Müzik

150 19 2
                                    

"Jeongin'in" Astrid Jeongin'in dosyasını ona vermişti. Aden aradığı şeyin nerede olduğunu biliyordu ama onu geren şey Astrid'in üçten geri saymasıydı. "3, 2, 1" silah ve çığlık sesi bütün odada yankılanmıştı.

"Anne!" Voleybol salonuna geldiğimizde annem orada ki koltuklarda oturuyordu. "Minho lütfen bul onu o daha çok güzel." Kahrolmuştu ağlamaktan, Dela ne kadar on üç yaşında olsa da bazı sebeplerden dolayı dışarı yeni çıkmaya başlamıştı. "Merak etme bulacağım onu tamam mı?" Annemi kendi kollarımın arasına almış sakinleştirmeye çalışmıştım. "Anne Dellayı en son nerede gördün." Bizim ekip içerisinde birbirimizin annelerimize de Anne derdik, Changbin soru sorunca annem göz yaşlarını silmiş ve salona bakmıştı. "Ana salonda antreman yaptıkları yerden su almak için gitmiştim ama geri döndüğümde yoklardı."

"Antrenörün ikimizin de haberi olamadan değişmesi bana garip geldi açıkçası, anne eski Antrenörü arar mısın lütfen." Annem çantasından telefonunu almış ve eski Antrenörü aramıştı. "Oh merhaba, size önemli bir soru sormam lazım Bayan Park. Bu sizin yerinize gelen Antrenörden haberiniz var mı acaba? Yok mu, Peki teşekkürler. Haberi dahi yokmuş." İşte şimdi bir şeyler açığa kavuşmuştu, yeni bir Antrenör geldi ve kimsenin bundan haberi yoktu, ki Della da en son onla görüldü ve şimdi ortalıkta yoktu. Minho bu işin arkasında kim varsa cidden onun peşini bırakmayacaktır, kardeşi onun en hassas noktasıydı.

~~~
"Yani en son HongJoong adında birisi ile mi görüştü?" Orada ki gönüllü çalışan insanlardan bir tanesi ile konuşmuştuk ama tek öğrendiğimiz şey HongJoong adında birisi işe konuştuğu. "Tamam teşekkür ederiz, lütfen onu görürseniz bu numarayı arayın" kartımı ona uzatmış Minho ile konuşmak için oradan uzaklaşmıştık. "Minho en son HongJoong adında birisi ile görülmüş, onu ilk defa burada görüyorlarmış Hyunjin şimdi onu araştırıyor. Siz ne yaptınız? Hıhı anladım, bir şey olursa söyleyin, tamam görüşürüz."

"Bu iş cidden garipleşmeye başlıyor, iki yerde de hiç görülmeyen insanlar ile buluşmuşlar ve onlardan sonra hepsi beraber ortadan yok olmuş." Changbin'e Minho ile konuştuğumuz şeyleri birleştirerek ona anlatmıştım, derin bir nefes vermiş etrafıma bakınmıştım.

~●~

Odada Astrid'in gülme sesleri yankılanıyordu, Aden ise korkudan dosyayı elinden düşürmüş kulaklarını kapatmıştı. Gözlerini açtığında kolunda hiçbir şey olmadığını görmüş ve rahatlamıştı. "Derdin ne senin?!" Aden Astrid'e bağırdığında gülmesi biraz daha hafiflemişti. "Ne sadece eğleniyorduk, hoşuna gitmedi mi? Benim çok gitti de. Eee buldun mu istediğin şeyi?" Astrid elini havaya kaldırmış ve dosya bir anda hareket edip eline gelmişti, Aden bunu nasıl yaptın dermiş gibi ona bakıyordu. "Bunu ilk defa mı görüyorsun? Minho böyle şeyler yapamıyor mu?"

"Sen onu nereden tanıyorsun?" Sesi titriyordu hala üst üste girdiği şokların etkisindeydi. "Sizin hakkınızda fazla şey biliyorum." Astrid elimi Aden'in saçlarına götürmüş ve oynamaya başlamıştı. "Doğruyu söylemek gerekirse Aden, fazla dikkatimi çekiyorsun." Aden gözlerini büyütmüştü, bir adım geri gittiğinde Astrid yine güldü. "Korktun mu? Pardon yoksa hoşuna mı gitti?"

