"Ortalık yere koyma sende Asmin." Hem sen nereye böyle?" Diye konuşca gözlerimi devirerek, tezgahın üzerindeki, kapağı alarak kurabiyenin üzerini kapadım.
"Ders çalışacağız bizimkilerle." Bir yandan da kabı sırt çantama atarak buzdolabına yöneldim.
İçinden iki küçük paket şeftali suyu alırken, onlarıda çantaya attım.
"Çıkarken üzerine bir şey al!" Diye uyarısını yapınca gözlerimi devirerek kafamı salladım.
Taksi durağına doğru yürürken bir yandanda bir elimi pantolunum cebine attım.
Taksi durağından bir taksiye binerek emniyetin adresini verdim. Kısa sürede emniyetin önünde durunca kılıfımın arkasından bir yirmilik çıkartarak adama uzatıp çıktım.
Ellerimle çantamın kulplarını kavrayarak garip bir heyecanla emniyetten içeri girdim.
İçeriye bir bakış attığımda derin bir nefes aldım. Allah'ım cennet mübarek amınakoyim. Hepsimi yakışıklı olur bunların. Maşşşşaaallah yani!
Gözüme çarpan genç, yakışıklı, kaslı, karizmatik, fevkalâde birini gözüme kestirdiğimde gülümseyerek yanına ilerledim.