Adını bilmediğim bi his beni kalemimi oynatmaya zorladı. Sorguluyorum da bi yandan, değermi ? Güne başlarken gözlerimi ilk açtığım anda aklıma gelip midemi bulandıran bu soğuk hissin, hissettireni için tek bir kelime dahi yazmak, değermi ?
Yazıp yazıp siliyorum yine binbir duyguyu anlatmaya kelimelerimin yetmeyeceğini ve anlatmak istediklerim, anlaşılmak istenmediği sürece de anlaşılmayacak biliyorum. Ne varki artık bu bile umrumda değil. İnsanlara olan inancı dibe vurmuş, güven denen duygunun nasıl hissettirdiğini dahi hatırlamayan birinin ne kaleminden nede ağzından çıkan kelimlere, 19. yy beyfendilerinin naifliği ile başlarına taktıkları şapka gibi bir şapka takmasını bekleyemezsiniz. Size sivri gelen, törpülenmemiş duyguları o kalbinde bırakılan kesiklerle öğrenmiştir. Gecenin bir vakti gözlerinde yaşlarla tanrıya yalvaran, canının zerre önemi olmadığını ve nedense kısasın hiç de sağlanmadığını düşünen bir bedenden çıkan çığlıkların kibar olmasını bekleyemezsiniz. Hiç bir fani kırılmadan, cam olup da kesemez. Mutlak sonuç şudur ki yalancısınız, bilinçsizsiniz. Henüz yaşadığınız evrenin dahi farkında olmadan bir yılı daha geride bırakırken hiçbir şeyi sorgulamıyorsunuz. Neden varım; bugün ne yaptım; hedeflerim ,hayallerim nedir ? Cevap hayallerin var ama çaban yok. Her şeyde olduğunu gibi bunun hazırlanıp gelmesini bekliyorsun çünkü. Zerre olmayan yaşam amacınız sadece tüketmek üzerine kurulu. Yaşamadığınız hayatları, bir masal edasıyla yaşanıyormuş gibi gösteriyor. Kendinize benden çok onlar nasıl buluyor sorusunu soruyorsunuz. Sizi yakışıklı/güzel buluyorlarmı, ilgilerini çekebilmişmisinizdir, bugün sizi ararmı ?
Bu kadar çabadan sonra, evet arar. Ne yazık ki sizin mumla arayacaklarınız arasında onun yada diğerinin sizi aramasının ilerleyen zamanlarda pek bir değeri kalmayacak.Ve de korkaksınız.
Yine masal gibi gösterdiğiniz sahte hayatınızın yanı sıra kendinizi birilerine beğendirme çabalarından sonra çektiğiniz ilgi ile birlikte bir hayata başlıyorsunuz. Karakterlerin değiştiği olayların hızlandırılmış bir zaman içinde geliştiği bir ilişki her iki taraf içinde ne kadar iç açıcı değil mi. Okuduğu kitabı, kahveyi nasıl içtiğini yada hangi rengi sevdiğini bilmeden kısaca tanımadan başlanan bir ilişki. Zamanla tanışıyorsunuz tabiki ama bu seferde hayatlarınızın gösterdiğiniz gibi olmadığını görüyorsunuz artık bu kısmı çok da uzun sürmüyor o yüzden kelimelerimi harcamak istemiyorum doğrusu. Bitiyor. Neden mi ? Çünkü ,birbirinizin hayatlarına olan ilginiz, perde kalkınca son buldu. Zaten gerçek sizi değil gösterdiğiniz sizle olmak isteyen birinin daha sonra başkasının hayatından hoşlanıp gideceğini nasıl göremiyorsunuz. Yada görmek istemiyorsunuz. Ve tarih tekerrür ediyor, tekrar mutluluk arayışa giriyorsunuz yine aynı konuşmalar, tanışmalar, toz pembe hayat ve son. Siz gerçeğin peşinde değilsiniz günlük mutluluklar arıyorsunuz. Ve hayat sizin bu ahmaklığınıza karşı eğlenmekten geri durmayacaktır.
