"Acı, sessizdi."
🍂
*****
Karşımdaki suskun halleri beni daha da sinirlendirirken, onun hamile olduğunu kafama kazımak istercesini düşünüp duruyordum. Duygusal anlamda üzülmesin diye sesimi çıkarmıyordum ama o böyle susmaya devam ederse birazdan kalkıp boğazına sarılabilirdim. Eminim tahminimden daha berbat işlere kalkışmıştı, biliyordum bunu. Elinin temiz olması benim şu an akıl sağlığımın yerinde olması kadar imknsızdı. Cengiz'in ne ile tehdit edip bu işi yaptırmış olduğunu bilmemek sinirlerimi daha da geriyordu. Eminim tehdit etmişti. Yoksa bu kadar iki ucu boklu bir işe kolay kolay girişmezdi Beyza. Üstüne üstelik birde hamileydi.
Hemde 3 aylık.
Aklıma gelen şeyle gözlerimi sıkıca kapattım. Umarım ama umarım o şerefsiz, Beyza'yı bebeğiyle tehdit etmemiştir.
Gözlerimi açıp bakışlarımı Beyza'ya diktiğimde tembelce bana bakıyordu. Bu kadar rahat olması beni ayrı işkillendirirken artık susarak bir boka varamaycağımız için konuşmaya başladım.
"3 aylık bebekle, 3 aydır ne bok yiyordun, önce bundan başla?"
Kafamı yana eğip kısık gözlerimle yüzünü inceledim. Gözlerinin dalıp gittiğini görmek içimde filizlenen endişenin sadece bir kısmını oluşturmaya başlamıştı bile. Kimbilir neler yaşamıştı ve lanet olası benim bundan zerre haberim yoktu. Onu kaç kez uyarmama rağmen pis işlere bulaşırdı ve bende artık bıkmışlıkla karışmıyordum. Bunun bedelini şu an ne kadar ağır ödediğimi düşündüğümde keşke karışsaydım dedim kendi kendime.
"2 aylıkken öğrendim aslında."
Kaşımı kaldırıp devam et der gibi baktığımda derin bir nefes aldı.
" Ezel. Sadece bir kere anlatacağım. Sonrasında bana asla soru sormayacaksın tamam mı? "
Ona hayretle baktım.
"Tabiki de soracağım!"Tabiki de soracaktım. Böylece sıyrılabileceğini mi zannediyordu? Gözlerini kapatıp inatçılığımla baş edemeyeceğini bildiği için kabullenmişlikle omuzlarını indirdi.
"3 ay önce Cengiz'in mekanına gitmiştik hatırlıyor musun? Sana iş falan teklif etmişti. Sende reddetmiştin?"
Evet anlamında kafamı salladım. Yüz ve mimiklerini dikkatle incelerken konuşmaya devam etti.
"O teklifi ertesi gün bana etti. O kadar parayla hayatımız kurtulacaktı. Ben lanet olası bir cafede milletin ağız kokusunu çekerken, sende iki üç kitabın tozunu soluyordun. Hayatımızın böyle ilerlemesine senin aksine benim hiç niyetim yoktu. Biliyorum uyuşturucu işine karşıydın ama ben kullanmıyordum. Sadece malları istedikleri yere götürüyordum yemin ederim. O zmanlarda Semih'e mal götürmüştüm. O da beni görünce bırakmamıştı. Birkaç hafta gelmemiştim hatırlıyor musun eve? Semih'leydim işte. Birlikteydik bir süre. Sonra O..-"
Gözlerinin buğusu usul usul yansıdı bakışlarına.
"Bıraktı beni. Bana o kadar iyi davranmıştı ki etkilenmemek elde değildi Ezel! İster istemez sürekli ona mal götürme sebebim buydu, sadece görmek. O günden sonra sürekli mal istedi. Gururumu çiğneyip gittim. Bana olan davranışları, bakışı öyle çok değişmişti ki. O zaman anladım kısa süreli bir şey oldğunu. Sonra bir daha da Cengiz'den beni göndermemesini istemiş. Bunu duyduğumda yıkıldım Ezel. Ben hiç böyle hissetmemiştim..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFÎLÂK (ASKIDA)
Dla nastolatkówYetişkin içerik❌ --- "Az kaldı. Yakında sigarayı günde iki pakete çıkarıcam..!" "Neden?" Hafifce güldü dudaklarıma doğru. Gülüşü,hayattı. Nefesi,nefesimdi. İhtiyac gibiydi.. "Soruyor musun gerçekten?" Başımı usulca salladığımda, burnum burnuna sürt...