Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı'da gelişi güzel topladıktan sonra ceketimi ve çantamı alıp aşağı indim.
"Asmin, teyzecim baksana bi." Teyzemin sesiyle salona geçiş yaptım. Egemen'i almış ayaklarında sallıyordu. Yanlarına gittiğimde Egemen'in yanağını sert bir şekilde öptüm.
"Naber lan yakışıklı." Konuşmamla kafasını yastıkta diğer tarafa çevirdi. Hareketeni gözlerimi devirirken, ayağımla koluna vurdum.
"Git şunun biberonunu getirsene mutfaktan. Abin ne içirdiyse çocuğa. Sabahtan beri uyumuyor." Gülerek mutfağa gittiğimde tezgahtaki süt dolu biberonu alıp tekrar salona girdim.
Yerde çocuk sallayan teyzeme uzattıktan sonra anneme döndüm. Oturmuş bir türlü 6 yıldır sezonu bitmeyen dizisini izliyordu.
"Çok geç kalma kızım. Şu abinle uğraşmayayım." Kafamı sallayarak salondan çıktım. Şansıma Anıl'ın işi çıkmıştı bugün, o yüzden işine gitmişti apar topar beyfendi.
Ayağıma conversleri geçirerek bağcıklarını bağladım. Tam o sırada kapının önünden gelen korna sesiyle dikelip çantamı kavradım. Kapıyı açtığımda bizimkilerin geldiğini gördüm.
Arda arka koltuktaki camdan kafasını çıkarmış mal mal hareketler yapıyordu. Tam o sırada Arda'nın tarafındaki cam yavaşça yukarı doğru çıktı.
"Tugay! Kafam sıkıştı amınakoyim! Aç şu camı mal!" Diye bağırırken gülerek arabanın arkasındaki koltuğa, Arda'nın tarafına oturdum. Ön tarafta Nil şerefsizi oturuyordu mâlum.
"Bir daha şu kafanı, şu camdan çıkartma!" Diyerek açtı tekrar camı. Öndeki iki koltuk arasına kafamı sokup cebimden telefonumu çıkarıp teyibe bağladım, bir şarkı açtım. O sırada Tugay arabayı çalıştırıp, yola çıkardı.
Müslüm Gürses~ Yıllar Utansın Remix
Şarkının ritmiyle götümüz başımız ayrı oynarken nakaratta geldiğimizde dördümüzde bağırarak şarkıya eşlik ettik.
"Düşüren kim bu aşkı dillerden dile İsyan eder oldum şansa kadere Aynalar yaşlanmış gösterse bile Yaşanmadan geçen yıllar utansın!"
Hepimiz nakaratı söyledikten sonra susup, tekrar nakarata gelmesini beklerken, Arda gaza gelmiş olacak ki susmayıp devam etti.
"Yar yanımda yoksa en büyük hasret Sevdasız geçecek ömüre hayret Gönülde açmazsa solacak elbet Çiçeklerle dolu dallar utansın!" Sesiyle gözlerimi kapatıp, kafamı Tugay'ın oturduğu koltuğun arkasına vurdum peşpeşe.