Bunalımdasınız, her şey üst üste geliyor ve yaşamdan umudunuz kalmıyor. Tüm yaşanan sahte sevgilerin ardından yalanlardan artık gerçektende tükendim diyorsunuz. O an hayat akıllandığınızı düşünüp size bir el uzatıyor. Yeni biriyle karşılaşıyorsunuz. Yavaş yavaş tanışıyorsunuz. Nasıl olsa kaybedecek bir şeyim yok diye düşünürken. Kendinizi olabildiğince yalansız anlatıyor ve gerçek sizi görmesine izin veriyorsunuz. Geçmiş korkularınızı yeniyor, iyileşiyorsunuz. En önemlisi güveniyorsunuz. Biri beni ben olduğum için seviyor diyebilmenin verdiği hissi hiçbir şey veremez. Ağızlarda sakız edilen aşığım kelimesini artık siz hissediyosunuz. Gerçekten sevmek ve sevildiğini hissetmek. Birine, sizden daha hoş birini gördüğünde gitmeyeceğini bildiğiniz kadar çok güveniyorsunuz. En sinirli olduğunuz zamanlarda sakinleştiriyor, tartışmalarınızda tüm yaşananları unutup kestirip atmak yerine sizi bir tutmak için çabalıyor. Yorgun ve umutsuz olduğunuz kötü geçen bir günün sonunda göğsüne uzanıp uyuyabileceğinizi biliyorsunuz. Ve en önemlisi onun her zerresini tanıyorsunuz. Vereceği tepkileri, zevklerini ezbere bilir hale geliyorsunuz. İşte gerçek masal bu, saf sevgi oysa içinde gösteriş bile yok.
Hayat burda tekrar ikiye ayrıyor, çeşitli engeller sunuyor ve bu sevgiyi hak edip etmediğinizi gösteriyor. Geçmişinizin acısı geçince tekrar ukalalaşıyormusunuz, yoksa yaralarınızı sevgi ile saran ruh eşiniz size gönderildiğinin farkına varıp artık onun kıymetini biliyormusunuz?
Eğer biliyorsanız ne yaşanırsa yaşansın birbirinizin düşmesine izin vermezsiniz. Birlikte hep güçlüsünüzdür. Onunla ağlamak bile sizi mutlu eder. Hayallerinizi gerçekleştirirken başını çevirip onu gördüğünüzde iyi ki dersiniz. Ve hayat ne olursa olsun sizi size bırakır. Yeter ki siz ellerinizi sımsıkı tutun.
Bilmiyorsanız benliğinizi ele geçiren o narsist duyguzdan kurtulun. Birinin size bağlı olduğunu ve asla aldatmayacağını bilmek çok tehlikeli bir düşüncedir. Ki aldatmak yalnızca bir ilişki yada konuşmak değil. Bir hoşlantı, his dolu bir bakış dahi olabilir. Böyle bir şey hissettiğinizde saklamak yerine söyleyin. Hiç kimse sizin seni seviyorum demenize muhtaç değildir. Kötü giden bir ilişkinin ardından birine teslim olup, aşığım dedikten sonra zaman içinde değişen şartların etkisiyle onu üzemezsiniz. En azından bunca şeyin ardından onun aldatılmayı hak etmediğini düşünün. Sizin ruhunuz sadakati kaldırmıyo olabilir günlük kişilerle günlük mutluluklar yaşamaya tekrar dönmek isteyebilirsiniz. Gidin, gerçekten gidin. Kalmanız diğerinin saflığını bozar zaten siz birinin zaafı, tutkun olduğu olmayı hak etmiyorsunuz. Onun düşüncelerine saygı duymazken, hislerini artık anlamazken, sürekli yalanlar söyleyip avuturken hak etmiyorsunuz. Bir zamanlar fısıltısını duyduğunuz sevdiğinizin çığlığını bile duymuyorsanız artık gidin.
Güvenle teslim olduğunuz kalbin, heveslerine köle olmuş arsız ruhunuzla daha fazla yıkılmasına izin vermeyin.
***************************************************************
Devamı gelicek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALEME DÖKÜLEN DUYGULAR
Non-FictionBen Senin Kaleme Dökülen Duygularınım, Benden Kaçma En Cesur Halinle Geç Aynanın Karşısına Ve Gözlerinin İçine Bak Ben En Derininde Gizliyim...