15.Bölüm❥

20.4K 1.6K 382
                                    

İçime attığım şeyler ruhumu çürüttü. -Özdemir Asaf

İthal: Vitesi beşe,

İthal: Kafayı sana taktım.

İthal: Dırırırım

Helen: Seni engellememem için tek bir sebep söyle.

İthal: Seni seviyorum?

Helen: Olmadı.

İthal: Yakışıklıyım.

Helen: İlgilendirmiyor.

İthal: Yarı Norveçliyim.

Helen: Kandım öxenxlejd

İthal: Ne alıp veremediğin var kızım Norveç'le,

İthal: Türksün sen kendine gel!

Helen: Çok şükür öyleyim, zaten hiç bir zaman Norveç ile Türkiye'yi bir tutmam. Biri memleketim çünkü ama her insanın böyle uzak da olana imrenme huyu vardır. Küçüklüğümden beri görmeyi istiyorum, n'apıyım.

İthal: Benimle evlenirsen götürürüm seni, hatta tüm dünyayı gezdiririm.

İthal: Hadi evlenelim.

Helen: Sen daha Ürgüp'e gelmemişsin. Diğer yerlere gitsen kaç yazar.

İthal: Ama ama ama... Ben ilk defa seninle gezerim diye gelmedim bi' kere.

Helen: Hı hı

İthal: Neyse daha bulamadın mı beni?

Helen: Uğraşmadım.

İthal: Ses geldi mi?

Helen: Kalbimin kırılma sesi dersen, Norveçli olman umrumda olmaz engellerim.

İthal: Yok be ahahahahahaha

İthal: Ne kalp kırılma sesi,

İthal: Bardağı düşürdüm kırıldı da onu diyodum.

İthal: Sende yani xödljxmdkxnd ne kalbi kızım, bardak o bardak.

Helen: İnanmışım gibi davranalım, tamam.

"Helen" başımı telefondan kaldırıp Ali'ye baktım. "Efendim"

"Tiyatro sunumlarını Atakan'dan almıştın. Bitirdin mi?" Tek kaşımı kaldırıp şüpheyle baktım.

İthal, Ali olabilir miydi acaba?

"Onları Özlem Hoca alacak diye biliyorum." Hatırlamak ister gibi kaşlarını çattı.

"Pekâlâ ben bilmiyordum. Sağol." Arkasını dönüp bir kaç adım attı. "Ali." Durup bana döndü. "Annen nereli?" Kaşlarını çattı. Biraz durup düşündü.

Yahu bunda düşünecek ne var?

Beş bilinmeyenli denklem sormadım ya!

Aklına bişey gelmiş gibi kafasını kaldırdı. "Kayserili, niye ki?" Gülmemek için kendini zor tutan bi' hali var gibiydi.

Yanağımın içini kemirmeye başladım. Ne diyecektim!?

Ne diyeceğimi düşünürken bülbül gibi(!) şakıyan Emre geldi. Yırtmıştım galiba.

Başımla selam verip yanlarından ayrıldım.

Helen: Nerdesiniz?

Aslı: Kafeteryada

Şaşırdık mı?

Asla!

Sandelyeye oturup kollarımı masaya yasladım. Yaşadığımız diyalogu anlattım. Bana dönüp uzun uzun ve boş boş baktılar. Yeter diye bağıracakken sessizliği bozan Ecrin oldu.

Şükür!

"Bu beyinle nasıl edebiyat okuyorsun sen?" Aslı devam etti. "Bırak okumayı, nasıl bu yaşa kadar hayatta kaldın?"

"Ne var be?" Sessizce çemkirdim. "Kızım Ali olsa bile annem Norveçli der mi sence?" Tavırları aklıma geldi. "Ali, galiba." Yerimden kalkmaya yeltendiğim de Aslı kolumu tutup kendine çekti. "Helen, Ali değil."

"Kim o zaman söylesene!" Utançla gözlerini kaçırdı. "Ben söyleyemem ama Ali değil." Sinirle gözlerimi kapattım. Sandelyemi gürültüyle itip yerimden kalkıp çıkışa yöneldim.

O bilinmeyen bulunacaktı!

Bir arkadaş grubuna girdim herkes bölüm atmaya yolladı. Alındım... Gücendim çdjöxjdmxjdöxk

Diğer 3 bölüm öyle bir bomba patlayacak ki... Devamını siz getirirsiniz.

Neyse hayırlı iftarlar, öpüldünüz♡

Kahve | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin