Aylin'ime

26 6 0
                                    

               Aylin'im,

Nasılsın, güzelim? İyisin değil mi? Cennette buluştun mu annenle? İnşallah orada çok mutlu olursunuz. Işıklar içinde uyuyun. Babanı merak ediyorsan, biz de haber alamıyoruz hala. Şimdi dünyanın kuytu köşelerinde, belinde silahlı adamlardan kaçmıyorsa ya da bir yere sızmadıysa şanslı demektir. Böyle konuştuğum için kızma sakın bana! Hak ettiğini düşünüyorum. En kötüsüne dahi layık o adam.

Sen gideli çok şey değişti. Önce birer birer zaman akıp geçti. Beni büyütürken seni soldurdu. Sonra da sırayla mevsimler yer değiştirdi. Hiçbir mevsim senin yanında geçirdiklerim gibi değildi. Yollar da değişti ama hiçbiri seni bana getirmedi. Kitaplarım değişti. Okuduğum kitaplardan hiçbiri senin bana anlattıklarından daha güzel değildi.

Geçenlerde birkaç tel saç ağrıtmışım. Aylin... Bir keresinde bana birlikte büyüyoruz, demiştin. Biraz sustun sonra. Güneş yeni batıyordu, pek sakin bir caddede yürüyorduk. Güneşin son ışıkları değerken yüzüne "Madem birlikte büyüyoruz o zaman birlikte de yaşlanırız değil mi?" diye sormuştun. Neden birlikte yaşlanamıyoruz? Sen yokken aldığım her nefeste içim titriyor. Nefesim üşütüyor bedenimi de ruhumu da.

Ne yapacağım ben Aylin? Aklım hala çok karışık. Yeni bir hayata başlamak, yeni kararlar alıp yeni insanlarla tanışmak öyle zor ve uğraştırıcı geliyor ki gözüme! Ne yapacağımı bilmiyorum. Nefes alamayan bir insanın yolu nasıl ölümse benim de sen yokken yolum ölümden başkası değil gibi. Denemeye çalışıyorum. Yeni birisini sevmeyi deniyorum. Daha ben kendimi sevemezken bir başkasının beni sevebilecek olması pek de mantıklı gelmiyor. Bir de sen varsın tabii. Kalbim de ruhum da aklım da sana aitken bunlardan birisini nasıl bir başkasına verebilirim diye düşünüyorum. Bazen öyle bir vakit geliyor ki o kaçıp durduğum aynalara bakakalıyorum saatlerce. Tanımaya çalışıyorum karşımdaki yansımayı. O yansıma ben değilim. Bu karşımdaki Aylin'in Erdal'ı değil, diyorum kendime. Gülüşüm sönüyor. Evde vakit öldürerek geçirdiğim üç yılım sadece geçmekle kalıyor, yaşamıyorum. 

Seni çok özledim, Aylin. Sensiz geçen her dakikada daha da özlüyorum seni. Ve sensiz geçen her dakikada biraz daha unutuyorum sesini, bakışını, gülüşünü... Bir rüyayla geliyorsun sonra bana. Önce ruhum ferahlıyor sonra yine daralıyor. Aydınlığa kavuşamıyorum bir türlü.

Bana söz verdi. Size bir gün Aylin'i getireceğim, dedi. Gerçekten getirebilir mi? Çiçeklerinin birisine sakla ruhunu, olmaz mı sevgilim? Eğer böyle yaparsan seni bulmam daha da kolay olur. En azından yanımda olmuş olursun.

Bu mektubu veremeyeceğimi bile bile yazmak içimi acıtıyor. İçim çok acıyor. Acı yakıyor beni. Ne içtiğim su söndürüyor yangınımı ne de gözyaşlarım. 

Çiçek Pencereli KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin