Oyun

176 18 11
                                    

"Ben dedektifim normalde ama hafta da üç gün buraya gelip çalışıyorum."
"Zor olmuyor mu?"
"Bazen oluyor ama böyle bir abin olunca olmuyor." Demişti gülerek. "Sen çalışıyor musun?" Diye sorduğunda duraksamıştı. "Fotoğrafçıyım" Şaşırmıştı ama bir yandan da hoşuna gitmişti Aden'in. "Güzel Fotoğraf çekiyor olmalısın çok güzel bir meslek." Son koliyi de yere koymuş ve sırtını germişti. "Bitir artık şu işi." Diye emir vermişti Louisa, HoongJoong arka cebinden bir bez çıkartmıştı. "Özür dilerim." Aden HoongJoong'a bakmadan HoongJoong bezi ağzına götürmüştü.

(HongJoong normalde özeldi ama şey değiştirdim insan artık.)

"Özür dilemek ne demek ya!!? Cidden Jisung'un sizi burada tuttuğuna inanamıyorum. Siz insanlar ve o garip acıma duygunuz beni fazlasıyla rahatsız ediyorsunuz, ya yakalansaydın he? O bir dedektif!" Louisa HongJoong'un bu yaptığı şey yüzünden sinir krizi geçiriyordu, haklılık payı vardı ama verdiği tepki çok yüksekti. "Louisa tamam sakin ol, en azından yakalanmadı bu yönden de bak." Wooyoung HongJoong ile yakın arkadaşlardı o yüzden biraz onu korumak istiyordu ama Louisa'nın karşısında hiçbir şey yapamıyordu. "Louisa sakin ol." Astrid gelmişti. "Hoş geldin"

"Hoş buldum, yine birilerine kızıyorsun bakıyorum." Demişti kollarını birbirlerine bağlayarak. Astrid Aden'e yaklaşmış ve ağzını açmıştı, hala uyuyordu. Wooyoung parmaklarını birbirine sürttüğünde Aden'in üstüne bir kova su dökülmüştü en azından uyanmıştı. "Sonun da hiç uyanmayacaksın sandık." Louisa Aden'e yaklaştığında Aden şaşırmış bir şekilde bakmıştı. "Hatırladın mı?" Aden ikisini de hatırlamıştı.

"Ama ama siz, bu nasıl mümkün olabilir. Uzun zamandır gözümüzün önündeydiniz ve fark etmedik mi?" Fazlasıyla şaşırdığı belliydi, Minho gibi özel değildi özel olsa çoktan fark ederdi. "Noona Jisung hyunglar geldi." Shuyang kapıyı sakince açmış ve durumu bildirmişti, grup içinde en rahat konuştuğu kişi Zeyu ve oydu. "Teşekkür ederim Shuyang." Louisa onun saçlarını karıştırdıktan sonra odadan çıkmıştı. "Han Jisung ve Han Louisa demi? Bütün karakolları birbirine katan iki kardeş  ve grup lideri." Sırıtmıştı, onları tanıyordu Aden ama bu kadar yakınlarında olacağını hiç düşünmezdi. "Ne istiyorsun benden?" Diye sormuştu Astrid'e.

"Bir düşüneyim. Bang Aden, 24 yaşında, Bang Chan'ın kız kardeşi, çalıştığı yerin müdürü babası. Torpille mi girdin yoksa çalışarak mı?"
"Ne saçmalıyorsun sen?"
"Demek cevap veriyorsun, Peki o zaman bir oyun oynayalım sana bir kaç ip ucu vereyim ne dersin? Hep bir dedektifi bu kadar yakından görmek istedim." Astrid Aden'in kollarında ki ipi çıkartmış sonra da önünde duran masanın arkasına geçmişti. "Bunlar bizden üç kişinin dosyası şu zamana kadar yapılan ticaret ve suçlar hepsi bunda, sana bütün dosyalar için toplam altı dakika veriyorum. O altı dakikadan sonra hatırladığın kadarı ile soruşturmanın geri kalanına devam edeceksin, o altı dakikayı istediğin gibi dağıt sen bilirsin."

"Park Seonghwa, Yang Jeongin ve bu hoşuna gidecek bence Han Jisung." Astrid son dosyayı masaya koyduğunda Aden alamaya çalışmıştı ama onu durdurdu. "Beni salak mı sandın? Cidden Jisung'un bilgilerini bu kadar kolay mı alacaksın, bu dosyaların arasında sadece onun ki sahte ama burada ihtiyacın olucak güzelim." Astrid gülmeden edememişti, gülme sesi bol odada yankılanmıştı onun için eğlence şimdi başlıyordu.

                                    ~●~

"Aden nerede?"
"Astrid ile oyuna başladılar." Demişti Louisa, Adenden sonra buraya gelmişti yani Jisung çağırmıştı. "Ona çok benziyor." Louisa Dellayı görmesi ile Asia'nın kardeşine benzediğini fark etmişti, Asia ile yakınlardı tabi kardeşi ile de. "Selam küçük kız." Louisa Della'nın boy hizasına gelmiş ve ilk konuşan olmuştu. "Ne yapacaksınız bana?" Korkuyordu ses tonu onu ele veriyordu, Jisung elini Della'nın saçına götürmüştü. "Merak etme canını yakmayacağız"

CriminalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin