~37~

2.4K 205 175
                                    

95K🎊

Selamlaaar💕

Bu bölümde normale göre daha fazla argo var umarım rahatsız olmazsınız. Herhangi bir hakaret değil,zaten okuyunca anlarsınız...

Satır arası yorum yaparsanız sevinirim:)

İyi okumalar❤️

🐰 🐥 🐰 🐥

Jimin kalçasındaki ağrı ile koltukta yüz üstü uzanmış akşam yemeğini bekliyordu. Jungkook ise mutfakta, minik sevgilisi için lezzetli yemekler yapıyordu.

"Jungkook-ah! "

Jungkook aniden bağıran sevgilisi ile telaşla mutfaktan salona koşmuş ancak hesaba katmadığı halı yüzünden takılıp yüz üstü düşmüştü. Jimin bir anda kesilen adım sesleri ile kafasını kaldırıp etrafına baktı. Başını yavaşça yere eğdiğinde yerde yatan bedeni görmesiyle gülmeye başladı.

Jungkook duyduğu kahkahalar ile başını kaldırıp uzanan bedene baktı. "Gül gül... Hoşuna gidiyor değil mi?"

Jimin gülmekten kızarmış yüzünü koltuğa gömmüş ve gülmeye devam etmişti. Aklında hala Jungkook yere düştüğünde çıkan ses dolanıyordu.

Jungkook yerden kalkıp hala gülen sevgilisine ilerledi. Minik bedenin kıkırdamaları ve kahkahalarını duymak hoşuna gidiyordu. Her ne kadar o düştüğü için gülüyor olsa da...

Koltuğa oturup miniğini kucağına çekti. Jimin de artık gülmeyi bırakmış başını kaslı göğüse yaslayarak soluklanmıştı. "Eee bebeğim? Niye çağırdın beni bakalım?"

"Ha şey... Çikolatalarım nerede?" (bizimkiler yedi canım)

"En son odada bir yere fırlatmıştım."

Jimin tekrar kıkırdamış ve Jungkook'un göğsüne vurmuştu. "Bana onları getirir misin? Ben yürüyemiyorum da senin yüzünden."

"Ne demek benim yüzümden... Altıncı tur için kucağıma çıkarken öyle demiyordun ama"

"Saydın mı bir de??" Jimin kızaran yanaklarına rağmen sert tutmaya çalıştığı ama asla beceremediği sesiyle çıkıştı.

"Tabiki saydım rekorumuzu kırdık. Tam 8 tur... Mükemmeldi."

Jimin kalçasındaki ağrı ile bir yandan sızlanıp bir yandan da arsızca gülmüştü. Bazen çok utangaç olup bazen de çok arsız olabiliyordu.

Aniden çalan kapı ile ikisi de önce birbirine bakmış, Jungkook Jimin'i kucağından indirip kapıya ilerlemişti. Jimin de koltukta oturup geriye yaslanmıştı.

Jungkook kapıyı açtığı gibi içeri resmen uçarak giren bedenlere bakmış ve iç çekmişti. Cidden gelecek zaman mıydı şimdi? Sevgilisi ile sevişme sonrası güzel bir akşam yemeği yemek istiyorlardı. Ama arkadaşları sağolsun toplanıp gelmişlerdi.

"Beni gördüğün için duygulandığını biliyorum ama ağlama bebeğim. Gel hadi gel."

Kendisiyle dalga geçer gibi konuşan Seokjin ile iyice sinirlenmiş ve portmantodan aldığı ayakkabı çekeceğini fırlatmıştı. Bu adam en güzel anlarının katiliydi resmen.

Derin bir nefes alıp içeri girdiğinde Jimin'in kızarmış yanakları ile öbürlerini izlediğini gördü. Taehyung Jimin'in yanına oturmuş, karşılarındaki koltukta Yoongi ve Hoseok otururken, Namjoon köşedeki tek kişilik koltukta oturmuştu. Seokjin de sanki başka yer yokmuş gibi koşarak sevgilisinin kucağına yerleşmişti. Belli ki Namjoon buna oldukça alışıktı, sadece hafifçe gülümseyip kollarını ince bele sarmıştı.

Jimin ise bakışları ile Jungkook'a yalvarıyordu adeta. Doğru dürüst yürüyemiyordu ve bunu arkadaşlarının öğrenmesi onlarla en az iki hafta  dalga geçmeleri demekti.

"Hangi rüzgar attı sizi buraya, bu güzel akşam saatinde acaba?"

