Özel Olan Ve Olmayan

216 24 14
                                    

"Güzel sen Aden ile ilgilen ben Minhoyu alırım." Sırıtmıştım. Telefonu kapatmış ve bizimkilere baktım. "Bugün dinlenin yarın işe koyuluruz" demiş ve odadan çıkmıştım.

Sabah olduğunda başımın ağrısı ile uyanmıştım. Odama ne zaman geldiğimi ve ne zaman uyuduğumu zerre kadar hatırlamıyordum. Ayağa kalktığımda masanın üstünde duran dosyayı fark etmiştim. Dosyayı elime aldığım da Minho'nun kardeşi ve Aden ile ilgili bilgiler vardı. Onları okumadan önce bir bardak su almış ve başım için ilaç içmiştim. 

Dosyayı elime almış ve aşağıya indim. Seungmin mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. "Günaydın"

"Günaydın" her sabah nasıl bu kadar enerjik olabiliyordu anlamıyorum. Masaya oturmuş ve dosyaya bakmıştım, Aden Minholar ile aynı zamanda mesaiye gidiyordu HoongJoong bunu halledebilirdi. Pazartesi, perşembe ve cumartesi günleri çocuk yurduna gidiyormuş bekle bugün perşembe işi burada yapması daha kolay. Telefonu almış ve onu aramıştım. "Bugün Seul çocuk yurdunda olacak saat 14.00 da izin almış takip et ve işi bitir." Telefonu açar açmaz aklımda kurduğum her şeyi söylemiştim, onaylayınca Telefonu kapatmış ve Minho'nun kardeşine bakmıştım.

"Okuldan sonra saat 15.00 da dans 19.00 da da voleybol kursu var, gittiği iki yerde aynı binada." Seungmin dosyayı ezberlemiş gibi konuşmuştu. "Bütün gece bunu okudun herhalde." Demiştim gülerek. "Sayende, odana gittikten sonra ben hariç öbürleri yatmaya gitmişti. Tam yatmaya gidecekken odadandan ses duydum içeri girdiğimde yerde yatıyordun. Hani iyileşmiştin Jisung, en son bu bayılmaların Louisayı bulmadan önce oluyordu, ilaçlarını içmediğini biliyorum ama bari her ay Astrid'e görün şu Arianna olma işi bittiğinde tekrar Astrid olacak zaten." Seungmin hem kızgın hem de üzgündü, Seungmin'i cidden çok severdim her zaman iyiliğimizi ister yanımızda kalırdı onu böyle görmek bazen canımı acıtıyor.

"Tamam gideceğim, hem demişken onların çıkış işlemleri tamamlandı mı?"

"Evet Felix dün yatmadan halletti." Masaya tabakları koyarken. Kafamı sallamış ve bir tane salatalık almıştım. Diğerleri uyanıp yanımıza geldiklerinde kahvaltımızı etmiş ve planı hazırlamıştık. "Anlamayan" ses çıkmayınca ayağa kalkmış ve çıkmıştık. Bahçede HoongJoong ve Wooyoung bizi bekliyorlardı. "Louisa'nın arabasına binin her şeyi anlatır." Dediğimde onaylamış ve iki ayrı arabaya binmiştik, biz Dellaya onlar ise Aden'e gideceklerdi.

"Asia sen oraya yeni antrenör olarak gidecek ve kızla yakından ilgileneceksin tamam mı? Ama belli etme Louisa ve Astrid gibi bir güç dalgası hissedersen haber ver. " Asia bizim görevimizde ki en önemli rolü üstleniyordu çünkü kızın yanında duracak kişi oydu. Dünya da sadece ben ve Louisa gibi özel insanlar yoktu, bizim grubumuz onlardan oluşuyordu herkesin farklı güçleri ve yetenekleri vardı, bizim gibilerini bulup yanımıza alıyorduk. Özel olmayan bir kaç arkadaşımızda vardı Yeosang, Hongjoon, Jeongin ve Shuyang. Onlar özel olmaya bilirdi ama bizim için özellerdi, uzun bir süredir beraber yaşıyoruz ve artık bir aile gibiyiz. Shuyang en küçüğümüz daha on altı yaşında normalde bizim ile olmaması lazımdı ama bir operasyonda bizim yüzümüzden ailesini kayıp etmişti o zamanlar daha on dört yaşlarındaydı bizde onu yanımıza almıştık. Her şeyden haberi vardı ama yine de bizimle olmak istemişti.

"Seni duyuyor olacağız istediğin zaman bizim ile bağlantıya geçebilirsin." Asia içim son kontrolleri yapıyorduk. Çantasını almış ve salona gitmişti bundan sonrası onundu.
"Siz yeni antrenör olmalısınız, ben Della'nın annesiyim." Genç kadın Asiaya elini uzatmıştı, düşündüğünden gençti kadın. "Ah tanıştığıma memnun oldum hanımefendi ben de Mia." Kadına sıcak bir gülümseme susmuştu. "Ne kadar gençsiniz."

"Siz benden daha genç duruyorsunuz efendim." Asia hiç ödün vermemiş direk karşılık vermişti. "Della ile tanışabilir miyim?" Asia sohbeti kısa kesmiş ve Della ile ilgilenmeye başlamıştı. "Birazdan gelir üstünü değiştiriyordu." Demişti Genç Bayan. "Anne!" Küçük genç bir kız sesi yankılandı koridorda, Asia Dellaya bakarken hafif arkaya doğru sendelemiş ağzı açık bir şekilde ona bakıyordu. "Hazır mısın annecim." Annesi ona sarılmış sonra da saçlarını düzeltmişti. Ama Asia ise hala ona şaşırmış şekilde bakıyordu. "Bayan Mia, iyi misiniz?" Kadın Aisa'nın halini fark etmiş ve omzuna dokunmuştu, Asia odağını kadına çevirdiğinde sahte bir gülümseme ile kafasını sallamıştı. "Merhaba Della, ben yeni antrenörün Mia bana istersen unnie de diye bilirsin."

CriminalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin