İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir. -Amelie
☕
"Ağrınız olursa diye ağrı kesici yazıyorum. Sargı bezi çıktıktan sonra yazdığım kremleri kullanırsınız. Bol bol dinlenin ve kendinizi zorlamayın!" Burnunun yarısına kadar indirdiği gözlüklerinin üzerinden bize bir bakış atıp önündeki kağıda geri döndü.
Saçlarının çoğu dökülmüş kafasını, elini kaldırıp düşünür gibi kaşıdı. Biraz düşündükten sonra önünde oturan Atakan'a baktı.
"Nasıl yaralandığını öğrenebilir miyim, evlat?" Kısa bir an sıkıntıyla bana baktı. Sanki duymamı istemiyor gibi bir hâli vardı.
"Bıçaklandım."
Gözlerim büyüdü. "Peki bıçaklayanları mahkemeye mi verdin, yoksa üzeri örtüldü mü?" Altında yatan imayı anlamamak mümkün değildi. Sen suçlu muydun, suçsuz mu, diye soruyordu. "Şikayette bulundum tabii ki. Kasten yaralama ve öldürmeye teşebbüsten yargılanıyorlar."
Doktor kafasını salladı. "Polislik bir durum olup olmadığını bilmek benim görevim, yanlış anlama." Atakan kafasını salladı. Yüzündeki huzursuz ifade hâlâ yerini koruyordu.
Hastaneden çıkıp karşıdaki eczaneden ilaçları alarak tekrar arabaya bindik. Ben arkada otururken o sürücü koltuğundaydı. O arabanın içinde oturduğumu yeni farkediyordum.
Gelirken o kadar gergindim ki!
En sonunda evimin önünde durunca elim kapı koluna gitti. "Helen." durdum.
"Atakan?"
"Konuşmamız gereken bir mevzu var." Koltukta arkaya dönüp bana baktı. "Beni yanlış tanımanı istemem. Ben... Yani ben kavgaya falan karışmadım. Ablam hamile, eniştemle buraya gelmişlerdi. Gece çiğköfte aşerince dışarı çıktım. İki grubun birbirine girdiğini gördüm. Sonra kenarda ağlayarak kavgayı izleyen küçük kızı."
"Amacım kavgaya karışmak değildi. Kızın yanına gidip korkmaması gerektiğini söyledim. Kızın babası galiba beni karşı taraftan biri sanmış. Kızına zarar vereceğimi düşünmüş. Bıçakladı." Sinirle yumruklarımı sıktım. Kızını korumak için gözünün önünde adam bıçaklamak kızına asıl işkenceyi yapmak demekti.
Bu da psikolojik şiddet değil miydi !?
"Yani gözünde kötü birisi olmak istemem. Beni öyle görme olur mu?"
"Merak etme, sen gözümde hâlâ huysuz, sakar, biraz kibar birazcık da kaba bi' adamsın." Yanaklarıma ufak bir ısı yayılmıştı.
Utanmıştım!
"Tanışmamızı hatırlıyorsun." Hani bazı anlar olur yüzüne bakmasanız da sesinden mutluluk akar, heh tam o anın içindeydim sanki.
"Bir yıl önceyi hatırlamayacak kadar yaşlanmadım." Konuşmasına izin vermeden devam ettim. "Ben gideyim, geçmiş olsun tekrar."
"Teşekkür ederim." Hızlıca arabadan çıkıp aynı hızla apartmana girerken merdivenlere çökmem bir oldu. Yüzümü kaplayan aptal gülümsemeyle ilk tanıştığımız zamanı hatırladım, sebepsizce.
☕
HAYIRLI SABAHLARIMSI ÖĞLENLEEER
Oruç değilken böyle enerjik değilim be.
Ehehehehe içimdeki şeytan, yılan Esra diğer 2 bölümü yarın atmam gerektiğini söylüyor. Been yılaan, been şeytan özkdmxdkxmdl kafalar yine pırıl pırıl.
(Dedi ve hepsini bugün attı.)
Lan o değil de benim elimde sadece 10 bölüm kaldı ağağağağa acil bölüm yazmalıyım. Daha taslaktakiler düzenlenecek ağağağağa
Neyse gideyim de yorumlarınızı okuyayım.
Galp ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve | Texting
Storie breviBilinmeyen Numara: Wuhan'dan Muş'a kadar gelen korona, Bilinmeyen Numara: 578. Bölüme kadar gelen Arka Sokaklar Bilinmeyen Numara: 2020'nin eziyetinden sonra gelen 2021, Bilinmeyen Numara: Asla okumam diyen ama şu an üniversite 5'e kadar gelen ben...