Jungkook memnun olmadığını belli eden ses tonuyla konuşunca Taehyung'un cevabı da gecikmemişti. "Seokjin hyung dedi ki hadi gelin Jimin ve Jungkook'u rahatsız edelim. Bunlar hep yapışık geziyorlar, biraz ortamı bozalım. Evet aynen böyle dedi."

Jungkook sinirli bakışlarını Seokjin'e çıkarırken, Seokjin sanki bunları diyen kendisi değilmiş gibi Namjoon'un saçları ile oynuyordu.

"Kusura bakma Jungkook ama bu manyak bizi de rahatsız etti. Ben ne güzel sevgilimle film izliyordum 16 kere aradı."

Yoongi'nin yakınmasıyla hepsi gülerken Seokjin bakışlarını Jimin'e çıkardı. "Sen niye kıpırdanıp duruyorsun. Düzgün otursana."

Jimin tekrar yerinde kıpırdanmış, sızlayan deliği yüzünden yanlışlıkla ağzından minik bir inleme kaçırmıştı. Bunun üzerine Jungkook dudağını dişlemiş ve gelecek tepkileri beklemişti.

"SEVİŞTİNİZ Mİ LAN?"

Hoseok bağırarak konuşunca, Jungkook elini alnına vurup derin bir nefes almıştı.

"Susun... Sevişmeleri gayet normal bir şey."

Jungkook, Seokjin'in kurduğu cümle ile şaşırdı. Hyungu ilk defa bu kadar mantıklı bir cümle kurmuştu. Tabi bu şaşkınlığı çok da uzun sürmedi. "Kaç tur yaptınız lan? Yırttın mı çocuğu?"

Jimin ellerini yüzüne kapatmış, bir an önce bu işkencenin bitmesi için dua ediyordu. Resmen dalga geçiyorlardı.

"Size ne amk size ne? Ben diyor muyum hiç sana Namjoon hyung kaç kere yırttı deliğini diye?"

"Desen ne olacak? Ben söylerim sana. Sanırım bir 10 kere falan... Sonra genişledi zaten yırtılmıyor."

Herkes yüzünü buruşturmuş Seokjin'i dinlerken, Namjoon sevgilisinin açık sözlülüğüne gülmüştü.

"Sus sus... Gerçekten iğreniyorum artık."

"Jimin'i becerirken iğrenmiyorsun ama."

Jimin en sonunda kulaklarına kadar kızarmış halde, dayanamayarak bağırdı. "YETER YA SUSUN... SİZE NE İSTEDİĞİMİZİ YAPARIZ"

Jungkook Jimin'in ani çıkışması ile içinden 'sonunda' diye geçirdi. Gına gelmişti ikisine de.

"Kızma civciv tamam ya. Neyse açım ben yemek yok mu?"

"Off bekle masayı kurayım ben."

Jungkook tam mutfağa gidecekken, Jimin'le uğraşma ihtimallerine karşı geri dönüp minik bedeni kucaklamış ve onu da mutfağa götürmüştü.

Arkalarında her ne kadar onlara gülen arkadaşları olsa da bunu çok umursamamıştı.

🐰 🐥 🐰 🐥

Bazen atışmalarla bazen ise kahkahalarla geçen yemekten sonra nihayet öbürleri giderken, ikili koltukta sarmaş dolaş oturuyorlardı.

"Hala ağrın var mı?"

"Birazcık... Aniden kalkınca acıyor."

Jungkook tişörtünün yakasıyla oynayan minik elleri avuçları içine almış, öpücükler kondurmuştu. Jimin, gördüğü sevgilisi gösterisi ile kıkırdamasını durduramıyordu. Bazılarına belki fazla vıcık gelebilirdi ilişkileri. Ama çok seviyorlardı ve bunu birbirlerine göstermekten çekinmiyorlardı.

Jimin telefonundan gelen ses ile hafifçe uzanıp, yandaki koltuktan aldı telefonunu. Gelen bildirimi açıp okuyunca ilk şaşırsa da, kendini toplayıp Jungkook'a döndü.

"Babamlar, ailen ile tanışmak istiyormuş..."

🐰 🐥 🐰 🐥

Biliyorum yine çok geç kaldım... Ne yazacağımı bilemiyordum, pek oturtamamıştım. Neyse ki yazdımm

Bu arada buraya bana sormak istediğiniz herhangi bir şeyi sorabilirsiniz. Her konuda olabilir, gerek benim hakkımda gerekse de kitaplar hakkında hiç farketmez❤️

Umarım bölümü beğenmişsinizdir💋

Seviliyorsunuz💖

My Beautiful Babe {JIKOOK}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin