28

79.1K 4.2K 3.3K
                                    

Keyifli Okumalar🍃

Medya~ Ali
---

Bildiğim şeyi, kendi ağzından duymak beni şaşırtsada belli etmemeye özen göstererek, kafamı soktuğum boyun girintisinden kaldırdım.

Gerçeği söylemek gerekirse, şahsen kalbim bir hoş olmuştu. Şimdilik bunu bilmesinede gerek yoktu. Diğer kızlardan bir farkımız olsun değil mi?

Benden bir cevap beklercesine gözlerimin içine baktı. Gülümseyerek derin bir nefes alıp konuştum.

"Bende." Kaşlarını anlamaz bir ifadeyle çatarken, gözlerindeki parıltıyla dudaklarındaki gülümseme genişledi. 'Ne?' Diye fısıldadı şaşırarak.

"Yani yanlış anlama, bende kendimi seviyorum anlamında dedim." Devam ettirdiğim cümlelerimle yüzündeki gülüşün her geçen saniye düştüğüne şahit oldum. Yaptığım şeyle pişmanlık duyarken, bozuntuya vermeyerek güldüm onun aksine.

Gülmemle gözlerini devirerek kafasını yere yatırdı. Kafamı kaldırarak, suratını bir elimle kavrayıp kendi yüzüme döndürdüm.

"Kırıldın sanki." Diye konuştum. Suratındaki elimi iterek ayaklandı. "Ne kırılacağım? Her ihtimali göz önünde bulundurarak söylemiştim zaten." Konuşmasının ardından, sözlerime bir kez daha pişman olduğum sırada devam etti.

"Hadi kalk. Geç olmadan emniyete gidip ifadeni verelim." Diye konuştu. Kafamı sallayıp ayaklandım. Yerdeki örtüyü katlayıp, arabaya doğru ilerledim.

Örtüyü Ali'ye bagaja koyması için verirken, açtığı kilitli kapılardan ön koltuğa oturdum. Çok geçmeden, o da peşimden binerek, arabayı çalıştırdı.

Yol boyunca konuşmamıştık, son dediklerinden sonra. Daha doğrusu konuşacak yüz bulamamıştım kendimde. Bir şeyleri ciddiye almamam işleri dahada zorlaştırıyordu.

Emniyet binasına girdiğimizde, arabayı bir kenara çekti. Emniyet kemerimi çıkarıp, arabadan indim. Başka bir arabaya yastlanıp kollarımı göğsümde bağladım. Arabayı park ederek yanıma geldi. Yine bir şey demeyip emniyet binasına girerken önden onu takip ettim. Konuşmaması canımı bir yandan sıksada, bir şey demeyip yoluma devam ettim.

Bir kapının önünde durduğumda, kapıyı açtı. İçerdeki sarı saçlı bir kız bizi gördüğü gibi gülümseyerek ayağa kalktı. Bizi desem yanlış olur, 'Ali'yi' gördüğü gibi, kızın yüzü bir nurlandı tabiri caizse. Ali'de ona içten bir karşılık verirken anlamayarak, burnumdan hıh'ladım. Sevginiz gözlerimi yaşarttı yeminlen.

"Hoşgeldin." Diye konuştu Ali'ye karşı. Vay amınakoyim ya! Kız gözümün önünde aşkını yaşıyor.

"Hoşbulduk Tuğçe." Diye onu yanıtlarken, o mâlum kızın, bu kız olduğunu anladım. Hani şu telefonda salak salak gülüştüğü kızdı.

Kızı baştan aşağı bir süzdüm, burnumu kırıştırarak. Saçları'nın doğallığı ben burdayım diye bağırıyordu resmen. Benim kadar güzel olamasada, güzeldi yani. İnkâr edemezdim şimdi.

Benden uzun boyu, benim tersime sarışın oluşu falan. Ama ne demişler, sarışının adı, esmerin tadı. Ondan kat kat daha iyi olduğum aşikardı şimdi.
Ellerimi göğsümde bağladım bıkkınca.

"Bu mu ifade verecek olan kız?" Ali kafasını salladı gülümseyerek. Yolda yüzü beş karış olan Ali'ye bak sen. İki şakasına takıldık diye, ciddiye alıp peşimizi bıraktı, gözü açıldı çocuğun. Bende ne bok vardıda takılıyorsam? Kaçırdım işte göz göre göre çocuğu! Nereden bulacağım ben böyle gibisini şimdi amınakoyim? Gözümün önünde birbirleriyle gülüşüyorladı. Bende kendi elimle kaybettiğim adamı izliyordum boş boş.

GÜLÜMSE; POLİS | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin