GÜLÜMSE; POLİS | Yarı Texting

32

Keyifli Okumalar🍃

Medya~ Ali
---

Gözlerim bir türlü yerinde duramayan Ali'de gidip gelirken, elimi Sude'nin omzunda gezdirdim. Ablaları henüz doğumhaneden çıkmamıştı. Yaklaşık 2.30 saat olmuştu gireli ve ailesi bir hayli tedirgindi.

Ali'yle içeri ilk girdiğimizde bütün gözler üzerime geldiğin an utançtan bayılacağım sanmıştım. Sonradan şuan ki dertleri ben olmadığım akıllarına gelmiş olmalıydı ki, herkes ben yokmuşum gibi davranmaya devam etmişti.

"Vay be! Teyze oluyorsun demek." Diye konuştum gülerek.

"Ya Tabii." Dedi heyecanla.

Keşke bende hala falan olsaydım ne güzel olurdu. Ama abimi bu kafayla kimse almayacağı için bu hayallerim imkansız gibi bir şeydi. Benim ondan önce evlenip, 3 çocuk yapacağım gayet açık bir gerçekti. O evlenmezdi, daha doğrusu onu kimse almazdı evde kalırdı annemde turşusunu kurardı.

Bakışlarım bir ileri bir geri gidip başımı döndüren Ali'ye değdi. O da dayı oluyordu tabi. Tedirgin yüzünden, mutluluğu her şekilde okunuyordu.

"Küçük teyze." Diye güldüğüm sırada doğumhanenin kapısı açıldı. Ayaklanırken, herkes içerden çıkaran doktorun yanına koştu. Ben geriden geriden Ali'nin yanına iliştim.

"Hayırlı olsun. Annede bebekte çok iyi." Diye konuşunca, herkes derin bir nefes verip sevinçle birbirlerine sarıldılar. Ali yanına iliştiğim bana sıkı sıkı sarılırken karşılık verip kollarımı beline sardım.

"Allah acısını göstermesin inşallah." Diye konuştum.

"Amin güzelim, amin." Diye mırıldanırken, Sude arkamızdan gelerek üzerimize atladı neredeyse. Ali'yle bizi ayırırken, kocaman sarıldı bana.

"İnşallah hala olacağım günleride yakında görürüz abi!" Diye yüksek sesle konuştuğunda, herkesin bakışlarını üzerimde hissediyordum. Bakmayada utanıyordum. Parmaklarımla Sude'nin kolunu sıkarken gülüşlerini arasında inledi acıyla.

Ali dediği şeyler gözlerimin içine bakarak içtenlikle gülümserken 'inşallah' diyerek dudaklarını oynattı, konuşmadı. E ama sen böyle bakarsan bana ben üç değil, on çocuk yaparım sana yavrum.

Sude'den ayrılıp diğer aile fertlerini tebrik ettim çekine çekine. Ali'nin annesinin bakışları sürekli bendeydi. Çekinerekte olsa ara ara bakıp gülüyordum ayıp olmasın diye.

Doğumhane kapısından, hemşire kucağında bebekle çıkarken herkes ayrı bir heyecanlıydı. Ali'nin annesi sevinçten ağlarken, Ali'ninde gözlerini dolmuştu. Bebeğin yanına gidip, sarmaladıkları örtüyü işaret parmağıyla indirip üsten bebeğe baktı. Gözünden bir damla yaş düşerken, yanına gidip kollarımı beline sardım. Elini omzuma sardı.

Bebeği babası hemşirenin kucağından alırken, onunda gözünün yaşlı olduğunu gördüm. Gülümsedim içtenlikle bu hallerine. Bebeği sevip hemşireye geri verirken, bu sefer anne doğumhaneden sedyeyle çıktı. Ablası bir haylı genç ve çok güzel bir kadındı açıkcası. Ablaya bak be! Anasını satayım.Diye içimden söylenirken, bu sefer herkes kadının başına toplanmıştı. Çok geçmeden hemşire bebekle anneyi bir odaya götürdü.

—-

Ziyarete gelenler bir bir giderken, Ali oturduğumuz yerden elimi tutarak kaldırdı. Anlamaz gözlerle Ali'ye baktım. Beni ablasının kaldığı odaya götürüp ardımızda kapıyı kapadı.
Odada sadece ablasıyla bebek vardı. Ablasının gözleri üzerime dikilirken, elimi Ali'nin elimden kurtarmaya çalıştım. İzin vermedi.