade bir cümle. Mevlana'dan. Kendinde aradığın bir şey var. Ama zaten cevabı biçili. Cevap da soru da birbirlerini arıyor. Ancak öyle kavuşabilirler. Özden bahsettiğinden beri özümü arıyorum Tahir. Hakikat özü bulmaktır. Ama ne olduğunu, özümün ne olduğunu bilmiyorum. "

"İlim asıl bunu bilmektir zaten. " dedi Tahir. "Aşkla çalışmadan ilim sahibi olamayız. Ve aramadan özümüzü hiç bilemeyiz. İşte ancak öyle hakikatin mahiyetine inebiliriz. Ve işte ancak öyle gerçek dert sahipleri olabiliriz. " Çolpan, Tahir'in söylediği birkaç şeyi kitabın kenarına not aldı. Sayfanın başına da lam ve cim harflerini çizdi. "Lakin ilim sahibi değiliz. Sadece şuur sahibi iki genciz o kadar."

Çolpan boş fincanları götürdü. Rezan suskunluğunu bozdu. "Muhabbetinizden memnun kaldım. Erkenden okuldan çıkabilmen için izin alacağım. Annene de yardımcı ol, bir dediğini ikiletme. Derslerini aksatma. Tamam mı evlat." Tahir başını sallayıp hocasının elini öptü.

Çolpan gelince Rezan ayaklandı. "Müsaadenizle ben artık gideyim."

"Biraz daha kalsaydınız efendim. "

"Çok teşekkür ederim ama gitmem daha iyi olacak." Tokalaşıp ayrıldılar. Rezan'ın arkasından baktılar bir süre. "Bu iş tamamdır. " dedi Tahir. İkisi de sırıtıyordu.

 İkisi de sırıtıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tahir İle Zühre MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin