𝐁𝐭𝐬 ☂︎ 𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐑𝐞𝐚𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧𝐬...

Düğün hazırlığı yaparsınız ¤ Jung Hoseok

"Hadi oğlum."

"Ah anne ah! Biz bugün yemeğe gidecektik ya!"

"Sonra gidersiniz yürü hadi!"

Hoseok'un annesi sabahtan kapımızı çalmış ve düğün alışverişi yapacağımızı söylemişti. Oysa ki biz bugün Hoseok ile izin almış yemeğe gidecektik. Yine de fena olmazdı çünkü Hoseok'un annesi arkadaşım gibiydi. Seviyordum...

Hoseok'un annesi öne ben arkaya, Seok'da direksiyona oturmuş ve büyük alışveriş merkezine doğru ilerlemiştik. Güvenlikten geçtikten sonra bizi bekleyen üç kişilik kalabalığa şaşkınlıkla bakmıştık.

"Ah mooyong, gelmişsiniz bile!"

"Ah evet canım sabahtan geldik sen diyince. Gelinin de pek güzelmiş."

Ben utanmış başımı eğerken, Hoseok ise elini başına vurmuştu. Bunlar kendi mahallelerinde oturan teyzelerdi ve Hoseok'a her seferinde gelin adayı getirirlerdi. Hoseok da bu yüzden pek sevmezdi ama onların kötü kalpli biri olmadığını her seferinde söylerdim.

"Ay hadi ayol. Yukarıda ki gelinlikçi ile konuştum ben bizi bekliyor."

"Ay canımsın ayol!"

Hoseok bana doğru dönmüş ve kulağıma doğru yaklaşmıştı.

"Oy conomson oyol!"

"Hoseok çok ayıp!"

Omuzlarını silkmiş ve kendi kendine gülmeye başlamıştı. Teyzeler ve Hoseok'un annesi önde yürürken bizde Hoseok ile ayıp olur diye ayrı ayrı arkada yürüyorduk.

Parmaklarıma geçirdiği parmakları ile korkmuştum. Ne kadar doğruydu bilmiyordum.

"Hoseok annenler var?"

"Olabilir? Karım değil misin?"

Henüz evli olmasak da yakında evleneceğimiz için haklı sayılırdı. Gelinlik mağazasına gelmiş ve içeri girmiştik. Siyah etekli bir bayan bize eşlik etmişti.

"Ah mooyong hanım mı?"

"Evet Güzel kızım, sabah arayan bendim."

"Sizin için ayırdığım modeller burada. Buyrun efendim!"

Çalışan kadın bana doğru eli ile işaret yapmış ve kabine doğru gelmemi istemişti. Kabine doğru yürürken Hoseok arkadan bağırmıştı.

"Bir dakika!Hanımefendi, siz yardım etmeyin. Ben yardım ederim Y/n'in giyinmesine."

Gözlerim açık açık bakarken, Hoseok'un annesi çoktan durumu kurtarmıştı.

"Ne? Saçmalama oğlum ayıp!"

"Ya anne ne ayıbı. O benim kar-"

"Sus!"

Biz kabine girince sesler kesilmişti. Bir sürü model denemek yerine tek model deneyip almak istiyordum çünkü gelinliği giyip çıkarmak gerçekten zordu.

"Saçınızı da düzelteyim. Tamam, çıkabilirsiniz
Y/n hanım."

Kabini açmış ve gelinliğin eteğini tutarak çıkmama yardım etmişti. Tek bir model denemiştim ama hızlıca fikir oluşmuştu aklımda. Bunu almalıydık.

"Tanrım, bu kız gerçekten çok güzel!"

"Evet mooyong, gelinim çok güzel!"

Teyzeler şaşkınlıkla bakarken Hoseok gözlerinde parlayan damlaları siliyordu. Bana gülümsemiş ve bir damlanın daha düşmesine izin vermişti.

Teyzeler biraz daha övgü yağdırdıktan sonra herkes gelinliği beğendiği için, ölçüler alınmış ve o mağazadan çıkmıştık.

Hoseok hala fikir belirtmemişti. Açıkçası kırılmıştım. Yakışmamışsa bile yakışmamış diyebilirdi.

"Ay acıktım kızlar, yemek mi yesek?"

"Hoseok bizim rezervasyon yaptırdığımız yere gidelim mi? Hem rezervasyonumuz boşa gitmemiş olur."

"Olur güzelim!"

Telefonu çıkarmış ve daha fazla kişilik yemek masası istemiş, daha sonra da hep beraber arabaya binerek restoranta gitmiştik.

Kapıdan girince garsonlar yanımıza ulaşmıştı. Ortam bordo ile döşenmişti. Romantik duruyordu.

"Ayol güzelmiş burası."

Bu teyzeler iyi teyzelerdi ama herşeye konuşmak zorundalar mıydı? Herkes sandalyesine oturmuş ve ortamı tekrar teyzelerin sesi doldurmuştu.

"Ayh incili gelinlikde vardı gördünüz mü?"

"Yok kız. Bir tane kına için abiye vardı. Lâcivert. O daha güzeldi bence."

"Kız nikah elbiseleri nasıldı?"

Hoseok araya karışmış ve ilk defa istekli ve gülerek konuşmuştu.

"En güzeli Y/n'in giydiğiydi. Tıpkı bir melek gibi olmuştu..."