****
Yalandı herşey. Boştu. Değersizdi.
İnsanlar umursamazdı. Düşüncesizdi. Karşısındakini düşünmeden hareket eden varlıklar, nankördü. Azad'da bunlardan sadece bir tanesiydi. Ben oyunlara girecek, onun bunun eteğini yalandan düzeltecek biri değildim. Bitirmek istiyorsam önce inine, sonra aklına, en sonda bitiş noktasına atış yapardım. Sadece 3 hamle bana yeterdi. Azad, ondan beklenmeyecek derecede karmaşık oyunlara kalkışmıştı. Belkide hoşuna gidiyordu bilemezdim. Bana göre zaman kaybından başka bir şey değildi oysaki.
Ne gerek vardı ki bizi kandırmaya?
Zaten kaçmıyormuyduk Cengiz'den?
Alsaydı karşısına sorsaydı olmaz mıydı?
Anlatmaz mıydık?
O siyah gözler anlamaz mıydı yalan olup olmadığını?
Düşünmemişti. Eline gelen kozları böyle dolanbaçlı bir yolda harcamayı seçmişti o. Fazla oyun, kafa karıştırırdı.
Azad'ın kafasının karışmazdı. Sanmıyordum. Bu işin ehli olduğu her halinden, her bakışından belliydi en başından. Oyununa, Cengiz'in önünde dizili olan piyonlardan başlamıştı önce.
Bizden..
Ben direk mat yapmayı tercih edenlerdendim. Yapacaktım da.
Görecekti.
Asıl o siktir olup gidecekti hayatımızdan.
Cengiz bitse bile bir başkası başlardı onlara. Benim işim olmazdı bu saatten sonra onlar uğraşsın dursundu. Ben Cengiz'in ipini çektikten sonra yoluma bakacaktım. Uğraşmaktan bıkmıştım artık bu boktan işlerle. Ne bu sokak, ne Azad, ne de siyah gözler kalacaktı hayatımda. Hepsi bitecekti oyunla beraber. Kendi istediğim, kendi heycanlarımın olduğu hayatımı kuracaktım. Üç kuruş kazanırdım ama mutlu olurdum. Ne armudun sapına, ne üzümün çöpüne karışırdım. Sessiz sakin bir hayat istiyordum sadece. Beyza yanımda olurdu. Biliyorum. Bebeği, o ve ben güzel bir yaşa sürebilirdik.
Değil mi?
Gözlerimi dizlerime çevirdim. Beyza'nın saçlarını okşamayı bırakmıştım. Dizlerimde uyumuştu. O kadar bitkin ve yorgun görünüyordu ki, kıyamıyordum ona. Çok yorulacaktı peşimde savrulurken ama mecburduk. Hayatımızı başkaları yönetiyordu. Buna izin veremezdik. Beyza'yı kurtaracaktım bu bataklıktan. Kurtarmak zorundaydım. Burda kalmaya devam ettikçe bir şeyler ters gidecekti. Biz yolumuzu eğri çizecektik. Doğruyu bulamazdık bu sokakta. Burdan çıkmamız ve Cengiz piçinin ipini kesmeli ve yolumuza devam etmeliydik.
Şu an tek amacım, Yiğit'e ulaşmaktı.
Normal arayamazdım. Bu sokakta illaki bir telefoncu vardır. Ya yeni bir hat ya da Beyza yeni bir hesap açmalıydı. Bu işlerden o anlardı. En son çare kaçmaktı.
Beyza'sız.
Bir şey yapamazlardı biliyordum. O kadarı yemezdi. Ümidim o yöndeydi. Sokağı tamamen keşfedip çıkışı bulmam ve unutmamam gerekiyordu. Tek yapmam gereken Yiğit' e ulaşmaktı sonrası kolaydı. İki zehir bir araya geldiğinde hiçbir panzehir işlemezdi. Cengiz'in en değerlileriydik. Çoğu işi biz hallederdik. Cengiz hep geride kalırdı. Emir verir, bizde uygulardık. Aklımdaki plan için ince eleyip sık dokumam gerekiyordu. Riskliydi ama ben riskleri seven biriydim. Risk alarak gelmemiş miydim zaten bu zamana?
![](https://img.wattpad.com/cover/261682086-288-k602896.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFÎLÂK (ASKIDA)
Teen FictionYetişkin içerik❌ --- "Az kaldı. Yakında sigarayı günde iki pakete çıkarıcam..!" "Neden?" Hafifce güldü dudaklarıma doğru. Gülüşü,hayattı. Nefesi,nefesimdi. İhtiyac gibiydi.. "Soruyor musun gerçekten?" Başımı usulca salladığımda, burnum burnuna sürt...