~39~

2K 203 93
                                    

Ben geldim~
Nasılsınız canlarım?

Satır arası yorum yaparsanız sevinirim:)

İyi okumalar 💗

🐰 🐥 🐰 🐥

Jimin salona geçirdiği misafirlerin arkasından bakıp derin bir nefes aldı. Belini okşayan büyük eli hissettiği zaman gülümsemesine engel olamayıp yanındaki bedene döndü. "Sakin ol ve içeri girelim tamam mı?"

Jimin başıyla onaylayıp sevgilisiyle birlikte salona ilerledi. İçeri girip koltuklara oturdular. Jimin gergince parmakları ile oynarken konuşmaya başladı. "Tekrar hoşgeldiniz efendim... Benim ailem henüz gelmedi kusura bakmayın, gelirler birazdan."

Jungkook'un babası, Jimin'e bakarken karşısındaki çocuğun gergin hallerine içten içe gülüyordu. Tatlı duruyordu böyle. "Sorun değil, hem onlar yokken tanışmamız daha doğru olur sanırım..."

Jimin boğazını temizleyip karşısındaki yapılı adama baktı. Jungkook'un kime benzediği belliydi. Tipi aynı babasıydı, ama vücudu babasına göre daha kalıplıydı.
"Tabi efendim..."

"Kaç yaşındasın Jimin?" Mi Rae eşine bakıp kaşlarını çattı. "Aish Seungho, sanki bilmiyorsun... Jungkook sürekli bahsediyor zaten."

Jimin Jungkook'un kendisinden babasına bahsettiğini duyunca bakışlarını sevgilisine çevirdi. Jungkook gülümseyip göz kırarken, Jimin kıkırdayıp önüne döndü.

"Ne var yani sorsam? Ayda yılda bir oğlumun sevgilisi ile tanışıyorum. Formaliteden de olsa sorayım bari."

"Çocuk zaten gergin. Normal davransana!"

Jimin dediklerine anlam veremeyerek yaşlı çifti izliyordu. "Jimincim, kusura bakma bebeğim. Seungho seni tamamen tanıyor, sorduğu sorulara bakma sen."

Jimin gülümseyip başını sallarken biraz daha rahatladığını hissediyordu. Ardından Jungkook'un babası konuşunca ona döndü. "Pekala, seni tanıyorum evet. Sağolsun oğlum çok bahsetti. En azından söyle bakayım, üzüyor mu bu gereksiz seni?"

"Aşk olsun baba ya! Gereksiz mi denir?"
Jimin sevgilisinin yakınmasıyla gülüp cevapladı.
"Hayır efendim üzmüyor beni, aksine onunla çok mutluyum"

"Güzel güzel, ayrıca evet Jungkook gereksiz denir. Başka ne diyeceğim sana?"

Jungkook sevgilisine dönüp dudaklarını büzdü. "Görüyor musun Minie~? Beni sevmiyorlar hiç." Jimin kıkırdayıp, kaslı bedenin yanağını sıkmış ve önüne dönmüştü.

"Sana bir sır vereyim Jimin. Jungkook aslında  yanlışlıkla oldu"

Seungho gülerken Jungkook ellerini yüzüne kapatmış homurdanıyordu. "Bunu neden sevgilime söylüyorsun baba!?"

"Ne olacak söylesem? Bilsin işte çocuk. Dediğim gibi, Jungkook yanlışlıkla olmuş bir çocuk."

"Ben mi dedim beni yapın diye? Yapmasaydınız!"

"Biz seni bilerek yapmadık ki. Prezervatif yırtık çıktı." Jungkook elini alnına vururken, Jimin ve Jungkook'un ailesi gülüyorlardı. Jimin dayanamayıp aklındaki soruyu sordu.
"Nasıl yırtık çıktı? Y-yani farketmediniz?"

"Nasıl farkedelim? Belli olmuyor ki ahahah. Daha sonra Mi Rae hamile kalınca şaşırdık baya, hep korunmuştuk çünkü. Zaten ondan sonra bir daha o markadan almadım."

