25.Bölüm❥

19K 1.8K 322
                                    

Dünyadaki en güçlü insanlar kimler diye sorsalar; kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlar derdim. -Cemal Süreya

Biten tiyatro gösterisinden sonra tekrar sahneye adımladık. Umarım gözlerim dolmadan sunabilirdim, kapanışı.

Cemal Süreya'nın yazdığı o muhteşem dizeler döküldü dudaklarından...

"Kadınlar susarak gider!
En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen artık o kadındır. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir."

Derin bir nefes alıp ben girdim konuşmaya.

"Biz kadınız. Gerek dış görünüş, gerek iç. Hiç farketmez, bir her türlü özeliz. Her türlü güzeliz. Biz, birer insan, birer bireyiz. Her zaman güçlü olmak zorunda değiliz. Bizim namusumuz, biz başkasını değil, sadece bizi ilgilendirir. Kadınız!

Güçlüyüz veya değiliz! Bizim elimizde!

İster güçlü dururuz, ister zayıf. İster ağlar, ister güleriz. Dünyanın yarısını oluşturan, diğer yarısını doğuran asil varlıklarız. Hepimiz birer anneyiz. Öğrenci, iş kadını, çocuk, ev hanımıyız...

Biz kadınız! Bu bizim hayatımız. Biz güldükçe güzeliz.

Ayçiçeği kadar güçlü, papatya kadar zarifiz.

Ve biz her halimizle güzeliz.Her halimizle özeliz. Biz kadınız!"

Sözlerimi bitirdiğim zaman tekrar Atakan'ın sesi yankılandı, koca salonda.

"Oğullarınıza sevmeyi öğretin, bir kadını incitmemeyi, gülüşünü eksiltmemeyi, Allah'ın emanetini kendinden sakınmayı, kuş tüyünü elinde tuttuğun gibi kalbinde tutmayı, en önemlisi de gitmek istediğinde ellerini açıp nazikçe bırakmayı öğretin."

Sözleri bittiği an sırayla kız öğrenciler çıktı sahneye.

"Ben Özgecan Aslan
Ben Emine Bulut
Ben Aleyna Çakır
Ben Pınar Gültekin
Ben Sibel Kaya
Ben Zübeyde Delen
Ben Nihal Akan
Ben Güleda Cankel
Ben Emine Yanıkoğlu
Ben Münevver Karabulut
Ve daha binlercesi..."

"2008-2019 yılları arasında toplam 3.185 kadın öldürüldüğünü biliyor muydunuz?"

"Unutmayın! Erkeklik kadına vurmakla değil. Allah'ın emanetini korumakla gösterilir."

"Değişenler hep şehirler, isimler ve yaşlar. Artık kadına şiddette hayır demek yetmiyor."

Yetmiyordu!

Biraz eksik oldu gibi oldu ama beynim durdu vallahi. Yanlış bir şey de yazmak istemedim.

Çok kısa oldu farkındayım ama böyle bir bölüm yazmak istiyordum.

Şimdi bir şey diyeceğim bundan sonraki bölümü okudum ve öğk bunu ben mi yazmışım dedim ve sildim.

Tekrar yazmaya başladım. Çok az kaldı bitirince bugün içinde atacağım. Bu bölüm kısa oldu ve biraz konudan uzak gündemi ele aldı.

Neyse çok konuştum ayh gidiyorum gittim.

❤️

Kahve | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin