14.BÖLÜM- CENGİZ KARADAĞ

11K 1.1K 756
                                    

Medya: Cengiz

💥

"Öfke, birçok düzeni, yerle bir etmişti."

💥


***

Serenay KAREL..

Ezel'in yaptığı hareketlere anlam veremezken, onun aksine Azad'ın yaptığı hareket yine beni güldürmüştü. Aralarındaki etkileşim uzaktan bile belli oluyordu. İlerleyen zamanlarda ne olacakları merak ediyordum gerçekten. Azad zordu. Ezel, ondan da zordu. Nasıl olurdu bilmiyordum ama Azad'ın mutlu olmasını istiyordum. İyi bir insandı her şeye rağmen. Bize o sahip çıkmıştı burda.

Onca pisliğe rağmen bir abi, bir babaydı bana.

Sedat ve Ezel yanımızdan hızla uzaklaşırken, Azad düşünceli bir şekilde peşlerinden bakıyordu. Ne olmuştu, Ezel ne söylemişti bilmiyordum ama kafasınınn karıştığı, bir haltların döndüğü bakışlarından belliydi. Düşünceliydi.

Sinirli ve sabırsız bir hali vardı.

Ortamın gerginliğini dağıtmak için konuştum hemen.

"Eee ne yapıyoruz şimdi?"

Murat telefon görüşmesini yapıp geldi hemen yanı başıma. Mekana girecek olan adamı ayarlamış olmalıydı. Bana daha sıkı sarılırken onun göğsüne başımı yasladım. Benim kollarımı okşarken kulağıma fısıldadı.

"Evimize gidelim, bunlar ne hali varsa görsün. Hmm, ne dersin?"

Ona ters ters bakarken, şu halde bile aklının nerede olduğunu görmek beni hayrete düşürüyordu. En olmadık zamanlarda ev ev diye tutturması da cabasıydı.
"Saçmalama Murat. Bu halde mi?"

"Ne varmış halimizde? Tam zamanı.."

"Bence sus."

Ağzına fermuar çekiyormuş gibi yapıp başıma bir öpücük kondurdu. Azad'ın sesi ortamı daha da gererken, beni güldürmüştü. Yolda bile ne konuştuklarını mı merak ediyordu.

Kaçıncı leveldi bu ?

"Semih, eve çık. Sistemi kur. Hemen. Şu an Sedat'la olan bütün konuşmalarını dinlemek isiyorum o kızın. "

O kız.

Öfkeliydi.

"Kızın eve mi kurayım? Şimdi bizim eve git gel uğraşmayalım istersen."

"Tamam. Ayarla. Arabaya taktın mı dediğimi?"

"Taktım. Bir sıkıntı olursa müdahale ederiz hemen merak etme. Ben çıkıyorum eve."

Semih elindeki çantayla apartmana yönelirken aklına bir şey gelmiş gibi durdu bir anda. Arkasını dönüp kısık gözlerle Beyza'ya baktı. Ona yönelip diğer eliyle de onu bileğinden kavradı ve önüne çekti.

"Yürü, hava serin, ne bekliyorsun bu halde dışarda?"

Beyza anlamlandıramadığım bakışlarla bir süre bebeğinin babasına bakıp kolunu hışımla çekti. Yalancı bir sinir vardı üzerinde. Hali gülmeme sebep olmuştu.

"Bana karışma."

Semih'in çenesi gerilirken, önüne doğru itti hafif bir şekilde.

İNFÎLÂK (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin