GÜLÜMSE; POLİS | Yarı Texting

22

Keyifli Okumalar🍃

Medya~ Ali
---

Avuçlarıma aldığım pantolonun paçasını, Egemen'in ayağından geçirdim. Yatakta yukarı kaldırarak beline kadar çektim.

Tamamıyla hazırladıktan sonra kucağıma alarak aşağa indim. Mutfaktaki annemlerin yanına doğru adımladım. Börek açıyorlardı. Bu yüzden Egemen'e bakmam için bana vermişlerdi.

"Kolay gelsin." Diyerek içeri girdiğimde, Egemen annesini görünce kucağımdan inmeye çalıştı.

"Parka gideceğiz Egemen. Eğer inersen götürmem." Hemen kucağımda toparlanınca poposuna bir tane vurdum.

"Tabii anladın ananın senin parka götürmeyeceğini." Kafamı 'seni gidi seni' dermişcesine salladım.
Uyanık çocuk ya, aynı ablası!

"Hemen eve getirme çocuğu Asmin. Az oyalattır. Şu elimizdeki iş bir bitsin teyzecim." Teyzemin dediklerine gözlerimi devirerek onayladım. Hiç yokken bir de çocuk bakıcısı olmuştuk, iyi mi?!
Ben daha abimin evde olmayışını tadını çıkartıcaktım!

Mutfaktan çıkıp yere oturttum Egemen'i. Ayakkabılıktan, ayakkabılarını alıp giydirdim. Ayağa kaldırıp elinden tuttum. Bir yandan da kendi ayakkabılarımı giydim.

Evden çıktığımızda, parka doğru yürüdük. Egemen 'şeker, şeker' diye tutturmasıyla bakkala girdik. Sadece şeker almak için girdiğimiz bakkaldan bir poşet abur cuburla çıkmıştık.

"Nasıl olsa alacağım o ananda parayı." Diye söylenerek parka girdik. Egemen elimi bırakıp salıncaklara doğru koşarken, bende peşinden adımladım.

Salıncakların dolu olduğunu görmesiyle yanıma geldi tekrar. Elini kavrayarak salıncaklara götürdüm.
İki kız bir salıncağa kurulmuş, biri oturuyor, diğeri ise tepesine çıkmış, onu sallıyordu. Koskoca parkta da tek bir tane salıncak vardı zaten. Diğerininde zincirlerini koparmıştı çocuklar.

Kızların yanına giderek sevecenlikle konuştum.

"Hadi inin artık, birazda biz binelim!" Diye konuştum. Oturan kız bana iğrenircesine bakarken, diğeri konuştu.

"Daha yeni bindik biz." Dediğiyle gülerken, alayla konuştum.

"Hepte aynı bahane." Biz o yollardan döndük kızım, şimdi in hadi, biz binicez." Diye tekrar söylendim. Kız omuz silkerken salıncağı tutup durdurdum.

"Bak ya! İnsene, iki dakka sallansın çocuk işte!" Diye bağırdım. Kıza bağırmam etki etmiş olmayacak ki, tekrar omuz silkti. Şeytan diyor, tut fırlat şunları yere!
Tekrar konuşacağım sırada bir ses araya girdi.

"Noluyor!" Aniden demirdeki elim, kızın sırtına gitti.
Sesin geldiğini yöne baktım. Uzun boylu yakışıklı, benim yaşlarımda bir çocuktu. Gülümsedim samimiyce.

"Bir şey olduğu yok ya." Şey diyordum bende işte, kardeş kardeş oynayın." Sırtındaki elimi gezdirdim yavaşça.

"Can abi yalan atıyor." Diye konuştu oturan kız, diğeri salıncaktan inip çocuğun parçalarına yapıştı.

"Kızım niye öyle diyorsun, (cık) ne ayıp vallaha." Diyerek saçlarına attım elimi. Numaradan okşadım. Kız elimi sertçe iterken, içimden sabır çektim.

"Evet yalan atıyor, bizi burdan indirmeye çalıştı abi." Ya havle ya havle.

"Kim sizi böyle yetiştiriyor anlamıyorum ki!" Diye konuştum sinirle. Abisi, diğerinide salıncak kaldırdı. Egemen koşup salıncağı kaparken gülmemek için sıktım kendimi.