Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta. -Yahya Kemal Beyatlı
☕
Ecrin: Kafeterya da bekleyin beni.
Helen: Tamam
Ecrin bizim burada ki, arkadaşımızdı.
Derin bir of çekip kapıya baktım. On dakikadır Ecrin'i bekliyorduk. Sonunda gördüğüm sarı saçlarla gülümserken çok güzel bir kız olduğu bir kez daha geçti aklımdan.
Gözlerini etrafta dolaştırırken gözlerimiz kesişti. Seri adımlarla yanımıza gelip rastgele bir sandalye çekti.
"Merhaba kızlar, kusura bakmayın sizi de burada beklettim ama dün bana Derya diye birisi yazdı. Okula nakil aldırmış. Okulun sitesinde beni görmüş, oradan yazdı." Nefes aldı. "En azından ilk gün için yanınızda olsam olur mu, dedi. Biraz çekingen galiba."
Gülümsedim. "Tabii yardımcı oluruz."
Aslı etrafına bakarken mırıldandı. "E fotoğrafı falan var mı, nasıl tanıyacağız?"
Ecrin omuzlarını kaldırıp indirdi. "Benim fotoğrafımdan beni bulurmuş, kafeteryada olduğumuzu dedim zaten." Başımı salladım. Gözüm hala kahvelerdeydi.
Yanımızdan gelen erkek gülüşüme sesleriyle yerimde kıpırdandım. Kalabalık ortamlardan hoşlanmıyordum.
Biraz sonra masamızın yanına gelen adama soru dolu bakışlarımı gönderdim. O nasıl gönderiliyor acaba? Neyse göndermeye çalıştım işte.
"Buyurun, birine mi bakmıştınız?" Sessizliği bozan Ecrin olmuştu.
Elini ensesine atıp sanırım tatlı(!) sandığı şekilde gülümsedi. "Ecrindi değil mi?" Kaşlarım çatıldı.
"Evet de ben tanıyamadım sanırım." Gülümsemesi daha da genişledi. Hafifçe yakalarını düzeltip sağ elini uzattı.
"Derya ben"
"NE" Üçümüz birden çığlık atmıştık resmen. Bir kaç masa bize dönünce gözlerimi kaçırdım.
"Derya mı?" Gözleri Aslı'ya döndü. "Evet" Kendi kendine güldü. "Kız bekliyorlarmış da."
"Valla bizde kız bekliyorduk kardeş." Aslı sözlerimle dudaklarını birbirine bastırmıştı ama yine de gülmesini engelleyememişti.
"Benim için 3 kız arasında tek erkek olmak hiç problem değil. Hem bu kadar güzel bayanlarla olmak gurur verici." Sabır, sabır, sabır...
Yan masanın sandalyeleri gürültüyle itildi. Hepsi birden ayağa kalktı. Yuh, yani maşallah. Bunların boyları, benim boyumun üç katı galiba. "Pardon, biz konuşmaya kulak misafiri olduk. Arkadaşa biz yardım edelim." Yeni yeni tanıyordum. Bunlar okulun futbol kadrosuydu. Az önce konuşan Emreydi, bizim Baran gibi, komik, espritüel birisiydi. Benim sınıfımda olduğu için biliyordum.
Derya'nın gülüşü soldu. "Hayır buna gerek yok. Arkadaşlar bana yardımcı oluyor zaten." Ensesinden biri tutup masadan bir iki adım uzaklaştırdı.
Bu da Atakandı galiba. "Kardeşim ben veterinerlik okuyorum. İşim hayvanlarla, sana benden başka kimse yardımcı olamaz."
O giderken diğer çocuk bize döndü. Bu da Ali olmalıydı. "Verdiğimiz kısa süreli rahatsızlıktan ötürü özür dileriz. İyi günler."
"Az önce n'oldu?" Birbirimize bakıp gülmeye başladık. Bildirim sesiyle ekranı açılan telefona baktım. Gülümsemem yavaş yavaş soldu.
Bilinmeyen Numara: Öyle güzel gülme
Bilinmeyen Numara: Aşık olurlar.
☕
Gece bir bölüm daha atarım inşallah ağağağağa
Aşırı aşırı aşırı mutluyum ağağağağa
Hayırlı geceler ❥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve | Texting
Historia CortaBilinmeyen Numara: Wuhan'dan Muş'a kadar gelen korona, Bilinmeyen Numara: 578. Bölüme kadar gelen Arka Sokaklar Bilinmeyen Numara: 2020'nin eziyetinden sonra gelen 2021, Bilinmeyen Numara: Asla okumam diyen ama şu an üniversite 5'e kadar gelen ben...