Valorant protokolünün çoğunluğunu gençler oluşturduğu için, curcuna çıkması çokta uzun sürmemişti. Ajanlar hızlı hızlı kartoplarını yakınlarında kim varsa ona atıyor, hiç acımadan soğuğun içinde tatlı bir şekilde savaşıyorlardı.
Jett yerden aldığı kar topuyla hızla iki kere yükselmiş ve şaşkınca ona bakan phoenix efendiye karşılık vermişti. Rüzgar kadar hızlı bir şekilde buzlu kar topu Pho'nun yüzünü bulunca, içindeki ateş bile birkaç saniyeline donmak zorunda kalmıştı. Tabi böyle olunca Jett'in yüzünde kayda değer bir gülümseme oluşmuştu.
Herkes bir şekilde eğlenirken, Killjoy kafasına herhangi bir darbe almamak için kimseyle yakın durmamaya çalışıyor, sinsice etrafı gözetliyordu. Tam da ona yakışan bir tavırdı bu. Alman dahi tedbiri eğlencede bile bırakmıyordu. Özellikle Raze'e daha çok dikkatli ediyordu çünkü onun atacağı kar topunun içinde patlayıcı olabileceğini düşünüyordu. Eh... arkadaşının nasıl biri olduğunu bildiği için pek haksız sayılmazdı.
Kendini güvende hissettiği bir noktada durup izlerken, yakınından gelen ayak seslerini duymasıyla tedirginlikle yerinde kıpırdandı. Göğsünde bağladığı kollarını iki yana sallayıp boşluğa savurdu ve birinin anlık bağrışını duydu,
"Elin de robotların gibi teknolojik herhalde!" diyerek bir başka boyuttan çıkıp çenesini ovdu Yoru. Ne zamandır Killjoy'un yanındaydı? İşin tuhaf tarafı ayak sesleri olmasa Alman dahi bunu hiç fark etmeyebilirdi.
Killjoy karşısında duran boyut gezginine baktı. Görünmez olup insanları trollüyordu belli ki. Gözü adamın eline kaydığında erimeye başlayan kar topunu fark etti. Hiç kuşkusuz sıradaki kurbanı kendisiydi. Killjoy gözlüklerini düzeltip bakışlarını kıstı,
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diye sordu bilmiş bilmiş. Ucuz yırttığını düşünüyor ve bundan dolayı memnundu.
Yoru kar topunu bırakıp ellerini çırptı ve iki kolunu da başının arkasına yerleştirdi. Parmakları soğuktan donmuş olmalıydı, "Sadece savaş pratiği-" deyip muzip bir şekilde Killjoy'u süzdü, "Korkma, düşmanım olmadığın sürece canını acıtmam."
Alman dahi'nin aklından geçen tek şey, "Yazık kafana!" oldu. Sürekli olarak kendini üstün görmesi Killjoy'u bir noktada deli ediyordu ve bu yüzden hep böyle iddialı konuşmalar yapacaklarını düşünüyordu. Özellikle radiant sayısı arttıkça, bu kibir hiç bitmeyecekti. Zaten teknoloji ile radiantların arası hiç bir zaman iyi olmayacaktı.
Killjoy bir iki adım yoruya yaklaştı ve işaret parmağını adamın göğsüne tutup konuşmaya başladı, "Pratikte önce yerini belli etmemeye öğren havalı çocuk." boyu ondan kısa olduğu için bakışlarını kaldırmak zorunda kalmıştı.
Çok geçmeden gençlerin eğlencesi Viper'ın sinirli sesi ile bölündü, "Zaman kaybetmeyi bırakın ve hemen şu kargaşaya son verin!" Korkulacak bir tip varsa Reynadan sonra kesinlikle o kişi viper'dı. Killjoy her ne kadar onun için çalışsa da, ciddi ciddi bir taraf tutacaksa kesinlikle Brimstone'u seçerdi.
Ajanlar bıkkın bir halle Viper ve Brimstone'un gözetimiyle tekrardan sıcak alana döndü. Killjoy ikisinin yanından geçerken minik bir konuşmayı duymuş ve adımlarını yavaşlatmıştı,
"Brimstone, valoranta yaş sınırı getirmemiz lazım! Bu kadar gence...katlanamıyorum."
"Onlar bizim geleceğimiz Sabine! Onları sen de seviyorsun."
Ajanların çoğu genç olduğu için, Amerikalı kimyager kendini bebek bakıcısı gibi hissediyor olmalıydı. Ona nazaran, Brimstone daha çok baba şefkatine sahipti. Evet, kesinlikle onun tarafını tutuyordu.
*******
Geceye doğru ajanlar dinlenmek için odalarına ayrıldı. Killjoy ise üstünü değişip normal haline döndükten sonra ona ayrılan atölyede durmayı tercih etti. Hem çantasını sarmal bombalar doldurmak için mükemmel bir zamandı.
Demir yüzeyde yürürken spor ayakkabısının çıkardığı ses büyük ihtimalle o katta ki tüm odalardan duyuluyor olmalıydı. Icebox ne yazık ki her konuda faciaydı. Bir sonraki görev yerine gitmek için sabırsızlanıyordu ki, hiç değilse sıcak bir yer olurdu.
Atölyenin şifresini girip içeri girdi ve girmesiyle büyük floresan lambanın yanması bir oldu. Bu düzeneği oldukça seviyordu. Yaptığı basit işlemlerin parmak ucu bile değildi ancak işini kolaylaştırıyordu. Kim minik kolaylıklardan hoşlanmazdı ki?
Dönen sandalyeyi çekip rahatlamak adına kendini oraya bıraktı. Günün eğlenceli geçmesi yanı sıra, onu yorması hiç çekilecek gibi değildi. Büyük iş masasının üstünde duran taretine baktığında biraz olsun yumuşadı ve, "Biricik gözcü robotum." diye mırıldandı. Anne şefkatiyle minik minik robotuna dokunduğu sırada, atölyenin kapısı hızla açıldı.
"Killjoy!" Gelen Viper'dı. Eh protokolün kurucularından biri olduğu için, atölyenin şifresini bilen üç insandan biriydi zaten.
Alman dahi ayağını ittirip koltukla arkasına döndü. Sabine hiç kendinde değildi. Yüzü bembeyazdı ve yeşil gözleri normalinden daha canlı parlıyordu. Hareketleri aceleci ve yüzü oldukça gergindi.
"Bir sorun mu var Viper?" Genç dahi'nin sorusuna Viper ciddi ifadesini sürdürdü ve bir iki adımla ona yaklaştı, "Sana ihtiyacım var, hemen!" Buyurucu hali Kiljoy'u endişelendirse de, hiç bozuntuya vermeden koltuğundan kalktı ve "Neden?" diye sordu. Killjoy'un sakin tavrının aksine, doktor Sabine yerinde duramıyordu,
"Beni izle!" deyip arkasını döndü ve atölyenin kapısını açıp hızlı hızlı oradan çıktı. Bekleyecek vakti bile yoktu anlaşılan. Killjoy derin bir nefes alıp tekrardan taretine baktı ve iç çekti, "İş yine başa düştü." deyip bıkkın bıkkın Viper'ı izledi. Doktor Sabine öylesine telaşlıydı ki, Killjoy bile ona arkadan yetişemiyordu. Resmen koşuyor gibiydi. Bir de demir yüzeyde yürüdükleri için ikisinin ayak sesleri ile tüm üs inliyor olabilirdi.
"Geçen ki testlerle ilgili mi Viper? Biliyorsun onların sonucunu kesinleştirmek için daha çok örneğe ihtiyacımız var." Ancak Amerikalı kimyager onu dinlemiyordu bile. Yine büyükçe bir kapının önünde durup bir takım tuşlara bastıktan sonra kapı bir paravan gibi yavaşça aralanıyordu. Killjoy o zaman nereye geldiklerini daha iyi anlamıştı.
Doktor Sabine'in deneyleri için ayrılan laboratuvar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VALORANT - Dahi ve Samuray
Fanfiction"Senin şu bilim işleri de fena değilmiş ha killjoy?" Alman dahi elindeki sarmal bombayı yerleştirdikten hemen sonra samuraya cevap verdi, "Sen fazla düşünme, o benim işim." Killjoy ve Yoru hakkında yazılan ilk hikayedir! 23.02.2021 *Tam olarak oyunu...