İçimde oluşan ateşten bi göl var. Beni yakıp kavuran ama dışa buz tutmuş. Sanırım yapımı için ilk temeller doğduğum gün atılmıştı. Sorun şu ki dostlar yapımı halen daha devam ediyo ama o göl taştı taşıcak birleri bunu durdurmalı. Birileri benim göz yaşlarımı görüp durdurmalı ama ne yazık ki o yaşların içime aktığını gören bi gözle karşılamadım. Ki zaten de görmek yetmezdi anlamak gerekirdi biraz anlaşılsam belki, sadece biraz o ateşten gölün inşası hiç başlamaz canım bu derece yanmazdı. Ama biliyorum hata bendeydi hayata kısıtlı bir çerçeveden bakan duygulara kör insanlardan biraz şefkat biraz anlayış bekledim. Evet evet, şuan bi düşündüm de gerçekten hata bendeymiş..ÇÜNKÜ
Güldüm, gerçek sandılar; mutluyum dedim, gerçek sandılar; umursamaz oldum, gerçek sandılar; AĞLAMAM BEN dedim, GERÇEK sandılar...
İçindeki ateşe inat haykırıp, hıçkırıklarında boğulan benin, duvarlardaki çaresizlik yankısını hiç duymadılar. O duvarlarda hep kahkaha sesleri yankılanır sandılar. Hayatı eğlenceden ibaret hep mutlu sandılar ama iç tarafı hiç bilmediler. Bu gözler ağlamaz dedim diye hiç yaş akıtmaz sandılar. Bakışlarım uzaklara doğru dalıp içimdeki savaşın ön seyrini izlerken aniden gelen iyimisin sorusuna silkelenip tabiki iyiyim dediğim için anlamadılar belkide beni.. Dedim ya aslında görülmekten çok anlaşılmaya ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALEME DÖKÜLEN DUYGULAR
Não FicçãoBen Senin Kaleme Dökülen Duygularınım, Benden Kaçma En Cesur Halinle Geç Aynanın Karşısına Ve Gözlerinin İçine Bak Ben En Derininde Gizliyim...