"Resmen yüzüme karşı bir hata olduğumu ve tekrarlamak istemediğini söylüyorsun baba." Jungkook gücenmiş bir ses tonuyla konuşurken, babası gülmüş ve geriye yaslanmıştı. "Ağlama ağlama, seviyoruz seni."

Jungkook kıkırdayıp öpücük atarken, kapının çalmasıyla Jimin ayağa kalktı. "Babamlar gelmiştir, ben bakayım."

Jimin kapıya ilerlerken, Jungkook da onun arkasından Jimin'in ailesini karşılamak için gelmişti. Kapıyı açtıkları an Baekhyun sıkıca oğluna sarılmış ardından yanaklarını sıkıp sevmişti. Özlemi biraz fazlaydı anlaşılan. "Baba yapmaa, acıyor yanaklarım."

"Ne olacak canım seveyim biraz aaa!"

"Baba, Jungkook'un ailesi içerde."

"Haa, tamam kkk"

Baekhyun Jimin'i rahat bırakıp Jungkook'a da sıkıca sarılmıştı. "Nasılsın Jungkookcum?"

"İyiyim efendim. Siz nasılsınız?"

"İyiyim canım."

Chanyeol da sonunda eşinden fırsat bulup önce oğluna, daha sonra ise Jungkook'a sarılıp içeri girmişti.

Sonunda Jeon ve Park aileleri karşılıklı oturuyorlardı. Ufak tanışma faslından sonra yemeğe geçmişlerdi. Bir yandan yemek yiyip bir yandan sohbet ederken, Jimin bacağında hissettiği el ile yutkunup Jungkook'a baktı.

Jungkook, hiçbir şey olmamış gibi yemeğine devam ederken elinin altındaki bacağı yavaşça okşamaya başlamıştı. Jimin yerinde kıpırdanıp koluyla yanındaki bedeni dürtsede, sevgilisinin tek yaptığı yemeğe devam edereken sırıtmaktı.

Büyük el yavaşça eteğinin altına girdiği zaman dudağını dişledi. Sevgilisi onunla oyun oynuyordu resmen. Aklına gelen fikirle arsızca gülümsemiş ve bacaklarını aralamıştı.

Jungkook aralanan bacaklara bakıp sesli ortama minik bir küfür savurdu. Bakışlarını beyaz bacaklardan minik gözlere çevirmişti. Yüzündeki sırıtma ile yemeğini yiyen sevgilisini görünce penisinin şişmesine engel olamıyordu. Minik beden onun için ailesinin yanında, masanın altından bacaklarını aralamıştı. Bu Jungkook'un erekte olması için yeterde artardı bile.

Jungkook pantolonunun üstünden penisinde hissettiği minik el ile derin bir nefes almıştı. Jimin sırıtıp sertçe eşimin altındaki penisi sıkmıştı. Jungkook aniden gelen uyarılma hissi ve acıyla inleyip öksürmeye başladı.

"Oğlum ne oldu? İyi misin? Su iç biraz."

"İ-iyiyim." Annesinin uzattığı suyu alıp içerken, Jimin dudağını dişleyip kahkahasını tutuyordu.

"Ben... Ben bir elimi yüzümü yıkayayım." Jungkook ayağa kalkıp hızlıca lavaboya giderken, Jimin de onu kontrol etme bahanesiyle kalkıp peşinden gitti.

Jungkook'un arkasından lavaboya girip, kaslı bedene bakmış ve gülmeye başlamıştı.
"Hiç gülme beyefendi."

"Sen başlattın banane kkkk"

Jimin tatlı bir şekilde gülümseyip saçlarını düzeltirken arkasından beline sarılıp kendisine yaslayan bedenle yutkundu. Aynadan göz göze geldikleri zaman gülümsedi. "Bu gece benden kurtulamazsın."

"Lütfen kurtulmama izin verme"

🐰 🐥 🐰 🐥
Bunlar aşırı azgın jdpxjsğdkdğd

Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Seviliyorsunuz❤️

My Beautiful Babe {JIKOOK}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin