17 - Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

151 29 15
                                    

🌹

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌹

Erkenden uyandı Çolpan. Odasını topladı. Birkaç kıyafetini çıkarıp paketledi. Üstüne bir şeyler yazdı. Mutfağa geçip çay koydu. Sigarasını yakıp salona geçti. Kitapları düzenlemeye başladı. İki koli bulup birazını bunlara koydu. Uyumadan önce çizdiği resimleri astı aynı yere. İkisinin içinde olduğu çizimleri alıp sardığı kıyafet paketini geri açtı ve içine koydu. Sigarasını söndürüp kolileri kucakladı ve karşı eve gitti. Zile bastı. Kapıyı Muazzez Hanım açtı. Mustafa Bey ve Tahir çoktan gitmişlerdi.

"Söyle Çolpan oğlum. "

"Bunlar Tahir'e ait. "

"Aranız mı bozuldu yoksa?"

"Hayır, sadece uzun bir yolculuğa çıkacağım. Gideceğimi lütfen söylemeyin."

"Peki oğlum, sen nasıl istersen." diyip kolileri aldı ondan. Çolpan evine geri döndü. Çayı demledi. Sofrayı kurdu. Mutfak masasında uyku sersemi Tahir'in hayali geçip gidince gülümsedi. Umarım fazla üzülmezsin dostum. Kahvaltıya oturdu.

Yarın cumaydı. Tahir bunun için çok sevinçliydi. Çolpan'la film izleyeceklerdi. Kendisi çok nadir film izlerdi. Bazan sinemaya giderse, okulda açarlarsa falan. Evlerinde televizyon ve internet olmadığı için film izlemek büyüleyici bir lükstü onun için. Bu seferki sınavı uzun sürdüğü için biraz geç çıktı. Derhal Çolpan'a gitti.

"Parolayı söyle."

"Bendenize hâlâ parola söylemediniz efendim. "

Çolpan kapıyı açıp Tahir'in omzuna vurdu. "Parola Arkadaş. Unutma." Üstünü değişip hikaye için yazmaya koyuldu. Silip duruyordu, bir türlü beğenmiyordu. Çolpan tatlı ve kahve getirdi. Tahir sütlü tatlıları sevdiği için kazandibi yapmıştı. Tahir gülümsedi.

"seni ben her yerinden öperim
bunu unutma"

diye şiirle sevincini anlattı Tahir. Çolpan artık okumuyordu. Bir otoportre çizmekle uğraşıyordu. Uzun bir süre sessizce kendi işleriyle meşgul oldular. "Filmin bir kısmını şimdi izlesek ya." dedi Tahir. "Biliyorsun erkenden gidiyorum." En az dört saat kalıyordu ama pek bilincinde değildi anlaşılan. Olur, dedi Çolpan. Odasından laptobu getirdi. Filmi açtı. "Gel hadi." Koltuğa oturup filmi izlemeye başladılar.

Kitabın birebir uyarlaması olduğundan büyük sevinç duymuştu Tahir. Filmden çok etkilenmişti. Niel'ın ve Charlie'nin çoşkulu ruhu ona ilham olmuştu. Todd'u kendisine benzetmişti. Yarısına geldiklerinde filmi kapattılar.

"Bu kadar harika olduğunu bilmiyordum. "

"Evet, fevkalade değil mi?"

"Afet i can bir şey." Gülüştüler.

"Birkaç kitabı evine götürdüm." dedi Çolpan. Annesinden duyarsa öleceğini öğrenebilirdi.

"Neden?"

"Burada yer kalmadı. Ha bire kitap getiriyorsun." Doğruydu. Ha babam ha getiriyordu. Mecmua, gazete, kitap demiyor getiriyordu. Gülümsedi Tahir. Yazmaya geri döndü. "Hâlâ bu işi kavrayamadım. "

"Bir gün olur. " dedi Çolpan. Hâlâ çiziyordu. Sonra kalbi sıkıştı.

"Tahir, yarın buraya gelmeden önce filmin gerisini okulda izlemini istiyorum. Usb belleği getireyim." dedi. Sesini olabildiğince normal tutmaya çalıştı.

"Ama neden? " diye seslendi arkasından. Çolpan odadan çıkar çıkmaz duvara dayandı ve derin derin nefes aldı. Bir eli göğsündeydi. Ölüm ne amansız ve zamansızsın. Bu kadar genç olduğuma hiç üzülmez misin?

Acısı azalınca ayağa kalktı ve geri döndü. Cebinden usb belleği çıkarıp Tahir 'e verdi. "Yeni aklıma geldi de babam laptobu yarın işe götürecekti. Ben nasıl olsa filmi izledim. İzlemeden gelmiyorsun tamam mı yarın sohbetini yapacağız."

"Sen daha iyisini bilirsin." diyip razı oldu. Saat beşe yaklaştığından üstünü değişip eve döndü. Çolpan derin bir nefes verdi. Son anda yırtmıştı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tahir İle Zühre MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin