''Arkleas!''
''Uyan Roza. Hadi canım ne olur, uyan artık.''
''Hayır, hayır!''
''Sadece kabus Roza, aç gözlerini.''
Kralın ismini haykırarak uyandım. Başımda Alisa vardı.
''O iyi mi?'' diye sordum.
''İyileşecek Roza, Bilge Helkerasus başında.'' Dedi alnımda biriken terleri silerken.
Derin bir nefes aldım. ''Neler oldu?''
''Ne hatırlıyorsun?''
''Xenos'u geberttiğimi. Sonra da kralı kanlar içinde bulduğumu.'' Bunu hatırlamak içimi parçalamıştı.
''Damon bulmuş sizi, hemen müdahale edildi. Kralı güçsüz bırakmışsın. Gücünü toplaması biraz zaman alacak.''
''Onu görmem lazım.'' Dedim yataktan çıkmaya çalışarak.
''Roza, şu anda olmaz!''
''Neden?'' Alisa, bakışlarını kaçırdı benden.
''Alisa, o iyi dedin!'' dedim aceleyle kapıya giderken. Koşar adım yan odama geçtim. Kapıyı açtığımda, Bilge Helkerasus, İkarus ve Damon'u yatağın başında gördüm. Onu göremiyordum, içeri girdim Damon belimden yakaladı beni.
''Roza, şimdi değil!''
''Bırak beni, onu göreceğim.''
''Roza, çık lütfen. Şimdi zamanı değil.'' Damon'a baktım.
''Bırak n'olur, onu görmeliyim.''
Damon, Bilge Helkerasus'a baktı. Başını sallayınca beni bıraktı. Yatağa yaklaştığımda elimle ağzımı kapattım. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.
''Onu bu hale ben mi getirdim?'' diye sordum çaresizce.
Yatakta yatan kimdi ben bilmiyorum. Vücudu sararmıştı. Mavileri gitmişti. Simsiyah damarları çekilmişti. Solmuştu. Zayıftı, çok zayıflamıştı.
''Roza, kendini suçlama.'' Dedi İkarus.
''Ne zamandır baygın?'' dedim.
''3 gün oldu.'' Dedi Damon. Bende 3 gündür baygındım demek ki.
''Neden bu kadar kötü durumda? Ne zaman iyileşir?'' diye sordum Bilgeye.
''Bunu söylemek çok zor. Toparlanması için elimden gelen her şeyi yapacağım.''
''Bu ne demek şimdi? Net bir şey söyle! O iyileşecek de! Ayağa kalkacak, eskisi gibi olacak de!'' Deli gibi bağırıyordum. Alisa ve Damon beni tutuyordu.
''Roza, sakin ol.'' Dedi Alisa.
''Elinden gelen yetmiyor demek ki! Daha iyisini yap!''
O an nefesimi kesen bir şey oldu. Yere kapaklandım. Çığlık atmaya başladım.
''Ne oluyor Bilge?'' dedi İkarus. Alisa benimle birlikte yerdeydi. Sakinleştirmeye çalışıyordu.
''Acısını hissediyor.'' Dedi Bilge Helkerasus.
''Durdur, lütfen! Durdur!'' diye bağırdım. Bu acı dayanılmazdı. Tüm kemiklerim kırılıyor gibi hissediyordum.
Bilge Helkerasus ellerini krala doğrulttu. Beyaz bir ışık huzmesi çıktı avuçlarından. Yaptıkça acı hafiflemişti. Dizlerim ve ellerim yerde nefes almaya çalıştım.
''Neydi bu Bilge Helkerasus?'' dedi İkarus.
''Roza'nın kraldan çektiği çok güçlü bir büyüydü. Kara büyü bunun bedelini alıyor kraldan.'' Dedi Bilge.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL 🍁 (TAMAMLANDI)
FantasyDünyada kalmış son iki kara parçası arasında sıkışmış bir kadın.. İnsan hayatını mı seçecek yoksa canavarın dünyasında kayıp mı olacak? &&&&& ''Sırf beni çıldırtmak için izin verdin ona Roza. Sen beni istiyorsun, bunu kabul et artık!'' Onu üstümden...