"Senin hakkında çok fazla şey biliyorum Aden." Astrid masanın üstünden atlayıp Aden'in olduğu tarafa geçmiş masaya oturmuştu. "Sen lezbiyen misin?" Diye sorunca Astrid tutamadığı kahkahasını atmıştı, Aden'in gözlerinin içine bakmış ve belinden tutup bacaklarının arasına çekmişti onu. "Bilmem sence öyle miyim?" Elini Aden'in yanağına götürmüş ve baş parmağı ile dudaklarına inmişti, onu kendisine biraz daha çekmiş ellerini masaya koymasını sağlamıştı. Boşluğunu fırlat bilmiş ve dudaklarına buse kondurmuştu, Astrid'in gözleri kapalı olsa da Aden'in gözleri fal taşı gibi açıktı. Astrid geri çekilmiş ve surat ifadesine bakmıştı, kapı açıldığında kafasını o tarafa çevirdi. "Şu kızı istediğini almak içim kullanma" Asia bıkkınlıkla konuşmuştu, masada ki dosyaları almış çıkacakken Astrid'e dönmüştü.

"Bitirin artık şu oyunu, Jisung Della ile uğraşırken kızı daha fazla sömürme zaten şurada kaç aşama kalmış."
"Çok sıkıcısın, senin Louisa ile yaptıkların arasında biz hiç sayılırız." Deyip sırıtmıştı, Asia derin bir nefes vermiş kafasını iki yana sallayıp çıkmıştı. Aden Astrid'i es geçmiş ve aşamaya ilerlemişti, Astrid başını hafif sağ tarafa çevirmiş ve yaptığına bakmıştı. Doğru yaptığında sırıtmış masadan inmiş ve odadan çıkmıştı, odayı görebilen diğer odaya geçmiş onu izlemeye başlamıştı. (Soruşturma odaları gibi düşünün duvarda siyah cam var)
__________________________

"Şu kız neden bu kadar sinir bozucu?" Louisa kendisini koltuğa atmıştı, Della ile uğraşmak onu yormuştu. "Senden fena anne olmazmış ama bak nasıl da susturup sakinleştirdin çocuğu." Jeongin karşısında ki koltuğa oturmuş bir bardak suyu masaya sürterek ona uzatmıştı, girdikleri odalar oraya getirdikleri kişileri zorlamak için hava seviyesi az yerlerdi. Onlar herkesten farklılardı, içtikleri su ve soludukları hava bile. "Unnie hava seviyesini artıra bilir misin? Aşağıda çok kaldık nefes alamıyorum." Louisa çalışanlardan bir tanesine seslenmiş Jeongin'in uzattığı suyu içmişti. "İstersen git dinlen, Jisung zaten istediğini aldı yanına Asiayı da yollayayım mı?" Dediğinde sırıtarak başlamıştı, beraber olduklarını biliyordu.

"Çok konuşma bay aseksüel." Yerinden kalkmış ve odasına gitmişti, Jeongin büyük salonda gözleri kapalı oturuyordu. Bu ailede ki herkes farklıydı aralarında ne kadar sıradan insanlar olsa da. Jeongin kendi odasına gitmiş ve Kütüphaneden bir kitabı çekmişti, bu çektiği kitap sayesinde kitaplık ortadan ikiye açılmış ve farklı bir oda açılmıştı. Müzik insanın ruhudur sözü cidden doğruydu, bazı insanlar müziksiz yaşayamazdı Jeongin de onlardan. Jeongin on yıldan fazladır bu işteydi ve onu ayakta tutan şey bu odaydı, insanlar dışarıdan göründüğü gibi değildir. Dış görünüş içinin hep tam tersidir, dışarıdan gülen bir insanın içi hep ağlıyordur üzgün olan insan hep gülmeye çalışır o yüzden de onun mutsuz olduğunu anlamazsınız garip demi? Mutsuzsa gelsin konuşsun çözelim diyorsunuzdur ama yanlış mutsuz olan insan derdini anlatamaz çünkü daha kötü olur ve insanların kalplerini kırar. Jeongin de onlardandı bu yüzden şu an bu halde, kendi kendine konuşmak, siyah sevmek, karamsarlık, gülmeyen bir yüz, negatif enerji, baş dönmesi ve uykusuzluk insanlar göründüğü kadar masum değillerdir. Tanrı her bir insanı bir amaç için hayata getirmiştir, sizin tek yapmanız gereken onu bulmak.

Uzun zamandır 1000 kelimenin altında bölüm yazmamıştım xjlzlsösös aseksüel hiçbir cinse karşı ilgi duymayan insanlara denir.

CriminalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin