Medya: Gizemli Yakışıklı Kayra Uluğ 🖥
İnci Demirci'den:Yalnız olmanın ne demek olduğunu düşündüm. Bilimsel bir tanım gerekliyse... Sözlükteki yalnızlık, insanın çevresinde kimsenin olmadığı durumu ifade eder. Fakat ruh sağlığı alanında kullanılan yalnızlık kavramı, insanın bağlanma, yakınlık, aidiyet gibi hisleri kimseye karşı hissedememesidir. Aidiyet... siyah tablodaki beyaz nokta... Benim yalızlık tanımım hala bu, siyah tablodaki beyaz nokta. Boş yatağımda gezdirdiğim kollarımdır yalnızlık, kalabalıkta dalıp gitmelerim, dikiş iğnemin elime batması, komşunun getirdiği çorbadır yalnızlık. Benim yalnızlığım... Bazen neden moda tasarım seçtiğimi düşünüyorum. Sebebi, çocukluğumdan beri kendi söküğümü kendim dikmek zorunda kalmamdı. Zamanla kendi işimi kendim mükemmelleştirmeyi başarmıştım. Ki bende bu da bir yalnızlıktır. Yani yalnızlığın, birçok cümlede ve fiilde tanımı vardır. Peki şu an? Kaldırıma sığmayan bu 6 kişilik grup içinde, önümde Pars ve Lara yürürken, yanımda Karaca, arkamda Sarp ve Alex... Yalnız mıydım şu anda? Aslında birçok kalabalığın arasında yalnız olduğumu hissetmiştim ama hafifçe arkama dönerek görmeye çalıştığım Sarp ile göz göze geldiğimde neden yalnız hissetmiyorum? Bu sabah kapıma eşkiya gibi dayanan ve adından başka bir şey bilmediğim bu adam bana neden yalnız hissettirmiyor?
-Burası!
Central'in az aşağısında, çığlığı duyduğum ara sokağın hemen karşısındaydı butik. Bakışlarım butikten önce ara sokağa kaydı. Gözümün önüne, gürleyen göğün altında, damlaların sesli sesli vurduğu zeminin üzerinde, delirmiş gibi bir oraya bir buraya dolaştığım, hiç tanımadığım bir kadının çığlığını tutmaya çalıştığım görüntüm geldi. Kendimi dışarıdan izlemişim gibi gözümde canlandı. 22 Mayıs akşamından bu güne bir kaç saniyede dönmemi sağlayan yine Lara'nın sesi oldu.
-Böyle hep birlikte mi gireceğiz?
Sorusu üzerine önünde durduğumuz butige baktım. İçerisi sakindi bir iki müşteri vardı, elit bir yerdi, içeriden dışarıya tek bir ses bile gelmiyordu. Buraya hurra birlikte girmemiz içeridekileri kışkırtabilirdi istediğimizi almamıza mani olabilirdi.
-Tamam ben giriyorum kim yanımda geliyor?
Sarp bir adım öne çıkıp kendi giriş biletini sağlama almaya çalışınca hepimizin bakışları, tedirgince onun üzerinde gezindi. Çatılı kaşlarıyla butiğin içini inceliyordu. Bizden ses çıkmayınca bakışları bize döndü ve ona bakan beş kişinin de üzerinde bakışlarını gezdirdi. Sonra anlamazca sordu.
-Ne? Niye öyle bakıyorsunuz?
Herkes bakışlarını başka taraflara kaçırınca, Sarp'ın iyiden iyiye sinirlendiğini fark ettim ve olaya el atmayı seçtim.
-Yani sen...öğleden öncesinde, girdiğin hiç bir mekanda iyi bir izlenim bırakmadın ya... Hani yani, sonuçta rica edeceğiz, biraz daha sakin olmakta fayda var.
Sarp gözlerini devirdi ve bu fikrime katıldıklarına inanmayarak tek tek gruptakilerin yüzüne baktı. Herkes yüzünü biraz ekşiterek onaylayınca, haklılığımı fark ettiğindeki yenilgiyle ve şaşkınlıkla kollarını iki yana açtı.
-Gerçekten mi?.... İyide o görüntüleri hepimizin görmesi gerek.
-Tamam şöyle yapalım. Ben ve Lara önden girip bir ikna edelim, sonra sizde gelin hep birlikte bakalım.
Fikrimi Sarp dışında herkes onaylamıştı. Sarp'a döndüğümde el mecbur kabul etmek zorunda kaldığını daha fazla belli edemezdi. Eliyle hadi gidin dercesine butiği işaret ettiğinde, Lara ile birlikte içeriye adımladık. İçeriye girdiğimiz anda bizi siyah beyaz takımıyla, ensesinde topladığı saçlarıyla, 30'larına yaklaşmış bir çalışan karşıladı. Mekan olabildiğince sessizdi gerçekten, müşteriler bile fısıltıyla konuşuyordu. Öyle ki butikteki en yüksek ses, arada mekana koku veren spreyin sesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceset Çiçeği (Kitap Oldu!)
Fiksi RemajaCeset Çiçeği Ritim Sanat Yayınları ile kitap oldu! Kayıp ihbarı; 20'li yaşlarının başında bir genç kız. Sarışın, 1.69-1.70 boylarında. Varlıklı bir ailenin tek kızı. Kayıp mı yoksa kaçtı mı? &&&&& Bir kayıp olayına tanık olsanız ne yapardınız? El...